“BİRLİKTE BİR YIL!”

“2 Aralık Pazartesi saat 11.00 de Lütfi Kırdar Kongre ve Kültür Merkezi 2023 Vizyonu ışığında bir yılı geride bıraktık. Kat ettiğimiz yolu ve geleceği konuşmak için sizleri aramızda görmek istiyoruz” diyor bakan bey. Anlayacağınız bizleri toplantıya çağırmaktadır. Sosyal medyada bir karikatür dolaşıyor, bakan bey elinde hortum bir fıçıya su doldurdukça alttaki deliklerden boşalıyor. 
   Konuşma fırsatını bulacağımızı sanmıyorum.  Ancak konuşma fırsatı verilirse bu deliklerin ne olduğunu anlatıp bu bir yılı değerlendirmek için söyleyeceklerimiz olacaktır. Bir de bakan bey ve ekibine bir hikayemiz olacaktır. Hikayemiz ne mi olacak? Kıssadan hisse diyeceğiz.
      Zamanın birinde bir Bey mutfağından oldukça dertliymiş! Birçok aşçıbaşı değiştirdiği halde bir türlü mutfakta lezzetli bir yemek yapılmadığını fark eder. Araştırır soruşturur daha önce tanıdığı ancak aşçıbaşılık görevini vermediği birine kendisine tavsiye ederler. Çağırır kendisini. Aşçıbaşı Bey’in derdinin az çok ne olduğunu bilir, ancak bir de Bey’den dinler. Tamam der ve bu görevi memnuniyetle kabul eder. 
   Günü gelir aşçıbaşı mutfağın başına geçer. İstenilen yemeği hazırlamak için uzunca bir ihtiyaç listesi hazırlar. Bana bunları alın getirin der. Listeyi alanlar bir süre sonra eli boş dönerler. Malzeme nerede diye sorar aşçıbaşı. Derler ki Bey mutfaktaki var olan malzemelerle bu yemeği yapmanı istedi. Aşçıbaşı şöyle bir malzemelere bakar hepsi ikinci, hatta üçüncü sınıf! Kimi çürük, kimi çarık. Bari bunların çarığını çürüğünü ayıklayalım der, zinhar ona da müsaade edilmez. Yoksa bu kadar insanı nasıl doyururuz diye itiraz gelir.
  Çaresiz bizim aşçıbaşı yardımcılarını yanına alarak tezgahın başına geçer. Çok uğraşır didinir, çırpınır ortaya kendince bir şeyler çıkartmaya çalışır. Sıra servise geldiği zaman bir bakar ki şef garsonundan diğerine hepsi bir alem. Derki bari bunların bir kısmını değiştirelim. Yine itiraz gelir!.. Hayır olmaz bunları da değiştiremezsiniz diye itiraz gelir. Ne yapsın aşçıbaşı bir kez görevi kabul etmiş çaresiz bunlarla servis yapılmasını kabul eder. Aman Allah’ım kimi garson üstü başı kir pas içinde, elbiseler lekeli, kirli. Elbette içlerinde düzgün olanları da var ancak çoğu servis yaparken adeta elleri ayaklarına dolanmış vaziyette. Kimi çalışanları azarlıyor, kimi misafirleri. Tabak dökmeler mi, tabak “pot” kırmalar mı, ağızlarının bozukluğu mu ne ararsan var!..
   Sonuç olarak bir yıl boyunca uğraşıp didinen aşçıbaşımız birlikte bir yıl geçirdiği misafirlere, müşterilere ve ev sahiplerine kendisini anlatmaya çalışmaktadır. Ancak ne hikmetse bir türlü aslında ben ortaya lezzetli bir yemek çıkartmak için çok çırpındım, bir takım isteklerim oldu ama kimse buna kulak asmadı diyemiyor! 
    Sayın bakan mutfakta neler oluyor, bize bunları anlatırsanız seviniriz. Yoksa sahada var olanları hepimiz görüyoruz. Çıkın deyin ki imkan sorunum var, mekan sorunum var, yetki sorunum var ve zaman sorunum var biz de diyelim ki bu malzemeyle ancak bu kadar olur. Her kimler size hangi engelleri çıkartıyorsa biz de dikkatleri oraya çekelim.
Remzi ÖZMEN 
Kamu-Sen İstanbul İl Başkanı