Türkiye`de geçmişte halkları birbirine düşürerek katliamlara zemin hazırlayanlar, bugün hâlâ ayrımcı, ırkçı-gerici politikalarını sürdürerek halkların barış içinde bir arada yaşamasını engellemek için elinden geleni yapmaktadır. Yerel seçim sürecinde ırkçı-şoven güçlerin kışkırtması ve organizasyonu ile parti binalarına, sendikalara ve demokratik kitle örgütlerine yönelik linç girişimleri yaşanmıştır.
İzmir Urla`da, Aksaray ve Fethiye`de Halkların Demokratik Partisi`ne (HDP) yönelik saldırı ve linç girişiminin bir benzeri Sakarya ve Düzce`de yaşanmış, Sakarya`da gerçekleşen saldırıda sendikamız Eğitim Sen de hedef haline getirilerek camları kırılmıştır.
Ülkemizde en temel sorunların çözümünde demokratik yollar yerine şiddet ve sindirme yöntemlerinin kullanılmasında ısrar edilmesi, farklı kimlik, mezhep ve kültürlere karşı tahammülsüzlüğü beraberinde getirmektedir. Son yıllarda özellikle Başbakan ve bakanların konuşmalarında toplumu kamplaştırmak amacıyla kullanılan nefret dili, toplumda ırkçı-şoven söylemlerin etkisinde kalan faşist güruhların kendileri gibi düşünen herkese karşı saldırgan tutumlar almasını ve linç girişimlerini gündeme getirmektedir.
Ülkenin çeşitli yerlerinde yaşanan ve gün geçtikçe artan linç girişiminde güvenlik güçlerinin yeterli müdahalede bulunmaması ve seyirci kalması, yaşanan saldırıların siyasi iktidarın desteği ile gerçekleştiğinin kanıtıdır. Geçmişte Maraş`ta, Çorum`da, Sivas`ta, Gazi katliamı sırasında güvenlik güçlerinin tutumun nelere mal olduğu hâlâ hafızalardadır. Siyasi iktidarın şiddet üzerinden toplumu bölme ve birbirine karşı kışkırtma girişimlerinin Türkiye`yi sonu görünmez bir karanlığın içine itmesine asla izin verilmemelidir.
Toplumsal barışı ve bir arada yaşama kültürünü tehdit eden her türlü gerici-ırkçı hareket ve linç girişimleri, bugüne kadar Anadolu`nun farklı renklerinin birlikte yaşama isteğini asla kıramadığı gibi, bugünden sonra da amaçlarına ulaşamayacaklardır.
Toplumu siyasal kamplaşmalar üzerinden birine karşı kışkırtarak yeni saldırılara ve katliamlara zemin hazırlayanlar ve arkasındaki siyasi güçler bu sefer amaçlarına ulaşamayacaklardır. Emek ve demokrasi güçleri, ülkemizi ırkçı-şoven odaklara, siyasi iktidarın talimatıyla hareket eden faşist güruhlara asla geçit vermeyecektir.