Milli Eğitim Bakanlığı Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle önemli değişiklikler yapılmıştır. 1 Temmuz 2015 tarihli, 29403 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan değişikliklerin özellikle öğrenciler ile ilgili olan hükümlerinin büyük ölçüde disiplin ve cezalandırma mantığı ile ele alınmış olması dikkat çekicidir.
Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinin "ders seçimi" başlıklı 11 inci maddesinin ikinci fıkrasına ders seçiminin okul imkanlarına bağlı olarak" ibaresi eklenmiş, ders seçme hakkı okul imkanları ile sınırlandırılmıştır. Bu durumda seçimlik yabancı diller v.s seçme olanağı kısıtlanmıştır. Ayrıca "grup oluşmaması" halinde öğrencilerin okul yönetimince açılan derslere yönlendirmesi de bu sınırlı hakkın kullanılmasına ikinci bir sınırlama getirmiş, seçmeli dersler ise fiilen zorunlu ders haline getirmiştir. Maddenin son fıkrasında yer alan, Yeterli talep oluşmadığı için açılamayan seçimlik derslerin merkezi okullarda alınması içerikli hüküm yukarıdaki düzenleme doğrultusunda fiilen hükümsüz hale gelmiştir.
Yönetmeliğin 18. Maddesinin 1. Fıkrası "Öğrenci kulüp faaliyetleri, topluma hizmet etkinlikleri, geziler, törenler ile diğer bilimsel, sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif etkinlikler öğretmen, öğrenci, veli ve ilgili çevrenin katılımıyla okulda ya da okul müdürlüğünce belirlenen, eğitim ve öğretimin amaçlarına uygun mekânlarda yapılır. Ancak etkinlikler sırasında öğrencilerin her türlü zararlı alışkanlıklar, olumsuz davranışlar ve aşırılıklardan korunması, israftan kaçınılması için okul yönetimince öğretmenler ve velilerle iş birliği yapılarak gerekli tedbirler alınır." Şeklinde değiştirilerek, okul müdürlüklerinin çeşitli dernek ya da kurum/kuruluşlarla (örneğin çeşitli dini vakıf ve cemaatler) yaptığı protokoller çerçevesinde öğrencilerin yönlendirilmesinin önü açılmış, muğlak içeriği ile yöneticilerin öğrenciler üzerindeki iktidarı mutlaklaştırılmıştır. Okul yöneticilerinin görevlendirilmelerinden sonra yapılan bu değişiklik, eğitim yöneticilerinin büyük bölümünün AKP`nin "siyasal kadroları" olduğu düşünüldüğünde kaygı vericidir.
Yönetmeliğin "Öğretmenlerin mesleki çalışmaları" başlıklı 87 maddesinin birinci fıkrasında "…kadrolarının bulundukları/görevlendirildikleri…" şeklindeki ibare kaldırılarak, öğretmenler aleyhine muğlak bir anlam ortaya çıkmasına neden olunmuştur.
Maddenin ikinci fıkrasına eklenen "f) Gerektiğinde Bakanlığın ilgili birimlerince hazırlanan plana göre farklı mesleki çalışma programları da uygulanabilir." Şeklindeki bent belirsizlik yaratmış, öngörülmez ve keyfi bir şekilde mesleki çalışma programlarının uygulanmasının önünü açmıştır.
Maddenin üçüncü fıkrasında öğretmenlerin mesleki çalışmalarının sınırları genişletilmiş, Yönetici ve öğretmenlerin b) Ders kesiminden sonra yapılan mesleki çalışmanın ikinci haftası ve sonraki günlerinde il/ilçe milli eğitim müdürlüklerince hazırlanan programa göre belli merkez/ merkezlerde alanları ile ilgili mesleki eğitime tabi tutulacağına ilişkin düzenlemeye yer verilmiştir. Mesleki çalışma eğitim planı hazırlanmasında öğretmenlerin katkısı ve katılımına ilişkin hükme ise yer verilmemiştir.
Yönetmeliğin "Öğrencilerin davranışları, ödül ve disipline ilişkin hükümler" başlıklı ONUNCU KISIM altında yer alan "Öğrencilerin uyacağı kurallar ve öğrencilerden beklenecek davranışlar" başlıklı 157. Maddenin 1 fıkrasının:
- (e) bendine "alkollü" sözcüğü eklenmiş,
- (ö) bendine "… ve sosyal medyayı" ibaresi eklenmiş,
- (p) "… ve sosyal medyayı…" ibaresi eklenmiş,
- Fıkraya " (s) Yanlış algı oluşturabilecek tutum ve davranışlardan kaçınmaları, genel ahlak ve adaba uygun davranmaları,
- "(ş) Okulu benimsemeleri, öğretmenlerine saygı göstermeleri ve okul kurallarına uymaları," içerikli iki bent eklenerek, öğrencilerin düşünce, ifade özgürlüklerini kısıtlayıcı düzenlemelere yer verilmiştir.
"(5) Okulların özelliklerine göre ikinci fıkra hükümleri doğrultusunda ayrıca destekleyici kurallar belirlenebilir. Bu kurallar okul öğrenci ödül ve disiplin kurulunun önerisi, öğretmenler kurulunun kararına bağlı olarak okul müdürünün onayından sonra uygulamaya konulur.
(6) Öğrenci ve veliler Okul Öğrenci Veli Sözleşmesinin gereklerini yerine getirir."
Şeklinde iki fıkra daha eklenerek, öğrencilerin uyması gereken kuralların ne olacağı muğlak hale getirilmiştir.
Yönetmeliğin "Disiplin cezası gerektiren davranış ve fiiller" başlıklı 164. Maddesinin 1. Fıkrasında kınama cezasını gerektiren davranış ve fiillere ilişkin davranışlar sıralanmıştır. Fıkranın "yasaklanmış, müstehcen yayınları okula ve okula bağlı yerlere sokmak veya yanında bulundurmak" şeklindeki içeriği değişiklikle "j) Müstehcen veya yasaklanmış araç, gereç ve dokümanları okula ve okula bağlı yerlere sokmak veya yanında bulundurmak," içeriğine kavuşturularak, sınırlamanın sınırı genişletilerek, yorum yolu ile suç yaratmanın önü açılmıştır. Bu durum öğrencilerin gelişim ve eğitim hakkına müdahaleye olanak sunmuştur.
Maddenin ikinci fıkrasının başlığı "Okuldan 1-5 gün arasında kısa süreli uzaklaştırma cezasını gerektiren fiil ve davranışlar;" olarak değiştirilmiştir.
"a) Kişilere, arkadaşlarına ve okul çalışanlarına sözle, davranışla veya sosyal medya üzerinden hakaret etmek, paylaşmak, yaymak veya başkalarını bu davranışa kışkırtmak,"
"b) Pansiyonun düzenini bozmak, pansiyonu terk etmek, gece izinsiz dışarıda kalmak,"
"ç) İzinsiz gösteri, etkinlik ve toplantı düzenlemek, bu tür gösteri, etkinlik ve toplantılara katılmak,"
"e) Okul kurallarının uygulanmasını ve öğrencilere verilen görevlerin yapılmasını engellemek,"
"g) Müstehcen veya yasaklanmış araç, gereç, doküman ve benzerlerini dağıtmak, duvarlara ve diğer yerlere asmak, yapıştırmak, yazmak; bu amaçlar için okul araç-gerecini ve eklentilerini kullanmak,"
"ğ) Bilişim araçları veya sosyal medya yoluyla eğitim ve öğretim faaliyetlerine ve kişilere zarar vermek,"
"l) Millî ve manevi değerlere, genel ahlak ve adaba uygun olmayan, yanlış algı oluşturabilecek tutum ve davranışlarda bulunmak",
"e) Resmî belgelerde değişiklik yapmak; sahte belge düzenlemek ve kullanmak ve başkalarını yararlandırmak,"
"k) Eğitim ve öğretim ortamında; siyasi ve ideolojik amaçlı eylem düzenlemek, başkalarını bu gibi eylemler düzenlemeye kışkırtmak, düzenlenmiş eylemlere katılmak,"
"m) Bilişim araçları veya sosyal medya yoluyla eğitim ve öğretimi engellemek, kişilere ağır derecede maddi ve manevi zarar vermek,"
"p) Genel ahlak ve adaba uygun olmayan, yanlış algı oluşturabilecek tutum ve davranışları alışkanlık hâline getirmek,"
"r) Kişilere, arkadaşlarına ve okul çalışanlarına; söz ve davranışlarla sarkıntılık yapmak, iftira etmek, başkalarını bu davranışlara kışkırtmak veya zorlamak, yapılan bu fiilleri sosyal medya yoluyla paylaşmak, yaymak,
"s) Pansiyon düzenini bozmayı, pansiyonu terk etmeyi ve gece izinsiz dışarıda kalmayı alışkanlık hâline getirmek,"
"l) Bilişim araçları veya sosyal medya yoluyla; bölücü, yıkıcı, ahlak dışı ve şiddeti özendiren sesli, sözlü, yazılı ve görüntülü içerikler oluşturmak, bunları çoğaltmak, yaymak ve ticaretini yapmak."
Şeklinde değişiklikler ve eklemeler yapılarak, davranışlarının sonuçlarını öngörmeyen çocuk yaştaki öğrenciler tehlike unsuru olarak algılanmış, "sosyal medya" yı kullanmak adeta suç haline getirilmiş, sosyal medyayı kullanan öğrencilerin sosyal medya üzerindeki davranışlarının izlenmesinin yolu açıldığı gibi, öğrencilerin bu faaliyetleri nedeni ile damgalanmasının ve sosyal medyayı kullanan öğrencileri, diğer öğrencilerin ihbar etmesinin önü açılmış, öğrencilerin duygusal ve psikolojik gelişimlerini olumsuz etkileyecek davranışlar Yönetmelik eliyle hayata geçirilmiştir.
Yönetmeliğin Ek-1. maddesi "(2) Bu madde kapsamındaki programlarda öngörülen pratik uygulamaları yaptırabilecek yeterliklere sahip öğretmen bulunmadığı durumlarda, öğretmen norm kadrosu ile ilişkilendirilmeksizin bu Yönetmeliğin 93 üncü maddesi kapsamında usta öğretici görevlendirilebilir." şeklinde ikinci bir fıkra eklenerek öğretmenlerin görev alanına giren iş ve işlemler, usta öğreticilere devredilmiştir.
EĞİTİM-SEN
EĞİTİM-SEN