EĞİTİM-BİR-SEN İSTANBUL İL BAŞKANI'NDAN ŞOK İDDİA! MEB’DE ZİYA SELÇUK DÖNEMİ KAPANIYOR MU?

Eğitim-Bir-Sen İstanbul İl Başkanı Talat Yavuz, aynı zamanda Genel Başkan Ali Yalçın’dan boşalan Eğitim-Bir-Sen İstanbul 4 Nolu Şube Başkanlığı koltuğunda oturuyor. Yani, Ali Yalçın’ın İstanbul’daki halefi. Talat Yavuz’un yaptığı kimi açıklamaların, Eğitim-Bir-Sen Genel Merkezi’nce kaleme alındığı iddiaları her dönem gündemde oldu. Doğrusunu ancak kendileri bilir… Ancak, Talat Yavuz’un; Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan’a cevap mahiyetinde olduğu düşünülen, sosyal medya platformu facebook üzerinden yaptığı açıklama kafaları bayağı karıştırdı.
Talat Yavuz’un, “18 Yılın Hesabı” başlığıyla kaleme aldığı yazının son bölümlerindeki: “Bu manifesto ile iki yıllık sosyal medya ve sözde ehliyet-liyakat dönemi de bitmiştir. Bu dönemin özeti şudur: Ehliyet ve liyakat sözle değil çalışma ile olur.” ifadeleri eğitim camiasının önemli bir kısmı tarafından; ‘MEB’de Ziya Selçuk dönemi kapanıyor.’ mesajı olarak algılandı. Belki de Talat Yavuz’un böyle bir mesaj kaygısı yoktu. Ancak, Eğitim-Bir-Sen gibi bir sendikanın İstanbul İl Başkanlığını yapıyorsanız, üstelik Ali Yalçın’ın halefi iseniz ağzınızdan ve kaleminizden çıkana dikkat etmeniz gerekir.
Paylaşımına, “18 Yılın Hesabı” başlığı atan Talat Yavuz’un, ayrıca geçen 18 yılın hesabını son iki yıla çıkarması da oldukça manidar bulundu. Talat Yavuz, MEB’İN SON 18 yılını kronolojik olarak şu şekilde dizayn etti:
2002-2010 FETÖ ve daha önce atanan idareciler dönemi, (eski tüfekler dönemi)
2010-2014 İdarecilerin sınavla ve ek 2 ile atandığı dönem,
2014-2018 Mülakatlı atama ve FETÖ temizliği dönemi,
2018-2020 Sosyal medya ve sözde ehliyet, liyakat dönemi,
Yazının son bölümünde : “Bu manifesto ile iki yıllık sosyal medya ve sözde ehliyet-liyakat dönemi de bitmiştir. Bu dönemin özeti şudur: Ehliyet ve liyakat sözle değil çalışma ile olur.” ifadesi yer aldı.
Talat Yavuz’un, ‘2018-2020 Sosyal medya ve sözde ehliyet, liyakat dönemi’ olarak nitelendirdiği dönemde; Eğitim-Bir-Sen’in Eski Genel Merkez Yöneticilerinin, Şube, hatta İlçe Yöneticilerinin Bakanlık Merkez Teşkilatında Daire Başkanlıkları ve kendi görev yaptığı İstanbul İlinde, İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine atanmış olmaları gerçeğine gözlerini kapaması tam bir vefasızlık örneği olarak görüldü.
Kimin döneminin kapanıp kimin döneminin açıldığını ise hep birlikte yaşayarak göreceğiz…