Bayır önergesinde atanamayan öğretmenlerle ilgili şu bilgilere yer verdi:
“Atanamayan öğretmenler sorunu 12 yıldır devleti yöneten iktidarın ne kadar hesapsız kitapsız davrandığının bir sonucudur. 2003 yılında yaklaşık 70 bin olan atanamayan öğretmen sayısını 2015 yılında 350 bine çıkmış durumdadır. Bu rakamlar kuşkusuz ülkemizdeki eğitim/yatınm politikasının iyi yönetilmediği anlamına gelmektedir.
2015 yılı itibariyle ülkemizde devlet ya da özel üniversiteler olmak üzere eğitim veren 85 eğitim fakültesi vardır. Eğitim fakültelerinden mezun olup da atanmayı bekleyen aday sayısı 150 bin civarıdır. Fen edebiyat fakültesi mezunlarıyla birlikte bu sayı 350 bin’i bulmaktadır. Yani 12 yıllık AKP hükümetlerinin istihdam planlaması sıfırdır. Söz konusu mağdurlar senelerce üniversitede öğretmenlik eğitimi almaktadırlar ve yine mezun olduktan sonra en az bir senelerini öğretmen olabilmek için girdikleri Kamu Personeli Seçme Sınavıma hazırlanarak harcamaktadırlar. Hatta bu sınava yıllarca girip de iyi puan aldığı halde ataması yapılmayan on binlerce öğretmen adayı vardır. Ülkemizde üniversite eğitimi görmüş genç insanlar için büyük bir sorun haline gelen atanamayan öğretmen sayısı, kökten bir çözüm bulunmazsa hiç kuşkusuz, gün geçtikçe artarak büyümeye devam edecektir.”
Bayır yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, aşağıdaki sorunların Bakan Avcı tarafından yanıtlanması talebinde bulundu:
1- 2003 - Temmuz 2015 tarihleri arasında KPSS’de öğretmenliği tercih eden mezun sayısı ve ataması yapılan aday sayısı nedir?
2- Okulların norm kadro ihtiyaçları göz önüne alındığında hangi branşlarda ne kadar öğretmen açığı vardır? Bakanlık olarak Ağustos 2015 tarihinde yapacağınız atamalarla ne kadarını karşılamayı planlıyorsunuz?
3- Mühendislik, iletişim ve ilahiyat gibi bölümlerden de mezun olup formasyon alarak öğretmen statüsünde atanmayı bekleyenlerin aday sayısı 2015 itibariye ne kadardır?
4- KPSS sonuçlarına göre atanamayan 350 bin öğretmen ihtiyaç fazlası ise, ne diye eğitim fakültelerinin kontenjanlarını her sene arttırılmaktadır? Kontenjanlar ihtiyaca göre belirlenseydi eğitim fakültesi mezunu öğretmen adayı az olacağı için atama bekleyen öğretmen sorunu yıllar içinde peyder pey çözülmez miydi?
5- Ülkemizde uygulanan eğitim sisteminde yeteri kadar atama yapılmadığına göre öğretmene ihtiyaç yok anlamı mı çıkmaktadır? Öyle ise hükümetlerinizce övünülerek kadrolaşmak adına yaptığınız ve her yere mantar gibi üniversite/eğitim fakültesi açılmasını nasıl açıklayacaksınız?
6- Sorunun çözümü için gereksiz atamaları zorlamak yerine üniversite tercihlerinde adayları farklı meslek gruplarına yönlendirerek öğretmenlik kontenjanlarını tekrar gözden geçirmeyi düşünmez inisiniz?
7- Bakanlığınızca planlı bir eğitim ve istihdam politikası izlenmezse, bu gidişle üç-dört yıl sonra atanamayan aday öğretmen sayısının 700 binli rakamlara varabileceği endişesini taşımıyor musunuz?
8- Eğitimlerini alarak öğretmenlik görevlerini yapmak isteyen gençlerimizin atamalarının yapılmaması nedeniyle onların hem fiziksel hem de psikolojik yok oluşuna zemin hazırlamış olmuyor musunuz? Bakanlık olarak geleceğe dair atanamayan öğretmenlerle ilgili planlarınız nedir?