2016'nın Şubat ayında atama bekleyen öğretmenler başta olmak üzere sınava girecek adayları da yakından ilgilenlendiren norm güncellemeleri bugün itibariyle son buluyor.
Güncel normların açıklanmasını beklediğimiz bugünlerde öğretmen adaylarından ilginç bir çağrı geldi..Bazı branşların ortak açıklaması olarak tarafımıza iletilen o çağrıyı sizlerle paylaşıyoruz..
Son günlerde yaşanan gelişmeleri yakınen takip eden öğretmen adayları olarak gördüklerimiz karşısında oldukça üzüldüğümüzü belirtmek istiyoruz. Bilindiği gibi başta bazı sendikalarımız olmak üzere MEB ile yapılan görüşmelerde ki birtakım isteklerin hakkaniyet çemberinin dışında ve samimiyetten uzak istekler olduğunu görmekteyiz.
Eğitim sendikalarının görevi tüm öğretmenlerin hak ve hukukunu arayıp gözetmek midir yoksa bir kısım öğretmenlerin hakkını kollayıp gözetmek midir ? MEB’in ihtiyaç ve talepler doğrultusunda atamaları yaptığı bilinen bir gerçektir.Öyle ki sistemin işlerliğini korumak adına bazı pozitif ayrıcalıklar yapmıştır ve yapmaya da devam edebilir bunu doğal karşılıyoruz.
Fakat bunun üzerinden bazı bölümlere pozitif ayrıcalık yapılmasını istemek sendikalarımızın asli görevlerinden midir işte bu noktada tereddütlüyüz. MEB’in kendi inisiyatifinde olan ve veriler ışığında yaptığı atamalar için tarafsız olmanın sendikalar açısından daha doğru olduğunu düşünmekteyiz.
Son yıllardaki dağılımlara bakıldığında zaten bu pozitif ayrıcalıkların rutin olarak yapıldığı görülmektedir.Buna rağmen bazı bölümler için pozitif ayrımcılık istemenin etik olmadığını düşünüyoruz.Hem Bakanlığımızın bağımsız işleyişine gölge düşürmemek hem de önceki dağılımlardan ötürü görevini yapan kimseleri zan altında bırakmamak adına taleplerin sınırlarını iyi belirlenmelidir.
Bazı branşlarda ise diğer branşlara göre çok daha fazla alımın yapılmasının neden haksızlık olmadığı oranlar tekrar gözden geçirilirse anlaşılacaktır.Adil dağılım veriler ışığında yapılan dağılımdır.İhtiyaç ve talep ortadayken buna gore oranlamaların yapılmasını istemenin en tarafsız ve hakkaniyetli talebin olacağını düşünüyoruz.
AYRICA SADECE ŞUBAT AYINDA ATANACAK 30 BİN ADAY ATAMA BEKLEMİYOR..
Pozitif ayrıcalıkların çok defa yapılmasının da bazı olumsuzlukları açıktır. Örneğin açığı az olan bölümlerimize bazı pozitif ayrıcalıklar yapılabilir fakat bunun sıkça yapılması demek sınava girenleri göz ardı etmek demektir..Hatta öğretmen açığını 2 yıl içerisinde kapatacağız diyen yetkililerimizi de düşünürsek halen üniversitede bu bölümlerde okuyan adaylar asıl mağdur olacaktır.Sonuçta sistem artık bir yerde böylesi alımlara dur diyecektir.
Ayrıca açığı fazla olan bölümlerin alımlarının da fazla olması gayet olağandır.Bu böyle bölümlerin ayrıcalıklı olduğu anlamına gelmez.Her bölümün kendi iç dinamikleri de varken böyle bir ayrıma gitmenin yanlış olduğunu düşünüyoruz.Dağılımlar yapılırken bölümlerin aday sayıları,yıllık verilen mezun sayıları ve daha da önemlisi öğretmensiz öğrencilerini düşünmenin her açıdan en doğrusu olacağını belirtmek istiyoruz.