Öğretmen atamalarının çoğu doğu ve güneydoğu ile küçük yerleşim yerlerine yapılıyor, zaman zaman bu da mümkün olamayabiliyor. Buralara atanan öğretmenler ya özürden ya da isteğe bağlıdan daha büyük yerleşim yerlerine tayin istiyorlar. Yüz binin üzerinde öğretmen her sene bir şekilde yer değiştiriyor. MEB her sene bu sirkülâsyonu yaşıyor. Hatta bir öğretim yılında defalarca yer değişikliği yapılıyordu. Öğrenciyi, eğitimi düşünmüyoruz! Yeter ki talebimiz yerine getirilsin. Şimdi denizin bittiği dönem, Sayın DİNÇER’in dönemine rast geldi. Bomba elinde patladı. Sayın Bakan doğrucu Davut olduğundan, eğip bükmeden yeni uygulamalar yapmaya çalıştığından rahatsızlık artmaktadır. Yıllarca biz nasihatler ve sırt sıvazlamalara alıştığımızdan, radikal uygulamalar karşısında tepki gösteriyoruz. Hep maslahatgüzarı idare etmişiz. Durumu kurtaralım yeter, yarını yarınkiler düşünsün.
Yer değiştirmeler hususunda bu çıkmazın yaşanıyor olmasının bilindiği gibi iki sebebi var. Bunlardan birincisi zorunu hizmet tarihinin olur olmaz ileriye alınması, diğeri ise özellikle sınıf öğretmenlerini olumsuz etkileyen yeni eğitim sistemidir. Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Yeni eğitim sistemi diğer branşlarda ki öğretmenlerin daha kolay yer değiştirmesini sağlamıştır. Ama branş öğretmenleri de bir gün sınıf öğretmenlerin durumunu yaşayacaklardır. Her öğretmen bu sıkıntıyı tadacaktır. Başta da belirttiğim gibi mesele sistemde…
Bende bir eğitim yöneticisiyim, ilçelerde yaşananları paylaşayım. Geçen yıl 10 yıldır doğunun en ücra ilinde görev yapan bir sınıf öğretmeni görev yaptığım ilçeye tayin isteyemedi. Geçen yıldan bahsediyorum! Ama iki yıllık sınıf öğretmeni ise eş durumundan ilçe emrine geldi. Büyük ilçelerde buna benzer o kadar örnek çok ki, yazmakla bitmez. Yer değiştirmede imtiyazlı sınıflar oluşuyor. İl/ilçe emrine gelip doğru dürüst görev yapmadan tekrar başka bir il/ilçe emrine ataması yapılan öğretmenler var. Yer değiştirmeler bu şekilde devam ettiği takdirde kısa bir süre sonra isteğe bağlı yer değiştirmeler yapılmayacak. Sadece özür grubu atamaları yapılacak. Onlarda il ve ilçe emrine! Bugün için il/ilçe emri olmasa da Başbakan talimat verdi…
Yer değiştirmeler ile ilgili çözüm ne diye soracak olursanız… Bilinen iki yolu var… Birincisi tüm öğretmenlere bölge hizmetine dayalı rotasyon uygulamak! Diğeri ise bu ara gündeme gelen öğretmenlerin valiliklerce duyuru sonunda alınmasıdır. Merkezi alımdan ve yer değiştirmelerden vazgeçmektir. Er ya da geç bakanlık yer değiştirmeler hususunda böyle bir tercih yapacaktır. Öyle kazanılmış hak, geçmişe doğru işlem tesis edilemez diye itiraz edenler olabilir. Ama çözümü bilen var ise yazsın. Doğuda, güneydoğuda ve küçük yerleşim yerlerinde mali hakları arttıralım falan ile bu iş çözülmez. Olağanüstü hal tazminatı alan deneyimli bir eğitimci olarak bunu da belirteyim.
Buyurun tablo bu! Sayın DİNÇER’in yerinde olsaydınız siz ne yapardınız? MEB de en kolay iş popülizm yapmaktır. Bu yıllarca yapıldı. Sayın DİNÇER’e kadar tüm bakanlar, MEB çalışanın sırtını sıvazlamaktan başka ne yaptı? Yer değiştirmeler ve atamalar ile ilgili 3-5 yıl sonrasının hesabını yapabildiler mi? YÖK, MEB in ihtiyacına göre branşlara sınırlandırma uygulamasına yeni başladı. Oysa üniversitelerde kontenjan sınırlaması daha önce başlatılmalıydı. Üst düzeyde hiç kimse bu konuyu oy kaygısı ve alınacak tepkiler nedeni ile dillendirmedi. Hatırlayalım, 1990 lı yılların ikinci yarısında önüne geleni sınıf öğretmeni olarak atadılar. Bir yıl sonra öğretmen adayları, yeterlilik sınavına girdiler. Yaşamadık mı biz bu tabloyu… Her Milli Eğitim Bakanı döneminde zorunlu hizmet tarihi ileri çekilmedi mi? Kampanyalar düzenlemedik mi? Sendikalara talepte bulunmadık mı? Tablo böyle olunca suçlu Sayın DİNÇER oluyor.
Mustafa DÖNMEZ
Eğitim Yöneticisi