Mebpersonel - Özel Haber
Eğitimbirsen İstanbul şube başkanları İdris Şekerci ve Talat Yavuz’dan Milli Eğitim Bakanı Ziya SELÇUK’a sosyal medya üzerinden seviyesizce eleştiriler geliyor.
Eğitimbirsen İstanbul Şube Başkanlarından Talat YAVUZ, Twitter üzerinden Bakan Ziya SELÇUK’la ilgili aşağıda ki mesajı paylaştı.
Eğitimbirsen İstanbul şube başkanlarından İdris ŞEKERCİ’de , Bakan Ziya SELÇUK ile ilgili aşağıdaki mesajı Facebook üzerinden yazdı .
Eğitimbirsen İstanbul şube başkanı Talat YAVUZ , Milli Eğitim Bakanından bahsederken “ Yakışıyor Adama ne yapsın “ diye cümle kurabiliyor .
Diğer şube başkanı , okul müdürü İdris ŞEKERCİ ise ; “ oturduğu yerden ahkam kesmeyecek bakan ... “ diyebiliyor .
Eğitimbirsen şube başkanları, Milli Eğitim Bakanlığı politikalarını beğenmeyebilir . Bu politikalara eleştiri getirebilir . Ancak bu eleştirilerin bir saygı çerçevesinde , olayları kişiselleştirmeden , kurumlar üzerinden olması daha şık olur .
Kaldı ki Talat Yavuz’un Milli Eğitim Bakanı’na yönelik eleştirilerinin içi boş ve BAKAN’A haksızlık yapılmaktadır .
Bir Bakan , Köpek besleyerek öğrencilere hayvan sevgisini öğretmeye çalışıyor ve model oluyorsa , ağaçlar ve çiçekler üzerinden doğa sevgisine işaret ediyorsa , öğrencileri doğayla buluşturup kamplar kurduruyorsa , şiir yazıyor ve okuyorsa , okullara atölyeler kurarak öğrencilerin yaparak yaşayarak öğrenmesini istiyorsa , yanına gelen tüm öğretmenlerle saatlerce onları dinleyip hiçbirisinin isteğini kırmadan onlarla selfie yapıyorsa bundan neden rahatsız olunur ki ?
Hayvanları sevmek , doğayı sevmek ve kamplarda çocukları doğayla buluşturmak , kibre kapılmadan alçak gönüllülükle yanına gelen tüm öğretmenleri dinleyip onlarla selfie çektirmeyi eğitimin bir parçası olarak neden görmüyorsunuz ?
İstanbul’da bir okul müdürünün sendika kimliği adı altında “ Bakan oturduğu yerden ahkam kesmeyecek ...” gibi seviyesizce açıklanası eleştiri midir ?
Milli Eğitim Bakanı okullarda istenen kayıt paraları ile ilgili açıklama yaparken ; “ Okul müdürlerimiz fedakarca çalışıyor , okulların tüm yükü bu arkadaşların sırtında diye cümleye başlıyor ....” Akabinde ise okullarda zorla kayıt parası adı altında velilerden para isteyen , bu konuda şikayet gelen okullar hakkında inceleme yapıyoruz , velilerin gönüllü olarak okul aile birliklerine para yatırmasına birşey demiyoruz ... diye cümleyi bitiriyor ...
Bu ülke Ömer DİNÇER sendromunu ve üslubunu gördü !
O zaman bile bu kadar tepki göstermediniz , gösteremediniz !
İstanbul ilinde kayıt bölgesi içerisinde ki öğrencilerin velilerinden zorla 5-10 bin Tl para isteyen okullar yok mu ?
Pekala biliyorsunuz ki var !
Yok eğer bilmiyorsanız size peş peşe 10 okulu yazarız ...
Velilerden zorla kayıt parası isteyen bu okullara karşı , öğrencileri ve velileri korumak kimin görevidir ?
Milli Eğitim Bakanı’nın değil mi ?
Maalesef Eğitimbirsen’in bazı şube başkanları seviyesizce, aşağılayıcı bir üslupla Milli Eğitim Bakanı Ziya SELÇUK’a alenen saldırmakta ve açıkça düşmanlık yapmaktadır .
Ak Parti iktidarının tüm Bakanları döneminde eğitimle ilgili habercilik yaptık , Bakanların olumsuz icraatlarını eleştirip , yaptıkları güzel uygulamalara destek verip alkışladık .
Hiçbir dönemde sendikanın yöneticilerinin, Cumhurbaşkanı’nın iradesiyle Bakanlık makamına getirilen kişiye bu kadar açık ve aleni düşmanlık yaptığını görmedik .
Bakan oturduğu yerden ahkam kesmeyecek diye ahkam kesen şube başkanı İdris ŞEKERCİ , İstanbul’da okul müdürüdür?
İdris Bey hafta da kaç saat okula uğruyor ve müdürlük yapıyor?
Üye sayısının yeterli olmasına rağmen neden profesyonel sendikacılığa ayrılmıyor?
Sonuç olarak ; Eğitimbirsen İstanbul şube başkanlarının seviyesiz ve aşağılayıcı bir üslupla Milli Eğitim Bakanına yönelik eleştirileri yersizdir . BAKAN’A haksızlık yapılmaktadır.
Milli Eğitim Bakanlığı koltuğuna Ziya SELÇUK , Cumhurbaşkanı’nın seçimi ve iradesiyle getirilmiştir.
Burada Bakan’ı seviyesizce eleştirmek , aşağılamak ne sendikaya birşey kazandırır ne de iktidara...
Yapılan bu seviyesiz eleştiriler Cumhurbaşkanı’nı ve Ak Parti’yi yıpratır.
Unutmayın!
Ak Parti yıpranır ve iktidardan giderse; Üzerinizde taşıdığınız sendika gömleklerinin değeri kalmaz...
O zaman bu kadar rahat ahkam kesemez ve görev yaptığınız kurumun Bakan’ına posta koyamazsınız!
Genel başkan Ali YALÇIN , tüm şube başkanlarını uyarmalıdır.
En son yapılan toplu sözleşmede ; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk hanımefendiyi ciddiye almayarak , BAKAN’I muhatap kabul etmeyip , Külliye bizim muhatabımızdır imasıyla masada BAKAN’I hafife alan söylemlerin karşılığı hakem heyeti olmuştur.
Bakan Zehra ZÜMRÜT SELÇUK hanımefendi konuyu bizzat Cumhurbaşkanı’na taşımıştır.
Daha sonra basın açıklamasını Külliye’de yaparak sendikaya mesaj vermiş ve bir daha masaya dönmesi gerekirken masaya dönmemiştir.
Cumhurbaşkanı da bu konu da sendikayı muhatap almamıştır.
Hakem heyeti de , hükümetin teklifini onaylayıp geçmiş ve sendikaya ders vermiştir.
Devletten alınan ücretle sendikacılık yapılmaz , yapılsa bile devlete kafa tutulmaz.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın iradesiyle göreve getirilen Bakan’ları hafife almak ve seviyesiz bir üslupla eleştirmek hem makamların içini boşaltır hem de sendikaya zarar verir.
Sendika da sırtında yumurta küfesi bulunan genel başkan Ali YALÇIN, sendika yöneticilerini uyarmalıdır.