Eğitim yönetimi bilindiği gibi toplumun ihtiyaç ve gelişmelerini anında kendine uyarlayan bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye’deki eğitim sistemi ve gelişimi düşünüldüğünde çağa ayak uydurma noktasında zamanla köklü değişiklikler oluşmaktadır. Bu süreçlerin aktif uygulayıcısı olan insan, bunun sonucu olarak eğitim yönetiminde yaşanan gelişmelere ayak uydurmak zorundadır. Tabi ki bu boyutta ülkelerin kültürel yapılarını göz önünde bulundurmak şartı ile… Kurumlarda kurumun kültürel yapılarını düşünerek eğitim stratejileri uygulamak, eğitim liderinin başlıca, öncelikli görevlerinden olmalıdır. Gelişimin, başarının yakalanıp sağlanması adına her yapıda liderliğe, özellikle de etkili liderliğe ihtiyaç duyulmaktadır. Peki bakanlığın yada merkez teşkilatının koymuş olduğu politika ve stratejileri uygulayacak, eğitim-öğretim süreçlerinin yönetimini sağlayacak, vizyon koyup tüm kurumu bu vizyon etrafında aynı yönde ilerletecek eğitim liderlerinin, eğitim kurumu yöneticilerinin (müdür ve müdür yardımcısı) değerlendirmesi, ataması ve bu yöneticilerin çalışmaları nasıldır?
Türkiye'de eğitim kurumları yöneticiliği (müdür ve müdür yardımcısı) dünyadaki ve diğer kamu kurumlarındaki örnekleriyle benzerlikler göstermesine rağmen biraz farklılık arz etmektedir. 285773 sayı ve 28.02.2013 tarihli, 28728 sayı ve 04.08.2013 tarihli, 29026 sayı ve 10.06.2014 tarihli yönetmelikler incelendiğinde Türkiye'de eğitim kurumu yöneticiliğine her yönetmelikle biraz daha değişim göstererek atama yapılmaktadır. Bu yönetmelik ve diğer geçmiş yönetmeliklerin tamamında vurgulanan şudur; eğitim kurumu yöneticiliği ikincil görevdir. Çünkü 657 sayılı Devlet Memurları Kanuna göre tedrisatta esas olan muallimliktir. Öğretmenliğin esas meslek olduğu vurgusundan hareketle öğretmenlerin kadrosu öğretmenlikte olup unvanları değişmektedir. Kadro sınıfı olarak da öğretmenlerle aynı olarak eğitim-öğretim sınıfında bulunmaktadırlar. Yani yöneticilerin nihayetinde sahip oldukları kadro öğretmenliktir. Bu unvanlara atama; yönetmeliklerle değişmekle beraber yazılı ve sözlü sınavla yapılarak aynı zamanda da öğretmenlerin eğitim durumu hizmet süreleri gibi kriterlerin olduğu EK I değerlendirme formuyla yapılan değerlendirme de atamaya etki yapmaktadır. 10.06.2014 tarihli yönetmeliğe göre ise sadece sözlü sınav yapılmaktadır. Yöneticilerin bulundukları kurumda görev süreleri son yayınlanan yönetmeliğe göre ise 4 yıl olarak belirlenmiş ikinci bir değerlendirme neticesinde aynı kurumda ikinci bir 4 yıl görev yapılabilmektedir. Lisansüstü eğitime EK I değerlendirme formu ile değerlendirilmektedir. Peki, eğitim kurumu yöneticiliği diğer ülkelerde nasıldır?
Finlandiya okullarının hiçbirinde müdür veya müdür yardımcısı bulunmamaktadır. Öğretmenler arasında hiyerarşi noktasında herhangi bir baskı aracından kaçınılmaktadır. Okuldaki yönetimsel işler tüm öğretmenlerin toplandığı bir kurulda demokratik bir seçimle çoğunluğun kararına göre yapılmaktadır. Finlandiya’nın dışındaki tüm ülkelerde eğitim yöneticisi tanımı yapılarak bir uzmanlık alanı konumundadır. Dört ülkede – Belçika (Flaman Topluluğu), Letonya, Hollanda ve Norveç – okul yöneticisi olmak için tek resmi koşul öğretmenlik niteliğine sahip olmaktır. Ancak uygulamada okul yöneticilerinin mesleki eğitim deneyimi de vardır. Norveç’te, idari deneyim ve yöneticilik eğitimini de içeren diğer tüm koşulları yerel yetkililer belirler. Yunanistan, Kıbrıs, Litvanya, Birleşik Krallık (İngiltere, Kuzey İrlanda) ve Türkiye’de, okul yöneticisi adayının mesleki öğretmenlik deneyimi dışında idari deneyimi de olmalıdır. Litvanya’da hem liderlik hem de idarecilik becerileri gereklidir. Slovenya’da, okul yöneticileri rehber ya da en az 5 yıl ‘danışman’ olarak görev yapmış olmalıdır. İspanya’da Eğitim Yetkilileri başka koşullar da ekleyebilir, örn. eş-resmi dil konuşulan Özerk Topluluklarda, bu dilde asgari dil yetisini gösteren bir sertifika gereklidir. İsveç’te, eğitim ve deneyim sahibi bir kişi okul yöneticisi olarak atanabilir. Öğretmenlik deneyimi gerekli değildir. Okul yöneticileri diğer (ya da önceki) öğretmenler arasından seçilmek zorunda değildir, ama prensipte başka bir mesleki deneyimi olabilir.
Avrupa Ülkelerinde eğitim yöneticilerinin atamasının yanında eğitim yöneticilerinin yetiştirilmesine de ciddi önem verilmektedir. İsveç Ulusal Eğitim Bürosunun (NAE) sorumlu olduğu üniversite seviyesinde bir eğitim kursunu tamamlamaktır. 21 ülke ya da bölgede okul yöneticiliği için eğitim şarttır. Bu ülkelerin çoğunda, bu eğitim atamadan önce gerçekleşir. Çek Cumhuriyeti, Fransa, Avusturya, Slovakya ve İsveç’te, yeni okul yöneticileri atamadan belli bir süre sonra da bu eğitimi alabilirler. Yöneticilik eğitiminin zorunlu olmadığı ülkeler de mevcuttur. Yöneticilik eğitiminin süresi bir hafta da olabilir (Romanya) veya Malta’da olduğu gibi 60 ECTS yüksek lisans kredisine eş de olabilir. Ortak modüllerde idare, takım kurma, iletişim ve liderlik becerileri, okul gelişimi, okul yasaları ve örgütü yer alır. Bazı ülkeler teorik içeriğin yanı sıra uygulamalı bir bileşen de sunar. İspanya’da, eğitim programı teorik bir kurs ve staj içerir. Polonya’da, bu kurslar 210 eğitim saati sürer ve uygulamalı liderlik rolü arasında bağ kurar. Birleşik Krallık’ta (İngiltere, Galler ve Kuzey) yönetici adaylarının eğitim sırasında liderlikle iç içe olmaları teşvik edilir, bu da genişletilmiş vaka çalışmaları ve ilgili okul görevleri ile en az dokuz gün bir başka okulda görev yapmayı kapsar.
Okul yöneticisi olma koşulları arasında, asgari bir süre öğretmenlik deneyimi olması yaygındır. Bulgaristan, Estonya, Fransa (ISCED de bir yıl okul yöneticileri için) ve Litvanya’da 3 yıl ile Malta 10’ yıl ve Kıbrıs’ta 16 (okul öncesi, ilköğretim) ve (ortaöğretim) 17 yıl arasında değişir. Çoğu ülkede, gerekli asgari süre üç ila beş yıldır. Danimarka, Almanya, Avusturya (okul öncesi, ilköğretim ve Hauptschule), Finlandiya, Birleşik Krallık (İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda), İzlanda ve Lihtenştayn’da öğretmenlik deneyimi gereklidir ama süresi belirlenmemiştir. Belçika’da (Almanca konuşan ve Flaman Toplulukları), Letonya, Hollanda, İsveç ve Norveç’te, öğretmenlik deneyimi okul yöneticisi olmak için gerekli değildir. Hollanda’da bazı durumlarda öğretmenlik deneyimi olmayan ve farklı alanlarda idari deneyimi olanların eğitim yöneticisi olarak çalışmaları ile ilgili çeşitli projelerde bulunmaktadır.
Amerika’da okul müdürlerinin büyük bir çoğunluğunun eğitim yönetimi üzerine lisansüstü ya da doktora dereceleri bulunmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri’nde Müdür Yetiştirme bugün eğitim alanında yöneticiliğin sağlıklı bir mesleki eğitime dayandırılması görüşü yaygın olup, yöneticilik eğitiminin en ileri durumda bulunduğu ABD'de bu eğitim, genellikle mezuniyet sonrası (lisansüstü) düzeyde yapılmaktadır. Birçok okul müdürü, eğitim yöneticiliğine bir yüksek lisans ya da doktora derecesini tamamladıktan sonra geçer. Müdürler ve müdür yardımcıları, yöneticilik görevine atanmadan önce genellikle öğretmenlik deneyiminden geçerler. Örneğin, Çin’de okul yöneticisi insan kaynaklarının kullanımında dışsal otoritelere bağımlı şekilde hareket etmek durumundadır ve Birleşik Arap Emirliklerinde bir okul yöneticisi okuluyla ilgili karar alma yetkisine sahip değildir.
Bu yaklaşıma göre ülkemizdeki idare yönetim tarzı, merkezi teşkilat ve kurumlarımızın oldukça benzerlikler gösterdiği Fransa'da okul müdürü atamasında ilköğretim ve ortaöğretim kurumları farklı yaklaşımlar içermektedir. Okul müdürleri ilköğretim okullarında yönetsel faaliyetlerin yanında derslere de girerler. İlköğretim kurumlarında okul müdürü olabilmek için tek genel şart okul öncesi bir eğitim kurumunda ya da ilköğretim okulunda iki yıllık tecrübedir. Okul müdürlüğü için başvurular ulusal eğitim müfettişince (IEN) alınır, başvuruyla ilgili ön değerlendirmeyi yapan yetkili ulusal eğitim müfettişidir. Ön değerlendirmeden sonra başvurular eğitim bölgesinde oluşturulan mülakat komitesine gönderilir. Bu komitede bölge eğitim müfettişi ya da bölge eğitim müfettişi temsilcisi, bir ulusal eğitim müfettişi ve bir okul müdürü bulunur. Komite başvuruları inceleyip adaylarla görüştükten sonra kararını verir.
İngiltere’de ise eğitim kurumu yöneticiliğinde yöneticilere mesleki uzmanlık kazandırmak amacıyla Okul Yöneticiliği için Ulusal Mesleki Yeterlik Programı uygulanır. İlk defa yönetici olacaklar için bu programın belgesi zorunlu bir hale getirilmiştir. Programın eğitimle ilgili etkinlikleri, adayların kendi başına çalışabilmeleri için uygun akademik materyalleri, okul ziyaretlerini, birebir ve uzaktan eğitim imkânlarını içerdiği belirtilmektedir. Programa katılan adaylar kendilerinin mevcut liderlik stillerini incelerler, okul yöneticiliğinin gerektirdikleri ve okul yöneticisi olmanın getirdiği zorlukları öğrenirler ve aldıkları eğitimle okul yöneticisi olmadan önce, eğer gerekiyorsa, liderlik stillerinde değişiklikler yapma şansını yakalarlar. Tüm bu gerçekleşen kapsamlı sürecin ardından eğitim yöneticiliğinin sürekli gelişimi adına daha önceden belirlenen rutin bir takvim ve program doğrultusunda eğitim yöneticileri hizmet içi eğitim faaliyetlerine alınacak sürekli kendilerini yenilemeleri ve gelişimleri sağlanacaktır. Gelişim ihtiyaçlarını belirleme ve değerlendirme adına ilgili mevzuatta ve kanunda eğitim kurumu yöneticilerinin faaliyet alanları, hizmet alanları, mesleki gereklilikler ve iş tanımları net ve somut olarak yapılacak bunun sonucunda bu kişiler müfettişler, okul aile birliği, öğretmenler ve öğrenciler ile üst kurum yöneticileri tarafından değerlendirilecektir.
Böylelikle diğer ülkelerdeki yönetici atama ile ilgili bilgi vermeye çalıştık. Yönetimin artık bir bilim olduğu açıktır. Bu doğrultuda eğitim alanının bilimsel veriler ışığında gelişmesi en büyük gereklilik olmaktadır. Tüm eğitim kurumu yönetici, öğretmen ve müfettişlerin yetişmesi adına da eğitim akademileri kurulmalı ve böylelikle hem bilimsel çalışmalar ve araştırmalar ışığında politikaların geliştirilmesi sağlanır hem de yönetici, öğretmen ve müfettişlerin geliştirilip yetişmeleri sağlanmış olur. Başarılı yöneticilerin Türkiye'de sadece idealist özverili birkaç kişiden ibaret olmaması gerekmektedir. Bu noktada daha standartlaşmış daha bilimsel temelli, yaratıcı bir çözüm adına yönetici atama ve değerlendirme konusu kapsamlı olarak ele alınıp güncellenmelidir. Gelişen politikalar sonucundaki uygulamalar ile hem de eğitimde kalitenin artması adına üzerine çalışmamız gereken önemli konulardan biridir
Nazmi Avcı
Seyitgazi İlçe Milli eğitim Müdürü
www.medyapusula.com