Whatsapp’ın kullanıcı sözleşmesinin kullanıcıların aleyhine ve veri kullanımını serbest bırakan durumu yeni bir tartışma başlattı. Telegram ve BİP gibi mesajlaşma programları alternatif olarak düşünülürken öğretmenlerin yoğun olarak kullandığı bu mesajlaşma programları hakkında bilinmeyen ve merak edilen soruları cevaplayacağız.
Öncelikle şuradan başlamak doğru olacaktır: Öğretmenlerin akıllı telefon kullanmaları zorunlu değildir. Dolayısıyla öğretmenlerin çeşitli mesajlaşma programlarını kullanmaları kendi tasarruflarına bağlıdır. İl/İlçe MEM yöneticileri, okul öğretmenler grubu, veli grupları yaygınlaşmışsa da bu durum isteğe bağlılık arz eder, kesinlikle zaruri değildir.
Öte yandan hangi mesajlaşma programı olursa olsun, bu uygulamalar aracılığı ile okul/kurum müdürlerine, öğretmenlere, velilere ve öğrencilere bu yoldan yapılan herhangi bir duyuru veya tebliğ hukuken geçerli değildir.
Örneğin: A okulunda görevli Ahmet öğretmene, MEB’in kararına göre haftanın X günü okula geleceği whatsapp üzerinden tebliğ edilemez, bu durum yok hükmündedir. Konuyla ilgili hem adli hem idari davalarda bu tarz mesajlaşma programlarından elde edilen veriler mahkeme önünde yok hükmündedir.
Dolayısıyla kişisel verilen korunması ve özel hayatın gizliliği konuları hassasiyetle düşünüldüğünde her mesajlaşma programının riskli olduğu ve bundan dolayı bu tarz programların hiç birinin kullanılmaması gerektiği, yapılacak duyuru ve tebliğlerin resmi prosedürlerle yapılması gerekmektedir.
Bu konu hafife alındığında ses kaydı, yazışma, bir başkasına gönderilen fotoğraf veya videolar kişisel veriler ve özel hayat hiçe sayılarak daha büyük sorunlara yol açabilir. Dolayısıyla sadece mesajlaşma programlarına değil, cihazın kamera, ses ve galeri kısmına erişim izni olan tüm uygulamalara dikkat etmek elzemdir.