Aşının teşvik edilmesi gerektiğini ancak PCR testini anlamlı görmediğini belirten Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan “1,5 yıl süre içinde toplam PCR testini gün ve nüfusa böldüğünüzde ciddi bir yekûna tekabül eder. Dolayısıyla bunu çok uygulanabilir görmüyorum. Aşıyı teşvik için getirildiğini düşünüyorum. Gereksiz tartışmalara neden olacak bu karar yeniden gözden geçirilmelidir” dedi.
Doğru bulan da var
PCR testi zorunluluğunu doğru bulanlar da var. Eğitimci Onur Soğuk, “Aşı vurulmak istemeyen öğretmenlerin düzenli PCR testi vermeleri yönündeki kararı destekliyorum. Nasıl ki onların aşı vurulmak istememeleri haksa onlarla aynı ortamda bulunacak aşı vurulan öğretmen ve öğrencilerin de buna hakkı var. Düzenli PCR testi uygulayıp okula gelsinler” ifadelerini kullandı. Sosyal medyada da gündem olan konu hakkında şu yorumlar yapıldı:
- PCR istemiyorsan aşını yaptıracaksın. Bir öğretmen olarak aşı olmayan öğretmenlerle aynı ortamda çalışmak istemiyorum, çocuklarımın dersine aşısız öğretmenlerin girmesini istemiyorum. Şakası yok bu hastalığın.
- 3 doz aşımı oldum ancak olmak istemeyen meslektaşlarıma yapılan bu mobbingi kınıyorum. Aşı olmak istemeyen öğretmenlere baskı yapan öğretmenleri ayrı kınıyorum.
- Bir öğretmen dersine mi odaklansın yoksa hastane köşelerinde PCR testi mi versin?
- Hamile olması veya rahatsızlığı ya da korkuları nedeniyle aşısız olan öğretmen haftada 2 kez PCR testi için sağlık kuruluşuna giderse zaten Kovid bulaşır!
OZAN ÖMER KADÜKER -/Milliyet.com.tr