Uzman Öğretmenlik ve Başöğretmenlikte Yersiz Endişe

Öğretmenler arasında ayda 120 TL, yılda 1440 TL bundan sonra bu sınavın yapılmaması halinde ise mesleğinin ilk on yılında Uzman Öğretmen olmuş birisinin geri kalan 20 yıllık meslek hayatında 28800 TL, yani bir sıfır araba fiyatı kadar “Eşitsizliğe” neden olan Uzman Öğretmenlik/ Başöğretmenlik sınavı, eşit işe eşit ücret ilkesi gereği “ Eşitlik” ekseninde değerlendirilmesi ve tüm öğretmenler tarafından birlik halinde tek ses olarak savunulması gerekirken ne yazık ki para uğruna “Yorgan kavgasına” dönüştürüle

  Bu durum da göstermektedir ki öncelikle bazı öğretmenlerin bu konuyu yanlış anladıkları ve maddi ihtiraslarına yenik düşerek meslektaşlarına bir nevi ihanet içerecek tutum ve yaklaşım sergilemek suretiyle bu önemli meseleyi deyim yerindeyse “Yorgan kavgasına” dönüştürmeye çalıştıkları görülmektedir.
 
      Bu yanlış ve bir o kadar da acınası tutum ve davranışın ciddi bir yanlış anlamadan kaynaklandığını düşünerek mevcut Uzman Öğretmen sıfatını almış olanlar ile sınavın açılmasını bekleyenler arasında ayrışmaya neden olan önemli bir noktaya açıklık getirmek aslında bu yazının asıl amacıdır.
 
      Ki o da şudur: Öncelikle belirtilmesi ve bilinmesi gerekir ki daha önce sınav kazanıp ya da yüksek lisans nedeniyle Uzman Öğretmenlik sıfatını almış olan öğretmenlerimiz hak ederek bu sıfatı almışlardır ve artık kazanılmış haklarıdır, helali hoş olsun,  Allah daha çok versin ve bu hakkın geri alınması gibi bir durum hem yasal açıdan mümkün değildir, hem de hiçbir öğretmen böylesi bir durumu asla ve asla istemez, bu yönde bir beyanda bulunamaz ve bulunmamıştır. Eğer “Kazanılmış olan bir hakkın geri alınması “ konusunda böyle bir şeye teşebbüs edilirse bilsinler ki yine önce memurlar.biz sitesi olarak biz mücadele ederiz ve inanıyorum ki sağduyulu öğretmenler de buna destek verir. Dolayısıyla mevcut Uzman Öğretmenlerin elde ettikleri bu sıfatın ve dolayısıyla ayda 120 TL’lik farkın geri alınması yönünde endişelenmelerine asla ve asla gerek yoktur ve tamamen yersiz bir endişedir.
 
      Buna bağlı olarak sınav isteyenlere olumsuz yaklaşım sergilemelerine, ortalığı bulandırmaya çalışmalarına ve nihayet üç beş kuruş para için bu işi “Yorgan kavgasına” dönüştürmelerine ise “Öğretmen” sıfatını taşıyan insanlar için izah edebilecek kelime bulmakta zorlanıyorum doğrusu. Bu durum olsa olsa o kişinin gerçek karakterini ayan beyan ortaya koyan bir zafiyet olabilir. Zira işine geldiğinde birlikten beraberlikten dem vuran ve aynı çatı altında aynı kaderi paylaştığı insanlara karşı küçük hesapları yüzünden yan çizen, kendi çıkarından başka ufku ve değer yargısı olmayan,  nalıncı keseri gibi hep kendine yontan ve  “Benden sonrası tufan…”  anlayışına sahip olan birisi için acımaktan başka yapılacak bir şey de yok aslında…
 
     Sözün özü biz bu konuya tüm öğretmenler arasında “Eşitlik” ve “Eşit işe eşit ücret” penceresinden bakıyoruz ve tüm öğretmenlerimizin de bu pencereden bakmasını temenni ediyoruz. Dahası, değil kazınılmış hakların geri alınması, tüm öğretmenlerimizin mevcut kazanımlarından çok daha fazlasına layık olduklarını düşünerek herkesin eşit şekilde daha fazla kazanım elde etmesinden ve öğretmenler arasında huzursuzluk yaratan eşitsizliklerin giderilmesinden başka hiçbir şey düşünmüyoruz. Uzman olan ve sınav bekleyen tüm öğretmenlerimizin de bu konuyu yalnızca bu çerçevede değerlendirmesini arzu ediyor,  “Eşitlik ve adalet” etrafında tek ses olmalarını diliyoruz.
 

İlk yorum yazan siz olun

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Özlük Hakları Haberleri