Siyasilerin isteğiyle, Eğitim Bir Sen yöneticilerinin referansıyla yapılan müdür görevlendirmeleri sonunda okullarda sosyal barışın bozulduğunu söylemek için kahin olmaya gerek yok.
Okullar hiçbir dönemde bu kadar sahipsiz kalmamış, kadrolaşma bu kadar aleni yapılmamıştı.
Geldiğimiz noktada arkamıza dönüp baktığımızda bırakın bir arpa boyu ilerlemeyi, mısır koçanı kadar geriledik.
10 gün sonra ortaokul 8. sınıf öğrencileri TEOG sınavına girecek, 2 ay sonra sömestr tatili başlayacak, göz açıp kapayana kadar lise 12. sınıf öğrencileri YGS ve LYS’ye girecek.
Okulara eğitim-öğretim aksamış, öğrenciler başarısız olacakmış milli eğitimin umurunda değil. Herkes okullara yanlı müdür görevlendirme peşinde.
Müdür değerlendirmelerinde 75 altı puan verilerek müdürlerin öğretmen yapılarak itibarsızlaştırıldığı gibi.
Eğitim Bir Sen üyelerinin yüksek puanlarla müdür yapılarak ödüllendirildiği gibi.
Milli eğitim yöneticileri performanslarını eğitimin kalitesini arttıracak, sınavlarda başarı çıtasını yukarılara çıkaracak önlemler almak yerine aylardır müdür görevlendirmeleriyle, mahkemelere savunma(!) hazırlamakla meşgul.
Son günlerde hukuka uygun olmayan, haksız ve yanlı puanlarla mağdur edilen, öğretmen yapılarak itibarsızlaştırılan müdürlerin hukuk mücadelelerini yazıyorum.
Kayseri İdare Mahkemesi, milli eğitim yöneticilerinin çakma değerlendirme puanlarıyla öğretmen yapılan müdürlerle ilgi uygulamayı hukuka uygun bulmayarak “Yürütmeyi Durdurma” kararı verdi.
Kocaeli İdare Mahkemelerinin de önümüzdeki günlerde benzer kararlar vermesi bekleniyor.
Cumhuriyet savcıları ise değerlendirme puanları verilirken görevi kötüye kullanan, yanlı davranan ilçe milli eğitim ve şube müdürleri hakkında soruşturma açmaya hazırlanıyor.
Bu arada öğretmen yapılan 212 müdürden 140’ının okulları belli oldu. Yıllardır müdür olarak öğretmenleri denetlemek için girdikleri sınıflara önümüzdeki günlerde öğretmen olarak girecekler.
Eğitim Bir Sen yöneticilerini memnun etmek için öğretmen yapılan müdürler itibarsızlaştırılarak yalnız manen değil ağustos ayından bu yana ortalama bin lira ücret alamadıkları için madden de mağdur edildiler.
Müdürlerin öğretmen yapılmasının üzerinden yaklaşık 4 ay geçti. Bu sürede 2 özür, bir isteğe bağlı olmak üzere 3 il içi öğretmen ataması ile merkezdeki okulların büyük çoğunluğu dolduruldu.
Önceki gün 144, önümüzdeki günlerde de 82 kişinin ataması ise kıyıda köşede, evlere uzak okullara yapılacak.
Bu müdürler, öğretmen yapılarak itibarsızlaştırıldıkları yetmezmiş gibi şimdi de çok uzak okullara gönderilmek zorunda bırakılarak mağdur ediliyorlar!
OKULLARINDA ÖĞRETMEN OLDULAR
Eğitimde asıl olan öğretmenliktir ilkesine sonuna kadar katılıyor ve destekliyorum.
Ancak; Bir eğitimcinin yıllarca müdürlük yaptığı okulda öğretmen olarak çalışmak istemesini anlamakta zorlanıyorum.
Ramazan Demir (İzmit Yahya Kaptan İlkokulu), Sabahat Çarıkçı (İzmit Şehit Selçuk Gökdağ İlkokulu), Mikail Bülbül (İzmit Pirelli İlkokulu), Adnan Ekinci (Gebze Mesleki Eğitim Merkezi), Fatih Mahmut İlişikli (Gebze Mustafa Paşa Ortaokulu), Muhittin Özten (Gebze İnönü Ortaokulu), Tekin Korkmaz (Gebze Kocatepe Ortaokulu), Ali Gökırmak (Kartepe Rabak İlkokulu), Oğuz Gülmez (Karamürsel Atatürk Ortaokulu), Nadir Bodu (Başiskele Yazlık ISC Opel Ortaokulu), Atila Bayram (Başiskele Körfez İlkokulu), Hasan patan (Körfez Halide Edip Adıvar Ortaokulu).
Demek ki bu arkadaşlar müdürlük yaptıkları okullarda öğretmenliği kabul ederek itibarsızlaştırılmadıklarını kabul ediyorlar.
Bırakın öğretmenliği, müdürlük yaptıkları okullarda müdür yardımcılığı teklif edilse onu bile kabul edecekler var.
Bu arada 75 altında puan verilen tüm müdürler öğretmen yapılırken Atila Demir (Başiskele Kocaeli Anadolu Lisesi), Ahmet Erbay (Başiskele Yeniköy Hayat İlkokulu), Muhammet Kocakaya (İzmit Evliya Çelebi Anadolu İmam Hatip Lisesi) kaymakamlık olurlarıyla okullarında müdür olarak görevlendirilmişlerdi.
Geçtiğimiz günlerde yapılan sözlü sınavda 70 üzerinde puan verilen bu kişiler müdürlük beklediklerinden öğretmenlik için dilekçe vedmediler..
Türk Eğitim Sen üyesi iken istifa ederek Eğitim Bir Sen’e geçen Muhammet Kocakaya’nın okulunda kalabilmesi için aranan formül bulunmuş.
Aynı binayı kullanan ve tek müdürle yönetilen Anadolu İmam Hatip Lisesi ile imam hatip ortaokulunda müdür norm kadrosu liseden ortaokula kaydırılacakmış. Bırakın Kocaeli’yi Türkiye’de “ilk” olacak bir uygulama.
SORUŞTURMA İZNİ VERİLDİ
İdare mahkemeleri, mağdur olduklarını iddia eden müdürlerle ilgili kararlar alırken Cumhuriyet savcıları da değerlendirme puanları veren ilçe milli eğitim ve şube müdürleri hakkında görevi kötüye kullandıkları iddiasıyla soruşturma yapıyor.
3 Ekim’de, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 12 ilçede yapılan okul müdür değerlendirmelerinde adil ve hukuka uygun olmayan puanlar verildiği iddialarını araştırmak üzere soruşturma başlattığını yazmıştım.
Savcılığın, il idare kurul kararıyla görevlendirilen milli eğitim denetmenlerinin hazırlayacakları rapor sonrası soruşturma açılıp açılmamasına karar vereceğine dikkat çekmiştim.
Muhakkiklerin 12 ilçede hazırladığı raporlar tamamlandı, savcılığa teslim edildi.
İddialara göre savcılık İzmit, Derince, Kartepe ilçe milli eğitim ve şube müdürleri hakkında dava açmak için kaymakamlardan “Soruşturma İzni” istemiş.
Geçtiğimiz günlerde 3 ilçenin kaymakamı; Ali Osman Karabayır, Zafer Çolak, Habib İlaslan (İzmit), Ömer Akmanşen, Süleyman Özdemir, Turan Çetiner (Derince), Mehmet Sami Demirci, Tuncer Çolak, Yahya Ali (Kartepe) hakkında “Soruşturma İzni” vermiş.
Kaymakamların soruşturma izni vermesinin ardından savcılık, milli eğitim ve şube müdürleri hakkında dava açabilmek için savunma istemiş.
Savunmaların tamamlanmasının ardından değerlendirme puan formları altında imzaları bulunan 3 ilçe milli eğitim ve şube müdürleri hakkında dava açılması bekleniyor.
Haklarında dava açılacağı iddia edilen ilçe ve şube müdürleri, puan verirken yanlı davranmakla, adil olmamakla, takdir yetkilerini aşmakla, puan verdikleri müdürlerin başarısızlıklarına ve yetersizliklerine ilişkin somut bilgi ve belge gösterememekle suçlanıyor.
OKULLARDAN BİLGİ TOPLANIYOR
Haklarında kaymakamlarca soruşturma izni verilen, savcılıkça savunma istenen ilçe milli eğitim müdürleri paniklemiş durumda. Öyle böyle panikleme değil. Hazırlıksız yakalanmışlar.
75 altında puan vererek öğretmen yaptıkları müdürlerle ilgili Temmuz ayında yapmaları gereken bilgi ve belgeleri toplamaya soruşturma izni verilmesi, savunma istenmesinden sonra başlamışlar.
Örneğin Derince ilçe milli eğitim müdürü Ömer Akmanşen, 11.11.2014 tarihinde okullara görevden alınan müdürleri sorgulayan 8 maddelik resmi yazı göndermiş.
Puan verdikleri müdürlerin “Performans Değerlendirme Formu”nda yazan sorulara benzer sorular sorulmuş.
1) Müdür yardımcıları görevlendirme yazıları
2) Okulun vizyon, misyon, eğitim amaçlarıyla spesifik başarı hedeflerinin oluşturulup oluşturulmadığı. Oluşturulmuşsa ne zaman oluşturulmuş?
3) Kurumu etkileyen negatif ve pozitif güçlerin analizi yapıl m ı? Süreçler raporlanmış mı?
4) Sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerle işbirliği çalışması var mı?
5) Dini bayramların anlam ve önemine yönelik yapılan çalışmalar var mı?
6) Ulusal ve uluslararası yarışmalara katılım var mı?
7) Oluşturulmuş performans değerlendirme sistemi var mı?
8) Oluşturulmuş performans değerlendirme sistemi varsa personel performansları kayıt altına alınıp, raporlanmış mı?
Bu soruların altın a bir de not düşülmüş; Bilgi istenen maddelerle ilgili olumlu cevap verilecekse, faaliyetin gerçekleştiği tarih ve sayılı belge gönderilecektir. Belgeler son 4 eğitim-öğretim yılını kapsayacaktır.
Kim ne derse desin müdürler çok kötü yakalandı. 75 altında puan vererek öğretmen yaptıkları müdürlerin başarısızlığına, yetersizliğine ilişkin bilgi ve belge sahibi olmadan formları dolduran ilçe milli eğitim müdürleri savcılık savunma isteyince bilgi ve belge toplama peşine düştüler.
Formlarda milli ve dini bayramlar yazmasına rağmen okullara gönderilen yazıya sadece dini bayramlardan bahsedilmesi de dikkat çekici.
İlçe milli eğitim müdürlerinin bilgi ve belge toplama telaşı, aylardır yazdığım İlçe milli eğitim ve şube müdürlerinin takdir yetkisi sınırları içinde kalmadığı, yanlı davrandığı, Eğitim Bir Sen Başkanının müdahale ettiği, bilgi ve belge olmaksızın puan verdiği iddialarımı doğruluyor.
Bu son davranış bile müdürlerin bilinçli ve kasıtlı olarak öğretmen yapıldığını, itibarsızlaştırıldığını anlatmaya yetiyor.
İlçe milli eğitim müdürleri geç kaldı. Temmuz ayında puan verirken o belgelere ve bilgilere ulaşmaları gerekirdi. Treni kaçırdılar. Geçmiş olsun!