Görevde Yükselme Bir Periyoda Bağlansın

25 Kasım 2023 tarihinde Türkiye Eğitim-Sen İzmir Şubesi İstişare Toplantısı'na katılan Türkiye Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan ve Türkiye Eğitim-Sen Genel Başkan Yardımcısı Seyit Ali Kaplan, önemli açıklamalarda bulundular.

Türkiye Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, ''Yetkili konfederasyonun MEB çalışanları adına elde ettiğini bildirdiği 27 kazanımın 26’sı 6. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinde altına imza attıkları mutabakatın aynısı! Üniversite çalışanları adına 9 yeni kazanım elde ettiği söylemi de doğru değil! 9 kazanımın da 8 tanesi yine noktası virgülüne dokunmadan 6. Dönem Toplu Sözleşme metninde yer alıyor.

Sözüm ona maaş artışları ile ilgili Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na başvurdular ama Hakem Kurulu da işverenin 2024 yılı için yüzde 15+10, 2025 yılı için ise yüzde 6+5 teklifini aynen kabul etti.

Bakınız; Merkez Bankası 2024 yılı enflasyon hedefini yüzde 33 olarak ortaya koydu ama Hükümetin 2024 yılı için verdiği zam oranı toplamda sadece yüzde 25. Dolayısıyla zam oranının belirlenmesinde Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na başvurulması; işveren ile çalışanları sözde temsil eden sendikanın kurguladığı bir mizansendir.

Kamu çalışanlarını sendikal esaretten kurtaracak tek adres ise Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen’dir. Bu nedenle konfederasyonumuz ve konfederasyonumuza bağlı bulunan sendikalarımız yetkili olmalıdır.

Hem toplu sözleşme masasına taşıdığımız hem de kamuoyunda dile getirdiğimiz taleplerimizi muhataplarımız nezdinde gündemde tutmaya devam edeceğiz.

Bilindiği gibi üniversite idari personeli 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun hükümlerine tabi olarak çalışmalarına rağmen yer değiştirme ve mazerete bağlı yer değiştirme hakları bulunmamaktadır. Bu kurumlarda görev yapmakta olan idari personelin sağlık, eş durumu gibi özür durumlarına bağlı yer değişikliği işlemleri yapılamamaktadır. Bu amaçla Türk Eğitim-Sen olarak idari personele yer değişikliği hakkı verilmesi için şubelerimiz aracığıyla bir imza kampanyası düzenliyoruz. Ardından şubelerimizden gönderilen imzaları da Genel Merkez olarak YÖK’e teslim edeceğiz.

Bir üniversitede yönetim anlayışı nasıl ise kurumun tüm kademelerine sirayet eder. Zaten rektörler seçimle değil, atama ile iş başına getiriliyor. Her zaman söylüyoruz, üniversitelerimiz öncü kuruluşlardır. Dolayısıyla toplumda demokrasi kültürünün yerleşmesi anlamında da üniversitelerimiz Türk toplumuna öncü ve örnek olmalıdır.

Birçok üniversitemizde görevde yükselme sınavlarında sorun yaşanmaktadır. Bilindiği gibi YÖK pandemi öncesi merkezi Görevde Yükselme Sınavı yapmıştı. Doğru olan bu uygulamaya Türk Eğitim-Sen olarak destek vermiştik. Ama o tarihte sadece 66 üniversite bu uygulamaya dâhil edilmişti. Biz bu sene de YÖK’e yazılı başvuruda bulunduk ve görevde yükselme sınavının belli bir periyoda bağlanarak, düzenli şekilde yapılmasını ve bütün üniversitelerimizin dâhil edilmesini talep ettik. Bu uygulama hayata geçerse görevde yükselmelerde kişisel inisiyatifler değil, sınav başarısı esas alınır.

Birçok üniversitede profesör, doçent kadrosu alınabilmesi için tek kriter ne yazık ki adeta yönetime yakın olmak şartı yer almaktadır. Oysa akademik yeterlilik sağlamış her akademisyenimize kadro ve kontenjan sınırlaması olmaksızın ünvanları verilmelidir.'' dedi.

İlk yorum yazan siz olun

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

MEB Personel Haberleri