Bu köklü değişiklikler, söz konusu çizelgelerin uygulama sürecinde de birtakım değişikliklere maruz kalmasına yol açmıştır. Bu değişiklikler için jakoben bir şekilde eğitim öğretim ortamına salıverilen yeni sistemin dayatmalarıydı diyebiliriz. Sistemin dayatmalarının oldu bittiye getirilen değişiklikleri karşısında ne iç ne dış paydaşlar memnun kalmıştır. Bu memnuniyetsizliğin dillerde cereyan etmesi ise cabası olmuştur. Daha sonraları MEB, harekete geçip bir UFO misali tepeden inerek tepemize çıkan bu sistemin altını doldurma girişimi içerisine girmiştir. Onun için her zaman söylediğim bir sözü burada tekrar yenilemek istiyorum: ‘’444’ÜN ALTI DOLGU... ONUN İÇİN BU SİSTEM EĞİTİM ÖĞRETİM ORTAMININ EN RİSKLİ YAPISI DURUMUNDADIR...’’ Eğitim öğretim ortamında kök salarak yoluna devam etmek isteyen bu riskli yapının, bu büyük risk barındıran durumu olsa gerek, uygulama sahasından gelen geri dönütler de göz önüne alındığında yaşama ömrünün pek uzun olmayacağı ile ilgili birtakım bilgilerin geldiğini sanırım sağır sultanımız bile duymuştur artık. 444 DİYE DE HİTAP EDİLEN BU SİSTEM, UYGULAMA SAHASINDAKİ YAN ETKİLERİ İLE ARTIK KÖR GÖZE PARMAK SOKMAKTADIR.
444 diye ifade edilen sistemi içeren kanun teklifinin TBMM’ye verilmesi ile başlayan ve bilahare gelişen meclis süreçlerinde eli kolu bağlı ve nutku tutulmuş MEB, 444’ün uygulama safhasında doğmamış çocuğa biçilen donun içine girmeye çalışıyor gibi bir görüntü veriyordu. MEB, terzi yamağı gibi çalışıyordu. TABİ, bazı yerlerde, konularda ve noktalarda sistemle çarpışarak bir çalışma içerisine girmişti. Örneğin, 444 ile birlikte uygulamaya konulan yukarıda da söz etmiş olduğumuz ortaokul haftalık ders çizelgesinde, sistemin yürürlüğü ile birlikte dayatmaları ve yan etkileri bağlamında birtakım değişikliklerin aşağıdaki kronolojik sıralama ile meydana geldiğini görmekteyiz, yeni sistem kafa karışıklığını, muammayı, muallayı da pardon muallakı da önüne alıp götürüyor, adeta bunlarla 444 mevzisinde bir yığılma meydana getiriyordu, eğitim öğretim dağa dönüşmüş bu yığıntı yumağında bir yanardağ gibi köpürüyordu, tabi eğitim-öğretim ortamlarında barış ortamını bozan yönetici değerlendirmeleri ise bu yanardağın tuzu biberi olmuş oluyordu. Gelelim, söz ettiğimiz 444 yolunda anılan haftalık ders çizelgesindeki kronolojik değişikliklere:
1- Değişen haftalık ders çizelgesinde, değişenler arasında çocuklara pis pis sırıtan haftalık ders saatindeki artış idi, kaç mı olmuştu? 5 ve 6.sınıflar için 36; 7 ve 8.sınıflar için 37 idi... Ders giriş çıkış saatlerinde bir birliktelik olmayacağı, bunun birçok karışıklığa mahal vereceği söylense de dinletilemedi, uygulama sahasına sürüldü...
2- Seçmeli ders saatlerindeki büyük sıçrayış (8 saat olmuştur) iç-dış eğitim paydaşları bırakın, haftalık ders çizelgesini bile afallatmıştır... Haftalık ders çizelgesi, seçmeli ders bombardımanı altında randımanlı ve sağlıklı çalışamayacağını söylese de, o da kendini bir türlü dinletememiştir... Bazen diyorum ki dinlenmek için iç-dış paydaşlar olarak yapay sakal mı kullansaydık, haftalık ders çizelgelerinin boş bölümlerine sakallar mı çizseydik... MEB’İN TÜM BU OLANLAR BİTENLER KARŞISINDA DURUMUNU ÖZETLEYECEK DEYİM ŞÖYLE İDİ: ‘’AŞAĞI TÜKÜRSE SAKAL, YUKARI TÜKÜRSE BIYIK...’’. MEB, HER NE KADAR BU KAOTİK VE ANLAŞILMAYAN ORTAMDA TÜKÜRMEDEN HALLEDEYİM DEDİYSE DE, KENDİNE BİÇİLEN 444 DONUNA GİRMEK İÇİN YAPTIĞI HABİRE DEĞİŞİKLİKLER İLE ZIRT PIRT OYNAMALAR, KENDİNİ HEP TÜKÜRDÜĞÜNÜ YALAR POZİSYONUNA DÜŞÜRMÜŞTÜR...
3- Daha sonraları haftalık ders saati, 36-37 ikiliğinden kurtarılmak üzere 35’e düşürülmüştür...
4- Yine daha sonraları, seçmeli ders bombardımanı altında yaşamını sürdüren haftalık ders çizelgesi, seçmeli ders saatinin 6’ya çekilmesiyle az da olsa nefes almıştır...
5- Haftalık ders çizelgesinin uygulanmasında kademeli geçiş süreci işlerken, fiziki geçiş 1 yıl öne alınarak 2014-2015 ders yılına çekilmiştir.
6- Beraberinde gırla karışıklık getiren bu sistem, gırgıra alınmıştır. 444 geyikleri şaha kalkmış, 444’ün açtığı yaralar, acılar, mağduriyetler, hazin hezeyanlar çoktan Üsküdar’ı geçmiştir. ÖNGÖRÜMÜZ ŞUDUR Kİ, 444 için nihai durak bu gidişle BOR’dan sonra NİĞDE olabilir. ONDAN SONRA ‘’OLMUYOR, OLMUYOR, OLMUYOR...’’ SERZENİŞLERİ İLE ANKARA’YA ÇIKARMA YAPABİLİR ARTIK...
Hazır, 444’ün ortaya çıkardığı yaralı kaos halini anlatırken bir konuya daha değinmeden geçemeyeceğim. O da, 8.sınıfta gelecek yıldan itibaren okutulmaya başlanacak olan, MESLEKİ KARİYER VE REHBERLİK DERSİDİR... HAFTALIK DERS ÇİZELGESİNDE ZORUNLU DERS OLARAK DEĞERLENDİRİLMEKTEDİR... YALNIZCA 8’LERDE OKUTULACAKTIR... Bu ders, dersi okutan öğretmenin ek ders saati hesaplanırken, şu an 8’lerde zorunlu olarak okutulan rehberlik dersi gibi değerlendirilip ek ders hesaplaması yapılmamalıdır diye düşünüyorum. Şöyle ki;
Şu an 8’lerde okutulan rehberlik ders saati ile şube rehber öğretmenliği görevi arasında bir ilişki bulunmaktadır, bundan ötürü diğer zorunlu dersler gibi görülmeyerek, bu ders saati şube rehber öğretmenliği görevi içinde değerlendirilerek, ilgili öğretmene 2 ek ders saati SKH adı altında ek ders ücreti tahakkuk ettirilir. Yalnız ders saati olması hasebiyle hazırlık planlama ek ders saati hesabında dikkate alınır. Gelecek ders yılından itibaren hatta bu yıl bir nevi 8’lerdeki rehberlik ders saati ile provası yapıldı, 8.sınıfların mesleki kariyer ve rehberlik dersine giren ve aynı zamanda üzerinde şube rehber öğrtmenliği ile danışman öğretmenliği gibi görevler bulunan öğretmen, üzerinde böyle bir ders olmayıp yalnızca söz konusu görevler olan bir öğretmen ile ek ders hesabında denk tutulacaktır. Bu bakımdan, mesleki kariyer ve rehberlik dersi diğer zorunlu dersler gibi ek ders hesabında, ücret karşılığı yapılan bir ders gibi görülmelidir. Eğer ki, böye bir hesaplama yapılmaz ise bu prova yılında da görüldüğü üzere çeşitli karışıklıklar ve anlaşılmazlıklar ortaya çıkabilir. Ayrıca, şube rehber öğretmenliği ve kulüp danışman öğretmenliği gibi görevler eskiden olduğu gibi ders saati olup olmadığına bakılmaksızın, hazırlık planlama ek ders saati hesaplanırken 1 saat olarak değerlendirilmelidir. Biliyoruz ki, üzerinde bu görevleri bulunan kişilerin hazırlık ve planlama gibi işleri de bulunmaktadır. Netice olarak bu görevler, ders saatine bağlanmadan yapılınca ilgili öğretmen bu işlerden muaf sayılmıyor. Örnek üzerinde açıklamak gerekirse;
ÖRNEK ÖNERİDİR 1:
Durum: Şube rehber öğretmenliği ve danışman öğretmenliği görevi bulunan 29 saat ders okutan bir öğretmen;
Olan Önerilen
15 saat maaş karşılığı 15 saat maaş karşılığı
14 saat ek ders 14 saat ek ders
2 saat SKH ek ders 2 saat SKH ek ders
2 saat hazırlık planlama 3 saat hazırlık planlama
ÖRNEK ÖNERİDİR 2:
Durum: Şube rehber öğretmenliği ve danışman öğretmenliği görevi bulunan 30 saat ders okutan bir öğretmen (30 saatin içinde mesleki kariyer dersi de var);
Olan Önerilen
15 saat maaş karşılığı 15 saat maaş karşılığı
14 saat ek ders 15 saat ek ders
2 saat SKH ek ders 2 saat SKH ek ders
3 saat hazırlık planlama 3 saat hazırlık planlama
Hülasa; MESLEKİ KARİYER VE REHBERLİK DERSİ, ŞUBE REHBER ÖĞRETMENLİĞİ GÖREVİ KAPSAMINA ALINMAMALIDIR... DİĞER ZORUNLU DERSLER GİBİ EK DERS HESABINDA, MÜSTAKİL BİR ŞEKİLDE DEĞERLENDİRİLMELİDİR... BUNUN İÇİN ELBETTE Kİ, İLGİLİ MEVZUATTA BİRTAKIM DEĞİŞİKLİKLER ÖNGÖRÜLMEKTEDİR...
Netice olarak, diyebiliriz ki, yeni sistem sahayı çorba etmiştir... Bu çorbayı iç-dış paydaşların içmesi istenmektedir... Çorba kademeli bir şekilde cebren içirilmektedir... 444 çorbası daha bir türlü iç-dış paydaşlar için tadının alınabilindiği bir kıvama gelmemiştir...
Yahya ASLAN