Ben binlerce atama bekleyen Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenlerinden sadece biriyim.
Bundan yıllar önce hayalimizdeki mesleği Beden Eğitimi Öğretmenliğini kazandığımızda evimizdeki yaşanan mutluluğu size anlatamam.
Fakat zamanla o mutluluk yerini ölüm sessizliğine bıraktı.
Hayır,
Hayır
Hayır ölen bizler değildik
Ülkemiz tarafından Spor'a, Beden Eğitimi derslerimize ve biz öğretmenlerine verilen değer ölmekteydi.
2015 öğretmen atamalarında Milli Eğitim Bakanlığının vermiş olduğu kontenjanda yaşadığımız hayal kırıklığını ve yıllardır yaşadığımız mağduriyetleri bir nebzede olsa size anlatmak istiyoruz.
Biz Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenleri olarak sizden öncelikli olarak dersimizin itibarını istiyoruz.
Şuan Ülkemizde gereksiz bir ders olarak görülmesi inanın bizleri ve eğitim camiasını üzmektedir.
Beden Eğitimi ve Spor'un insan yaşamındaki önemi yadsınamaz. Özellikle okul çağındaki çocuklarımızın Psikoloji, Sosyal, Psikomotor yönden tam ve sağlıklı gelişmesi için sporun küçük yaşta çocuklarımıza benimsetilmesini istiyoruz.
Fakat Ülkemiz Eğitim sisteminde çocuklarımız ancak 12 yaşına geldiklerinde bir Beden Eğitimi Öğretmeni ile tanışmaktadırlar.
12 yaş grubu ciddi anlamda Ülkemizde ki Spor gelişimi ve Spordaki başarılar için oldukça geç bir yaş grubudur. Beden Eğitimi ve Spor Dersi adı altında branşlaşma yaşları kritik dönemleri genellikle ilköğretim dönemine denk gelmektedir. Fakat siz de biliyorsunuz ki biz Beden Eğitimi Öğretmenleri ilkokulda ki öğrencilerimizle henüz tanışamadık. Ayrıca sporla erken yaşta tanışan çocuklarımız Bedensel yönden sağlıklı olmakla birlikte takım ruhunu benimsemiş, karşısındaki bireylere hoşgörü ve saygılı, kazanmayı kaybetmeyi kabul eden, özgüveni yüksek, sorumluluk sahibi ve kendini disipline ve kontrol altına atmayı bilmektedirler. Bununla birlikte Beden Eğitimi ve Spor dersi küçük yaşlardan itibaren Milli ve manevi duyguların oluşmasını sağlamaktadır. Yardım etmek, Ahlaklı olmak, Ülke değerlerini Dünya'ya tanıtmak Sporun başlıca ilkelerindendir.
Gençler için ise Spor etkili ve çekici bir unsurdur. Biliyoruz ki Ülke olarak gelişen teknolojiye hapsolmuş artık Milli müsabakalarımızı bile takip etmeyen bir nesille karşı karşıyayız.
Oysa genç bireylerde Spor topluma hazırlayıcı nitelik taşımaktadır. Sporun içinde yetişen bir genç toplumun içinde kendinden emin ve onurlu bir birey olmaktadır. Sporun en önemli özelliği ise tedavi edici olmasıdır.
Biliyoruz ki ergenlik döneminde gençlerimiz psikolojik, bedensel, sosyolojik yönden en yoğun bir şekilde gelişimini yaşamaktadırlar.
Kendini bulmaya çalışan gençler arkadaş ortamlarına uymakta, Madde bağımlılığı, şiddet gibi Ülkemizin manevi ve ahlaki değerlerine uygun olmayan davranışlar sergilemektedir. Spor kültürünü kazanmış gençler ise kötü alışkanlıklardan uzak durmasını etrafındaki bireyleri uzak tutmayı, ahlaki değerlerin varlığını bilen, koordineli, planlı bir hayat sürmeye çalışan gençler olabilmektedir.
Beden Eğitimi ve Spor tüm gelişmiş Dünya Ülkelerinde en önemli dersler arasında görülmektedir. Avrupa Ülkerinde dersimiz okul öncesi dönemde başlatılıp ders sayısı 8 saat olmakla birlikte okul öncesi ve ilkokul 1. Sınıfta öğrencilerin kas gelişimi ve haraket eğitimi şeklinde yürütülmekte olup. İlkokul 2. Sınıftan itibaren yeteneklerin keşfedilmesi ve yönlendirilmesi, sorumluluk bilinci gelişimi açısında devam etmektedir. Biz Beden Eğitimi Öğretmenleri Ülkemiz de siz Devlet büyükleri tarafından spora verilen önemin artırılmasını isteyerek. Ülkemizi Uluslararası platformlarda tanıtmak amacıyla kullanmak istiyoruz.
İnanın ki Gelecek neslimiz içerisinde milyonlarca yetenek keşfedilmeyi bekliyor.
Fakat en büyük sorunumuz eğitim sistemimizin içinde önemsiz görülen dersimiz 2015 Öğretmen atama kontenjanlarında bir kez daha bizleri hayal kırıklığına uğratmıştır.
Milli Eğitim Bakanımız Sn. Nabi Avcı ve İnsan Kaynakları Müdürümüz Sn. Hamza Aydoğdu çeşitli basın mensupları karşısında Beden Eğitimi ve Spor Dersinin norm açığını, ihtiyaçtaki sıralamasını 7. Sıra olarak açıklamalarına rağmen 11. Sıraya düşürülerek kontenjanımızın azalmasına ve bu durumda hem binlerce öğretmenimizin atanma hayalini hemde milyonlarca öğrencimizin Beden Eğitimi Öğretmenine kavuşma hayalini bitirmiştir. Ayrıca tek mağduriyetimiz bu değildir. 2012 yılında Branşımıza uzmanı olmayan 4270 Sınıf Öğretmeni ALAN DEĞİŞİKLİĞİ adı altında geçirilerek Spordaki başarılarımızın önüne engel koymuştur. Bizleri yanlış anlamayın asla...
Bizler i için her branş öğretmeni değerlidir. Fakat biz Beden Eğitimi Öğretmenleri asla okuma yazma öğretemeyiz fakat bir çocuğun yeteneğini keşfederek geliştirebiliriz.
Bu yüzden alan değişikliği yapılmasına karşı tutumumuz asla değişmeyecektir.
Mağduriyetimiz bununlada bitmiyor Birde YÖK'ün bize hediyesi var.
2014 yılında 19 bin Beden Eğitimi Öğretmeni atama beklemesine rağmen 20 Bin kişiye formasyon dağıtarak atama bekleyen öğretmen sayısını 40 binlere yükseltmiştir. Bu sayı ciddi bir şekilde 4 yıl üniversite okumuş Öğretmenlik hayali olan bireyler için işsizlik gibi ciddi bir sorun oluşturmaktadır.
Bütün bu mağduriyetlerimize rağmen 2015 Öğretmen atamalarında ihtiyacımıza göre 2000 küsürlerde bir kontenjan almamız gereken yerde 1176 kontenjan alarak MEB tarafından kendimizi, dersimizin, sporun önemsiz görüldüğünün kanısındayız.
Bizler Beden Eğitimi Öğretmenleri olarak dersimizin uzmanı olarak sizden dersimize verilen önemin artırılmasını istiyoruz.
Biz Beden Eğitimi Öğretmenleri olarak Ülkemizdeki spor kavramını en üst seviyelere taşıyacağımıza, Bayrağımızı Dünya Ülkelerinin arasında dalgalandıracağımıza söz veriyoruz.
Sizlerden EK ATAMA ile birlikte 2. Bir Atama müjdesini 4000 bin atama bekleyen Öğretmenler adına bekliyoruz.
SAYGILAR
Beden Eğitimi Öğretmenleri