Yaklaşık çeyrek asırdır ney üfleyen Turan, kendi elleriyle hayat verdiği bu eşsiz enstrümanları dünyanın dört bir yanına göndererek, Türk kültürünün mistik tınılarını uluslararası arenaya taşıyan sessiz bir kültür elçisi konumunda.
Evli ve iki çocuk babası Eyüp Turan'ın neye olan tutkusu, hayatının her alanına işlemiş durumda. Öyle ki, çocuklarına bile ney makamlarından esinlenerek 'Neva' ve 'Saba' isimlerini vermiş. Bu derin bağ, yaklaşık 15 yıl önce kendi neyini yapma hayaliyle birleşerek küçük bir atölyeye dönüştü. Aldığı özel derslerle ney yapımındaki ustalığını geliştiren Turan, bugün Japonya'dan Tanzanya'ya, Avrupa'nın birçok ülkesine neylerini ulaştırıyor.
"İnsan Sesine En Yakın Enstrüman": 25 Yıllık Bir Aşk Hikayesi
Eyüp Turan, neyi "insan sesine en yakın sesi veren, büyülü bir enstrüman" olarak tanımlıyor ve Mevlevi kültüründeki yerinin ve felsefesinin önemine dikkat çekiyor. "2000'li yılların başlarında neye aşkla ilgi duydum. Birçok hocadan öğrenerek ney üflemeyi geliştirdim" sözleriyle, 25 yıla yayılan bu tutkunun nasıl başladığını açıkladı.
Kamıştan Sanata Yolculuk: 2 Günde Doğan Sesin Sırrı
Ney yapımının inceliklerini anlatan Eyüp Turan, bu sürecin yaklaşık iki gün sürdüğünü ve "çok ince detaylar" barındırdığını dile getirerek, yapım sürecinin en zorlu kısmının ise neyin akordunu tutturmak olduğunu belirtti.
Neyzen Tevfik'in Mirasçısı: Bodrum'dan Yükselen Sesler
Bodrum'un yetiştirdiği büyük neyzen ve hiciv ustası Neyzen Tevfik'in memleketinde bu sanatı icra etmenin kendisi için ayrı bir gurur kaynağı olduğunu dile getiren Turan, Neyzen Tevfik'in saz eserlerine hayranlık duyduğunu sözlerine ekledi.
Eyüp Turan'ın bu özel yeteneği sadece atölyesiyle sınırlı kalmıyor; okulda da öğrencileriyle bir araya gelerek ney kültürünü yeni nesillere aktarıyor. Müzik derslerine katılarak neyi tanıtıyor, onlara ney üflüyor ve çocuk şarkıları çalıyor. Çocukların neyin sesine gösterdiği ilgi ve hayranlık, Turan'a büyük mutluluk veriyor. "Çocukların içlerinde küçük bir kıpırtı görmek beni çok mutlu ediyor. İnşallah onların aralarından da ileride çok güzel neyzenler çıkacak" diyerek gelecek nesillere olan umudunu dile getirdi.
Öğrenciler de neyin sesini "ilginç" ve "çok hoş" bulduklarını ifade ederek, bu kadim enstrümanın büyülü tınısına kayıtsız kalmıyor.
Eyüp Turan'ın bu özel tutkusu, bir eğitimcinin mesleki sorumluluğunun ötesine geçerek, Bodrum'dan dünyaya yayılan bir ses ve kültür elçiliği görevi üstleniyor. Onun sayesinde, kadim bir enstrümanın mistik tınıları, farklı coğrafyalarda yankılanmaya devam ediyor ve geleceğin neyzenleri için ilham kaynağı oluyor.