2015 Şubat ayında atama yapılacak mı? Atamalarla ilgili son durum ne? Hangi şartlarda atama yapılabilir? Milat Gazetesi yazarı İkram Bağcı'nın Şubat Bilmecesi başlıklı yazısını Mebpersonel.com olarak sizlerle paylaşıyoruz...
Bir önceki Bakan Ömer Dinçer'in artık sistematik olarak yılda bir öğretmen ataması yapacağız sözüne binaen Şubat ataması olmayacak diye açıklama yaptıktan sonra Şubat'ta 17 bin atamanın yapılmasının üzerinden çok geçmedi. Yine Sayın Bakan Nabi Avcı'nın İstanbul'daki davetinde Milat Gazetesi eğitim yazarı olarak yer aldığımda Şubat'ta atama yok açıklamasını basında duyurmamızın hemen akabinde, o dönem başbakanımız olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın 10 bin öğretmen alacağız diyerek atama olmasının üzerinden de bir yıl geçmedi. Sayın Bakanın bu açıklamasında şüphesiz etkili olan durum bir önceki yıl Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Şubat atamasının olmayacağını Gaziantep gezisinde söylemesine dayanıyordu. Burada bazı çelişki gibi duran söylemler Milli Eğitim Bakanlarının öğretmen atamalarında özellikle Şubat atamalarına karşı olmalarından değil, Başbakanlık ve Maliye'nin kararlarındaki değişkenliklerden kaynaklandığını söylemek yanlış olmasa gerek.
Sayın Bakan Nabi Avcı'nın acil durumlar dışında öğretmen atamasını düşünmüyoruz açıklaması, kimi çevreler tarafından Şubat atamasının olmayacağı çıkarımını yapmalarına sebep oldu. Bu çıkarımın haklı olarak gerçekçi tarafının yanında gerçekçi olmama ihtimalini de düşünenler yok değil. Daha ilk atamalar gerçekleştikten hemen sonra atama bekleyen arkadaşların baskısı o kadar arttı ki, ister istemez olumlu veya olumsuz cevap verme ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Tabi doğal olarak Milli Eğitim Bakanlığı'na yeni yılda ayrılan şuan ek bir kadro durumu olmadığı için Şubat atamasının olacağını söylemek pek doğru olmasa gerek. Elde var olan verilere göre Şubat atamasının olacağını veya olmayacağını Bakanlık yetkililerinden net olarak duymamamızın sebebi ilerleyen zamanlarda Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu'nun atamalarla ilgili Maliye Bakanlığına kadro tahsis edilmesi yönünde talimat verip vermeyeceğinin bilinmemesinden kaynaklanmaktadır.
Maliyen Bakanı Mehmet Şimşek 2015 yılı için kamuya 74 bin alımın olacağını söylemesi, atama bekleyen arkadaşlarda bunun ne kadarının öğretmen alımı olacağı sorusunu doğurmuştur ki, bu durumun halen netlik kazanmadığı ve Ocak ayı içerisinde belirginleşeceğini söyleyebiliriz. Lakin yine Sayın Bakan Mehmet Şimşek'in bütçeden en çok yeni yılda MEB ve Üniversitelere payın ayrıldığını söylemesi, 74 bin alımdan en kötü ihtimalle yarısının öğretmen atamalarına ayrılma ihtimalinin olduğunu da ön görebiliriz. Ön görebiliriz ifadesinin bir yorumdan ibaret olduğunu yine burada belirtmek isterim çünkü zamanla gelişmelerin hangi doğrultuda ilerleyeceğini kestirmek oldukça zor.
Seçim var, ya atama? Gibisinden sorular gelmeye başladığını görünce 2012 Şubat'ında o zaman Başbakan ve şimdi Cumhurbaşkanımız olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Gaziantep gezisinde ‘Bizi atamazsan oy yok’ diye bir öğretmen tarafından pazarlığı andıran ifadeleri aklıma gelmiyor değil. Bu ifadenin farklı bakış açısı; atarsan oy var, aslında oy vermeyeceğim ama vere de bilirim. Belki de verebilirim, gibi gelecek nesilleri eğitmeye talip olan öğretmenler tarafından sarf edilen bu cümlelerin yakışıksız olduğunu ifade etmek önem kazanmıştır. 875 bin öğretmenin yarısının bu hükümet tarafından atandığını ve aslında bu gibi söylemlere ve yakışıksız ifadelere başvurmanın yanlışlığını kabullenmek gerekir.
Sosyal medyada atama talebini ve mesleğini elde etmenin çabasını çok güzel demokratik eylemlere dile getiren arkadaşların göz yaşartan mücadelelerine şahit oldukça, diğer okurları sıkmadan sürekli bu konuya değinecek yazılar kaleme almayı insan düşünmüyor değil. Lakin bunu bir seçim stratejisine çevirmeye benzeyen söylemlerin yetkililerde olumlu etki bıraktığını söylemek gerçekçi olmaz. İster Hükümet yanlısı olsun ister olmasın bugün KPSS sınavına giren ve atama bekleyen her bireyin kadro talep etmesi ve bu doğrultuda sesini duyurmaya çalışması haktır. Bu haklı mücadelelerinde kimsenin görüşlerine ve tutumuna bakmadan âcizane bize düşen o arkadaşların yanlarında yer almaktır. Umut tacirliği olarak algılanmaması en büyük dileğim olmakla beraber Şubat veya da daha sonraki aylarda atamanın olacağından umudumu koruduğumu söylemek isterim. Ama yinede arkadaşların olmayacak gibi tedbiri elinden bırakmayıp sınava yönelik çalışmalarını aksatmamaları ve evdeki hesabın çarşıya uymayacağı gibisinden klişe sözünü de hatırlatırım.