Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Abdülaziz Aydın, ''7. dönem toplantı tutanağı ile kayıt altına aldıkları 1. dereceye yükselen tüm kamu görevlilerinin 3600 ek göstergesi gecikmesin, düzenleme bir an öce yapılsın, beklentiler karşılansın istiyoruz. Gerek mevcut kamu görevlileri gerekse 1. dereceye yükselmiş kamu görevlisi emeklileri; mevcut ekonomik şartların etkisiyle emekli aylığını artırma noktasında önemli bir yere sahip ek gösterge düzenlemesinin yapılmasını beklemektedir. Bu düzenleme acilen uygulamaya dönüşmelidir.
Öğretmen atama ve yer değiştirme süreci tutarlı ve sürdürülebilir olmalıdır. Sözleşmeli veya kadrolu öğretmenlerin ilk atamalarının neredeyse yüzde 90’ının ülkenin dezavantajlı bölgelerine yapılması, deneyimli öğretmenlerin büyükşehirlerde ve gelişmiş yerlerde yoğunlaşmasına sebebiyet vermekte; bu durum okullar arasında başarı farkına dönüşecek şekilde mesleki tecrübe ve bilgi birikiminin eğitim kurumları arasındaki dengeli ve adil dağılımına olumsuz etki etmektedir. Gelişmişlik seviyesi düşük olan yerleşim yerlerinde tecrübeli öğretmenlerin çalışmasına yönelik teşviklerin sunulması, sosyal adaletin, fırsat ve imkân eşitliğinin bir gereğidir. Aksi takdirde eğitim sistemi, bölgeler ve okullar arası başarı farklılığını gidermede başarısız olacağı gibi toplumsal eşitsizliği okullar eliyle tekrar tekrar üretmiş olacaktır.
İl içi sıraya bağlı yer değiştirme uzun yıllar Millî Eğitim Bakanlığı tarafından başarıyla uygulanmıştır. Dezavantajlı yerleşim bölgelerindeki okullarda görev yapan öğretmenlere üç katına kadar fazla hizmet puanı verilmesi öğretmenlerin buralarda kalmasını sağlayamamış ve öğretmen açığını gidermede etkisiz kalmıştır. Bakanlık, son üç yılda kırsaldan kente, doğudan batıya doğru yer değiştirme talebinde bulunan 300 binden fazla öğretmenin görev yerini değiştirmiştir. İstihdamda güçlük çekilen bölgelerde görev yapan eğitimciler için ilave tazminat gibi tedbirler uygulanmadığı müddetçe bu döngünün devam edeceği anlaşılmaktadır.
Emekli aylıkları artırılmalıdır” diyen Aydın, sözlerini şöyle tamamladı: “Özellikle son dönemlerde yapılan düzenlemeler, kamu görevlilerinin görev aylığı ve emekli aylığı arasındaki dengenin bir hayli bozulmasına sebep olmuştur. 8 bin 77 TL’nin kamu görevlileri emeklilerine yansıtılmaması, emekli kamu görevlilerini mali yönden zorlarken, çalışan kamu görevlilerini de emekli olmama yönünde zorlamaktadır. Başta 8 bin 77 TL ilave ödeme olmak üzere kamu görevlilerinin bütün gelirlerinin diğer çalışanlarda olduğu gibi emekli keseneğinde dikkate alınması gerekmektedir. Memur maaşlarına yapılan 8 bin 77 liralık seyyanen artışın, kamu görevlisi emeklilerine yansıtılmaması, kamu personel sistemi ve mevzuatı içerisindeki bağın önemli ölçüde kopmasına ve görev aylığı ile emekli aylığı arasındaki maaş-ücret farkının yüzde 50’ye çıkmasına neden olmuştur.'' dedi.