Paravan Vakıf Adı Altında MEB 12 Milyonluk Zarara Mı Uğratıldı?

Paravan Vakıf Adı Altında MEB 12 Milyonluk Zarara Mı Uğratıldı?

Nişantaşı Rüştü Uzel Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Sadrazam Sait Paşa Konağında 1941 yılında, Nişantaşı Kız Enstitüsü adıyla eğitime hizmet vermeye başlamış, 1966 yılında Mesleki ve Teknik Öğretim Okulları eski genel müdürlerinden Mehmet Rüştü Uzel adıyla Kız Meslek Lisesi faaliyetlerini sürdürmüştür. Okul, tarihi geleneği ile kökleri geçmişe dayanan ender okullardan biri olmasına ve sosyoekonomik anlamda İstanbul’un en önemli semtlerinden biri olan Nişantaşı/Teşvikiye’de olmasına son dönemlerdeki yönetim anlayışı ve MEB’in denetim anlayışı ile adeta bataklığa sürüklenmiş durumda. Bu okul, Nişantaşı/Teşvikiye merkezde olmasına rağmen nasıl tercih edilmez bir konuma geldi de öğrenci tercihlerinde boş kalan kontenjanlara ilçe komisyonu marifetiyle öğrenci yerleştiriliyor.

İbretlik yönetim anlayışıyla okulun sağ tarafı City’s AVM’ye, ön tarafı Ülkem ve Kırşehir Eğitim Kültür ve Sağlık Vakfı’na ve Expresso’ya, öndeki binası İMA Moda Akademisi’ne, konferans salonu ise bakımsızlığa ve çürümeye terkedilmiş. Bugün Nişantaşı Rüştü Uzel Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, öğrencilerini dört duvar arasına ve küçük bir bahçeye sıkıştırmış, civardaki öğrenci tarafından güvenlik açısından tercih edilmez, koridorlarında ve WC’lerinde sigara dumanının gün boyu tüttüğü bir konuma neden geldi? Bakanlık ve okul müdürünün ibretlik bir yönetim ve denetim anlayışı ile “Nişantaşı’nın merkezinde bir okul nasıl batırılabilirin öyküsünü” okuyacaksınız.

Nişantaşı Rüştü Uzel Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin Tiyatro salonu ve fuaye alanı kısmının kiraya verilmesine ilişkin usulsüzlüklere dair daha önce haberlerimiz de yer vermiştik. Haberlerde özet olarak “okulun tiyatro salonunun ve fuaye alanının 2015-2018 yılları arasında Tamer ULUSEL tarafından çeşitli derneklere yardım amaçlı kermes adı altında 20 günlük sürelerde kiralandığı ve Okul aile birliğine bağışlar yapılarak işletildiği; daha sonra yapılan şikayetler üzerine ise 2018 yılında , Ülkem ve Kırşehir Eğitim Kültür ve Sağlık Vakfı ile MEB arasında imzalanan protokole ilgili alanların bu derneğe verildiği ve bu alanlarda sadece kurs için onay verilmesine rağmen bedel tespit komisyonu kurulmadan ilgili alanların 2022 Ocak ayına kadar aynı 2015-2018 yılları arasındaki gibi Tamer ULUSEL tarafından dernek paravan yapılarak faaliyetlerini sürdürdüğü” yer almıştı.

Bilirkişi raporuna göre 2015 yılının 6. ayından 2022 Ocak ayına kadar geçen sürede bu alanlar için belirlenen kira ücreti 13.992.000 TL olmasına rağmen okula yatan paranın ise sadece 1.509.000 TL olduğu tespit edilmiş. Yani yaklaşık 12.483.000 TL’lik bir farkın bulunduğu tespit edilmiştir.

Tamer ULUSEL, 14.11.2018 tarihinde Ülkem ve Kırşehir Eğitim Kültür ve Sağlık Vakfı ile MEB arasında imzalanan protokol için ifadesinde özetle; Vakfın MEB ile imzaladığı protokole katkısı olduğunu, MEB’in üst düzey yetkilileri ile temasa geçmek istediğini ve bu konuda yapılan öneriler sonucunda Timur Şeyhoğlu'na yönlendirildiği; kendisi ile görüşüp tanıştığını, bu alanları işletmek istediğini, bunun için protokol yapılması gerektiğini açıklayıp sonrasında Timur Şeyhoğlu'nun kendi ilişkileri ile bu protokolü MEB ile yaptığını belirtip Timur Şeyhoğlu ile görüştüğünü dile getirmiş.

Bu yapılan protokol incelendiğinde ise Vakıf Başkanı olarak Timur Şeyhoğlu (MEB Eski Temel Eğitim Genel Müdürü) MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü M.Nezir Gül ve Mesleki ve Eğitim Genel Müdürü Kemal Varım Numanoğlu'nun imzalarının olduğu görülmektedir.

Protokole MEB Resmi İnternet sayfasından aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

https://mtegm.meb.gov.tr/upload/meb_protokol/2020_1026_972_67-ulkem-vakfi-meb-2018.pdf

Bu protokolle dernek bir paravan olarak kullanılıp okul alanının protokolün yapıldığı tarihten sonra 2022 Ocak ayına kadar tıpkı 2015-2018 arasındaki sistemin aynısı şeklinde devam ederek bu alanlardan rant sağlandığını açıkça görülmekte.

2019 yılında konu ile ilgili MEB tarafında yapılan soruşturmada ise sadece şube müdürü ve okul müdürüne kınama cezası verilmiş ve bedel tespitin yapılması istenmişti. Devamında ise bu konu hakkında savcılığa yapılan başvuru sonucunda 2015 yılındaki okul müdürü A.K ve şimdiki okul müdürü Banu Tekinoğlu'na soruşturma izni verilmişti. Bu kişiler, İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’ne dava açılmak üzere sevk edildiler. Soruşturma raporunun ilginç bir yanı ise kamuyu zarar uğratan kişilerin okul müdürü olmasına karşın zararın Tamer Ulusel’e ecrimisil davası açılmasıydı. DEVLET MEMURUNUN KASIT KUSUR İHMAL VE TEDBİRSİZLİĞİ SONUU İDARE ZARARA UĞRATILMIŞSSA İLGİLİ MEMUR TARAINDAN RAYİÇ BEDEL ÜZERİNDEN ÖDENMESİ ESASTIR ilkesinden hareketle bu müdürleri kim korumuştu?

Yapılan soruşturma sonrası ( 2019 yılından 2022 ocak ayına kadar) yine aynı şekilde düşük bedel gösterilerek ticari faaliyet göstermeye devam ettikleri görüldü. Konu hakkında savcılık kararına göre okul müdürü için verilen soruşturma iznine istinaden süreç devam ediyor.

Burada şube müdüründen, o dönemki ilçe müdürüne, o dönemki ilçe müdüründen il milli eğitim müdürüne ve protokolde imzası bulunan genel müdüre ve bu aracılığı sağlayanlar ile birlikte ve bu derneğin bir paravan olarak kullanılması organize işlere işaret etmiyor mu?

Birçok konuda görevi ihmal, ticari faaliyet yapılmasına izin vermek, ticari faaliyet yapılmasına yardım ve yataklık etmek, evrakta sahteciliğe ne kadar göz yumulacak?

Dönemin mesleki teknik eğitim genel müdürü bu protokol yazısı kendisine sunulduğunda, İstanbul ilindeki bir okulun tiyatro salonu yenileyecek İstanbul'da bir vakıf dernek hayırsever işadamı bulamamış mıdır?

Ya da devletin ödeneği ile bir okulun salonunu yenilemek varken Ülkem ve Kırşehir Eğitim Kültür ve Sağlık Vakfı’yla neden protokol yapılmıştır?

Okul müdürü Banu Tekinoğlu ve o dönemki ilçe müdürü (bugünün İzmir MEM müdürü) bu dernekle ve yukarıda saydığımız bakanlık yetkilileri ile nasıl ilişkileri vardı?

Vakıf Başkanı Timur Şeyhoğlu eski MEB Temel Genel Müdürlüğü yapmış bir isim ,ifadelerde ki gibi kendi ile ilişkililer ile protokol yaptığı belirtilmiş bu ilişkiler şu an MEB'de gölge Bakan'ın bir katkısı olmuş mudur?

Ülkem vakfı başkanı Timur Şeyhoğlu , gölge bakan ismiyle milli eğitim bakanlığında iş takibi mi yapıyor? Tamer Usluel’in ifadesi bu anlama mı geliyor ?

Gölge bakan bu işe ortak mıdır?

Kamu adına, ihalesi bile olmayan, şahıs ve derneklere ahbap çavuş ilişkisi içerisinde (Nişantaşı gibi İstanbul'un en kıymetli semtindeki bir okulun) mevzuata aykırı bir şekilde yıllarca ticari faaliyet yeri olarak kullanılıp devleti zarara uğratanlardan ne zaman hesap sorulacak?

MEB’in görevi bu zarara sebep olanlara ve usulsüzlüklerle okulu okul olmaktan çıkarıp ticari faaliyetlere peşkeş çekenlere el koyup sonuçlandırmak değil midir?

Kamu adına olayın takipçisi olacağız ve bundan sonraki haberlerimizde de konu ile ilgili daha çarpıcı detaylara yer vereceğiz.

İlk yorum yazan siz olun

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

MEB Haberleri