Teftiş Sisteminin Yeniden Yapılandırılması..

MEB son yıllarda insan kaynaklarına ve eğitim sistemine yönelik birçok değişimi hayata taşımaktadır. Bütün bunların yanında Milli Eğitim Bakanlığının 14, 15 ve 17. Şura kararlarında, Meclis Araştırma komisyon raporlarında, birçok bilimsel araştırma ve sempozyumlarda önerildiği gibi teftiş sisteminin yeniden teşkilatlanması acil ve zorunlu hale gelmiştir.

 Anayasamızın 42. maddesinde: “Eğitim ve öğretim, Devletin gözetim ve denetimi altına yapılır”, 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun 56 maddesinde: “Eğitim ve öğretim hizmetinin Devlet adına yürütülmesinden, gözetim ve denetiminden Milli Eğitim Bakanlığı sorumludur” denilmektedir.

Milli Eğitim Bakanlığı’nda denetim görevini yürüten iki birim mevcuttur. Bunlardan birincisi Merkez Teşkilatta yer alan, MEB Teftiş Kurulu Başkanlığı ile taşra teşkilatta yer alan, Eğitim Müfettişleri Başkanlığı’dır. Ayrıca 2003 yılında yürürlüğe giren 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile diğer bakanlıklarda olduğu gibi, Milli Eğitim Bakanlığında da danışmanlık hizmeti sağlayan, idarenin sistemli, düzenli biçimde değerlendirilmesi ve gelişmesine yönelik önerilerde bulunan İç Denetim Birimi kurularak faaliyet göstermeye başlamıştır.

Eğitim Müfettişleri: Milli Eğitim Bakanlığı taşra teşkilatında (81 İlde) Rehberlik ve denetim görevi eğitim müfettişleri tarafından yürütülmektedir. Eğitim müfettiş yardımcıları, en az dört yıllık yükseköğrenimli ve öğretmenlikte sekiz yıl ve daha fazla hizmeti olan öğretmenler arasından yarışma sınavı ile mesleğe alınırlar. Bu görevde üç yıllık yetişme dönemini takiben yapılacak yeterlik sınavında başarılı olanlar eğitim müfettişi kadrolarına atanırlar. Eğitim müfettişleri İl Milli Eğitim Müdürlüklerine bağlı olarak çalışırlar.

Eğitim Müfettişleri ve Eğitim Müfettiş yardımcılarının görev alanını; il ve ilçe millî eğitim müdürlükleri ve orta öğretim kurumlarının rehberlik ve denetimi ile bu kurumlarda görev yapan öğretmenlerin branşlara ilişkin inceleme ve soruşturmaları hariç olmak üzere, her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarının rehberlik, işbaşında yetiştirme, teftiş, denetim, değerlendirme, inceleme, araştırma ve soruşturma hizmetleri oluşturur.

Bakanlık Müfettişleri: Doğrudan Milli Eğitim Bakanına bağlı olan Teftiş Kurulu Başkanlığı; Başkan, Baş Müfettiş, Müfettiş ve Müfettiş Yardımcıları İle Şube Müdürlerinden oluşmaktadır. Görev merkezi Ankara olan Bakanlık Teftiş Kurulunun İstanbul ve İzmir İllerinde Çalışma Merkezleri bulunmaktadır. İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri ile Ortaöğretim Kurumlarının Teftiş ve Soruşturma işlerini yürütmektedirler.

İç Denetçiler: Milli Eğitim Bankalığında 5018 Sayılı Kanun Kapsamında Bakanlık müfettişleri arasından sınavla seçilerek atanan İç Denetim Birimine bağlı 25 kadrodan oluşturulmuştur.

Bakanlığımızdaki bu teftiş yapılanması; bazı alan ve konularda görevlerin birbirinin içine girmesine neden olmuş ve aynı işi yapan çok başlı denetim sistemini oluşturmuştur.



Denetim Sisteminde Yapılması Gereken Değişikliklerin Gerekçeleri Ve Öneriler:

MEB denetim teşkilatı; araştırma- geliştirme, işbaşında yetiştirme ve mesleki rehberlik, performans yönetimi rol ve işlevleri ön plana çıkarılarak; “Eğitim Müfettişi” adıyla Bakanlık Merkez Teşkilatı’nda oluşturulacak “Rehberlik ve Denetim Genel Müdürlüğü’ne” bağlı “Eğitim Müfettişleri Başkanlığı” şeklinde yeniden yapılandırılmalıdır. Ülke genelinde ulaşım ve öğretmen sayıları dikkate alınarak 15 veya 20 çalışma merkezi oluşturulmak suretiyle, branşlar bazında (rehberlik ve denetim, soruşturma, okul öncesi, özel eğitim, Matematik, Türkçe, Yabancı dil, Resim vb.) müfettişler uzmanlık alanlarına göre çalışma merkezlerinde gruplandırılarak görevlendirilmesi gerekmektedir.

Bu kapsamda yer alan öneri ve gerekçeler aşağıda açıklanmıştır.

1- MEB Merkez teşkilatta “Rehberlik ve Denetim Genel Müdürlüğü” kurulması:

Eğitim ve öğretimde Rehberlik ve denetimin önemine ilişkin;

a) Çağdaş denetim ilkeleri gereği her öğretmen kendi branşında bir müfettiş tarafından denetlenmesi esastır. Bu nedenle de her müfettiş grubunda her branştan müfettiş ve müfettiş yardımcısı bulunması gerekmektedir. Ancak şu anki mevcut yapılanma buna uygun değildir. Birçok küçük ilimizde 10’dan az eğitim müfettişi görev yapmaktadır. Bu nedenle her branştan müfettiş bulunmadığından, il bazındaki denetimlerde istenilen nitelikte hizmet sunmak zorlaşmaktadır.

b) Eğitim müfettişleri, küçük illerimiz de dahil olmak üzere, tüm yurt düzeyinde ikamet etmektedir. Yine her ilde bir eğitim müfettişleri başkanı, değişik sayıda başkan yardımcısı (1 ile 4 arası), çok sayıda memur ve hizmetli idari işleri yapmak üzere görevlendirilmektedir.

“Rehberlik ve Denetim Genel Müdürlüğü’ne bağlı bölge sistemine geçilmesi halinde;

81 il yerine; merkezde (Ankara’da) “ Eğitim Müfettişleri Başkanlığı” ve buna bağlı bölge sayısı (20 bölge) kadar belirlenen illerde “Eğitim Müfettişleri Grup Başkanlığı” kurulmasıyla;

81 X 3 ( ortalama 1 Başkan ve 2 Bşk. Yrd.) = 243 Müfettiş idari görev yapmamakta.

Hâlbuki:

Ankara’da (merkezde); 1 Başkan + 9 Müfettiş = 10 Eğitim Müfettişi

20 Bölge x 5 (1 Başkan ve 4 Bşk.Yrd.) = 100 Eğitim Müfettiş

Merkez ve 20 bölgede toplam: 100+ 10= 110 Eğitim Müfettişi görev alırsa

243 - 110 = 133 Müfettiş idari alandan çekilerek teftişe katılacaktır.

Ayrıca memur ve hizmetli kadrosunda;

81 İl de; Eğitim Müfettişleri Başkanlığına bağlı memur ve hizmetli kadroları ortalama olarak hesaplandığında 81 x 7 = 567 memur ve hizmetli var sayılırsa.

20 il’ de teşkilatlandığında;

20 x 20 = 400 memur ve hizmetli görevlendirilirse.

Böylece; 567 – 400 = 167 memur ve hizmetli tasarrufu sağlanmış olacak.

Bu durumda; çalışma merkezi sistemine geçilmesiyle 143 müfettiş ve 207 memur kazanılacaktır.

c) Çalışma Merkezi sistemine geçilmesiyle 81 ilde görülen farklı farklı uygulamalarda birlik sağlanacağı gibi bütün başkanlıklar tek başkanlıkta toplanmış olacaktır.

d) Müfettişler; illerde denetim veya soruşturmasını yaptığı kişilerle aynı ortamda yıllardır birlikte yaşamanın getirdiği psikolojik ve siyasi baskılara maruz kalmakta. Bu baskılardan dolayı birçok müfettiş zarar görmektedir. Bölge sistemine geçilmesiyle müfettişlerin etkili ve objektif görev yapması sağlanacaktır.

e) Eğitimde müfettişliğin temel işlevlerinin başında rehberlik ve denetim gelmektedir. İlköğretim kurumlarında yürütülen rehberlik ve denetim gibi ortaöğretim kurumlarında da rehberlik ve denetime ağırlık verilecektir.

f) Okul öncesi ve İlköğretim Kurumları ile tüm Yaygın Eğitim Kurumlarında iki yılda bir teftiş yapıldığı gibi Ortaöğretim Kurumlarında da en az iki yılda bir rehberlik ve denetim yapılabilecek.

g) Eğitim Müfettişliğinin oluşturulmasıyla, ihtiyaç duyulan branşlarda en az 500 müfettiş alınacak. Eğitim kalitesinin yükselmesine katkı sağlayacaktır.

h) Mahkeme kararlarıyla sorun hale gelen orta öğretim kurumlarında eğitim müfettişlerinin yaptığı soruşturmalar; Çalışma Merkezi sistemine geçilmesiyle sona erecek, okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında yapılacak olan inceleme ve soruşturmalar daha objektif ve daha çabuk yapılacaktır.

i) Eğitim Müfettişleri Başkanlığı, Eğitim Müfettişi unvanıyla merkeze bağlanması halinde; yetki kargaşasının yanında bakanlık müfettişi ve eğitim müfettişi ayırımının kalkacağı gibi; Milli Eğitim Bakanlığının 14, 15 ve 17. Şura kararlarında, Meclis Araştırma komisyon raporlarında, birçok bilimsel araştırma ve sempozyumlarda önerildiği gibi teşkilatlanmış olacaktır.

j) Bakanlığımız İç denetim biriminin 2009 faaliyet raporunda; Teşkilat ve istihdam başlıklı bölümün 11. maddesinde “Yetkileri ile oransız sorumluluklar yüklenen ilköğretim (eğitim) müfettişleri ile ilgili acil düzenlemeler yapılmalıdır” denilmektedir. Bakanlık müfettişleri ile görev tanımı ve sorumluluklarımız aynı olduğu halde yetki ve özlük haklarındaki adaletsizlik giderilecektir.

k) Eğitim, araştırma geliştirme görevi, daha etkili yürütülerek okul öncesinden ortaöğretime kadar tüm sistemi kapsayacak araştırmalar yapılabilecek; yeni uygulamaların hayata geçirilmesine yönelik, pilot uygulama ve yayılımı süreçlerinde etkililik sağlanabilecektir.

l) Geliştirilen programların izlenmesi, yapılan hataların önlenmesi, etkili uygulanması, kalite göstergelerinin oluşturulması, kalite güvence sisteminin kurulması, önlemeye dönük yaklaşımlarla, akreditasyon ve performans sisteminin oluşturularak geliştirilmesi süreçlerinde müfettişler daha etkin roller üstlenebilecektir.

Bu süreçte ilköğretim müfredatının değişiminde ve benimsenip uygulanmasında eğitim müfettişlerinin payının önemli olduğuna inanıyorsak, aynı şekilde orta öğretim programlarının değiştirilmesinde eğitim müfettişine ihtiyaç duyulacağı muhakkaktır. Mevut sayıdaki bakanlık müfettişleriyle istenilen rehberlik ve seminerlerin yapılabileceği mümkün değildir.

2.Özlük Haklarının Düzenlenmesi

Mevcut Durum:

170 yıllık köklü bir geçmişe sahip Eğitim Müfettişleri, aşağıdaki tabloda da görüleceği üzere ek göstergeleri ve tazminatları da diğer kamu kurumlarında çalışan müfettişlere göre çok düşük seviyede olup, hatta bir kısım tazminatlardan da yoksun bırakılmıştır.

MÜFETTİŞ ÜNVALI DİĞER DENETİM ELEMANLARI

EĞİTİM MÜFETTİŞLERİ
Zam ve Tazminatlar Katsayı ve Oran Katsayı ve Oran
EK GÖSTERGE 3600 3600
ÖZEL HİZMET TAZMİNAT % 195 % 130
DENETİM TAZMİNATI % 30 % 20
İŞ GÜÇLÜĞÜ VE TEMİNİNDE GÜÇLÜK ZAMMI 2700 2025
MAKAM TAZMİNATI 2000 Verilmiyor
GÖREV TAZMİNATI 8000 Verilmiyor
TEMSİL TAZMİNATI 12000 Verilmiyor


İş güçlüğü açısında kıyaslandığında; İlköğretim Müfettişlerinin çalışma koşulları daha ağır ve görev alanı daha geniştir. Buna rağmen İşgüçlüğü Zammını diğer müfettişlerine göre daha düşük oranda verilmesi hakkaniyete uygun değildir.

Eğitim müfettişleri olarak; yukarıda belirtildiği gibi diğer kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan müfettiş unvanlı denetim elemanlarının yararlandığı haklardan yararlanmamaktadır.



ÇÖZÜM ÖNERİLERİ:



*Teftiş sisteminin, merkez teşkilatına bağlı çalışma merkezleri biçiminde yeniden yapılandırılması,

* Kamuda çalışan diğer müfettişlere ödenen makam, görev ve temsil tazminatlarının eğitim müfettişlerine de ödenmesi,

Bakanlık Müfettişlerinin isimleri Milli Eğitim Denetçisi olarak değiştirilmiş, görev alanları “Bakanlık teşkilatı ile Bakanlığın denetimi altındaki her türlü kuruluşun faaliyet ve işlemlerine ilişkin olarak, usulsüzlükleri önleyici, eğitici ve rehberlik yaklaşımını ön plana çıkaran bir anlayışla, Bakanlığın görev ve yetkileri çerçevesinde denetim, inceleme ve soruşturmalar yapmak. Bakanlık teşkilatı ile personelinin idarî, malî ve hukukî işlemleri hakkında denetim, inceleme ve soruşturma yapmak.” biçiminde belirlenmiştir.

Eğitim Müfettişlerinin isimleri İl Eğitim Denetmeni olarak değiştirilmiş, görev alanları “ildeki her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumları ile il ve ilçe millî eğitim müdürlüklerinin rehberlik, işbaşında yetiştirme, denetim, değerlendirme, inceleme, araştırma ve soruşturma hizmetlerini yürütür.” biçiminde genişletilmiştir.

Görev alanlarına bakıldığında, Milli Eğitim Denetçileri ile İl Eğitim Denetmenlerinin aynı işi yaptıkları açıkça görülmektedir.

Her ilde her branştan müfettiş bulundurmak hem uygulama açısından mümkün gözükmemekte, hem de ekonomik olmamaktadır.

Ülke genelinde oluşturulacak yaklaşık 20 çalışma merkezinde her branştan müfettiş bulundurulabilecek ve o çalışma merkezine bağlı illerdeki teftiş bürolarında çalışmalarını yürütebilecektir. Branş/alan gruplaması yoluyla çalışma merkezlerinde rehberlik ve işbaşında yetiştirme sürecine de etkililik kazandırılacaktır.

Görev alanlarının çeşitliliği müfettişlerin; soruşturma, okul öncesi, özel öğretim ve özel eğitim, muhasebe, matematik, Türkçe, fen, sosyal, yabancı dil vb. gibi alanlarda branşlaşmasını zorunlu hale getirmektedir. Mevcut sistemde bu mümkün olmadığından, çalışma merkezi düzenlemesine geçilmesi durumunda her branştan müfettiş bulundurma imkanı olacaktır.
Not: Bu raporun hazırlanmasında emeği geçen TEM-DER'e teşekkürü bir borç biliriz.




İlk yorum yazan siz olun

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Özlük Hakları Haberleri