Eğitimsen'den Önemli Dava

Eğitimsen MEB'İN geçici görevlendirmeleri kadroya alacağı yönetmeliğin iptali için dava açtı....

Milli Eğitim Bakanlığının 31.12.2012 gün ve 28514 sayılı (4. Mükerrer) Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmeliğin iptali için Eğitimsen Danıştay nezdinde dava açtı...

Konuyla ilgili geçici görevlendirmelerin kadroya alınması ve bu yönetmeliğe Eğitimsen bile dava açmıyorsa düşünmek lazım derken, Eğitimsen'in bu yönetmeliğe dava açtığını gözden kaçırmışız...

Bu konuda Eğitimsen hakkında ön yargılı davranmışız....

Eğitimsen yönetmeliğin iptali için davayı açtı...

İşte Eğitimsen Genel Merkezinin Konuyla ilgili açıklaması ve dava dilekçesi....


31.12.2012 gün ve 28514 sayılı (4. Mükerrer) Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmeliğin 1 ve 3. maddelerinin öncelikle yürütmesinin durdurulması, daha sonra iptaline karar verilmesi istemiyle Danıştay nezdinde dava açtık.

Dava konusu ettiğimiz yönetmelik değişikliğinin 1. maddesiyle, eğitim öğretim hizmetleri hizmet sınıfında görev yapan öğretmenlerin, unvan değişikliği yoluyla eğitim uzmanı olarak atanması, ‘görevde yükselme ve unvan değişikliğine tabi hizmet grupları` ile ‘görevde yükselme sınavı` kapsamından çıkarılmıştır. Yine Yönetmeliğe eklenen geçici maddeyle, Bakanlık merkez teşkilatında en az altı ay süreyle geçici görevde bulunanlar, başka hiçbir koşul aranmadan eğitim uzmanı kadrolarına atanabilecektir.

İŞTE DAVA DİLEKÇESİ


DANIŞTAY BAŞKANLIĞI'NA Yürütmenin Durdurulması İstemlidir DAVACI : Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (EĞİTİM SEN) Cinnah Caddesi, Willy Brant Sokak, No: 13 - Çankaya/ANKARA VEKİLİ : Av. Mehmet Rüştü Tiryaki, Av. Zuhal Çolak, Av. Necmiye Şabbaz, Av. Bedia Boran Bulut, Av. Mahmut Nedim Eldem (Aynı adreste) DAVALI : Milli Eğitim Bakanlığı - ANKARA KONUSU : 31.12.2012 gün ve 28514 sayılı (4. Mükerrer) Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmeliğin 1 ve 3. maddelerinin öncelikle yürütmesinin durdurulması, daha sonra iptaline karar verilmesi istemleridir. T.TARİHİ : 31.12.2012 AÇIKLAMALAR VE HUKUKSAL DURUM 1. 31.12.2012 gün ve 28514 sayılı (4. Mükerrer) Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmeliğin 1. maddesiyle Milli Eğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinin 5. maddesi değiştirilmiştir. Yapılan değişiklik şu şekildedir: “4/3/2006 tarihli ve 26098 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinin 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi ile 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “eğitim uzmanı” ibareleri, “eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı hariç diğer hizmet sınıflarında bulunan kadrolardan eğitim uzmanı” olarak değiştirilmiştir.” Yönetmelik değişikliğinin 3. maddesiyle de, Milli Eğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğine GEÇİCİ 2. MADDE eklenmiştir. Geçici 2. madde şu şekildedir: “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte Bakanlık merkez teşkilatında geçici görevle çalışmakta olan öğretmenlerden Bakanlık merkez teşkilatındaki geçici görev süresi toplam en az altı ay olanlar eğitim uzmanı kadrolarına atanabilirler.” 2. 04.03.2006 gün ve 26098 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinin amacı, Millî Eğitim Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatına ait kadrolara görevin gerekleri ile liyakat ve kariyer ilkeleri çerçevesinde, hizmet gerekleri ve personel planlaması esas alınarak atanacaklarda aranacak nitelikler, bunların atanma, görevde yükselme, unvan değişikliği ve görevler arası geçişlerde uygulanacak esas ve usulleri belirlemektir. Davalı yönetim, yönetmelik değişikliğinin 1. maddesiyle, eğitim öğretim hizmetleri hizmet sınıfında görev yapan öğretmenlerin, unvan değişikliği yoluyla eğitim uzmanı olarak atanmasını, ‘görevde yükselme ve unvan değişikliğine tabi hizmet grupları' ile ‘görevde yükselme sınavı' kapsamından çıkarmıştır. Yine Yönetmeliğe eklenen geçici maddeyle, Bakanlık merkez teşkilatında en az altı ay süreyle geçici görevde bulunanlar eğitim uzmanı kadrolarına atanabilecektir. Davalı Milli Eğitim Bakanlığı, tarihimizde görülmemiş bir yöntemle, görevde yükselme/unvan değişikliği sistemi getirmekte, Bakanlık merkez kadrolarında en az altı ay geçici süreyle görev yapan her öğretmeni eğitim uzmanı kadrosuna atayabilmeyi kurala bağlamaktadır. 657 sayılı Devlet Memurları Yasasının 3. maddesinde, "Sınıflandırma", "Kariyer" ve "Liyakat" ilkeleri Yasanın temel ilkeleri olarak belirlenmiş; kariyer ilkesi, Devlet memurlarına yaptıkları hizmetler için lüzumlu bilgilere ve yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkânı sağlamak; liyakat ilkesi ise, Devlet kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini liyakat sistemine dayandırmak ve bu sistemin eşit imkânlarla uygulanmasında Devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmak olarak tanımlanmıştır. Görüldüğü gibi 657 sayılı Yasa, Devlet memurluğunu bir meslek olarak kabul etmekte ve bunlara, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme olanağı sağlanmasını, sınıflar içinde ilerleme ve yükselme işlemlerinin liyakat sistemine dayandırılmasını öngörmektedir. Bu iki ilkenin temelinde, objektif kurallar çerçevesinde işin ehline ve hak edene verilmesi kavramı yatmaktadır. Kamu hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmesinin güvencesi de, hizmetin yetişmiş, ehil kamu görevlilerince yerine getirilmesinden geçmektedir. İptali istenen yönetmelik maddeleri ile bu durum göz ardı edilecek, hiçbir duyuru yapılmaksızın ve hiçbir ölçüt ortaya konmaksızın Bakanlık merkez kadrolarında geçici görevle görev yapan öğretmenler, yine yönetimin sınırsız takdirine bağlı olarak eğitim uzmanı olarak atanabilecektir. Danıştay 2. Dairesinin yönetici atama yönetmeliğinin bazı maddelerinin iptali istemiyle açılan davada verdiği 2007/1114 sayılı kararında da belirtildiği gibi; “Madde içeriğinin, yukarıda belirtilen normatif düzenlemelerle çerçevesi çizilen anlayışa ve Danıştay İkinci Dairesi'nin söz konusu kararları ile ortaya koyduğu içtihadi yaklaşıma aykırılık taşıdığı tartışmasızdır. Şöyle ki, dava konusu düzenleme; -Sübjektif değerlendirmelere açık bir sistemi öngördüğü için objektiflik ilkesinden uzaklaşmayı ifade etmektedir. -Takdir yetkisine mutlaklık ölçüsünde bir etki kazandırmıştır. -Yöneticilik görevine aday olmak isteyecekleri haberdar edecek bir içeriğe sahip olmadığı için fırsat eşitliğini ortadan kaldırmakta ve geniş katılımı engellemektedir. -Takdir yetkisinin sınırlarını hiçbir kıstasla bağlı tutmayacak ölçüde genişlettiği için kamu personelinin mesleki anlamda kendini geliştirme isteğini sınırlayıcı bir sonuç doğurmaktadır. -Hiçbir değerlendirme kriterine yer vermeyerek hukuka uygunluk denetiminin etkinliğini daraltmaktadır. -Kariyer ve liyakat ilkelerini gözetmeyen yapısıyla kamu personeli açısından güvencesiz bir ortam yaratmaktadır. -Görevin gerektirdiği niteliklere ilişkin bir vurguyu içermemesi nedeniyle en uygun personelin seçimini ve dolayısıyla kamu hizmetinin iyi işlemesini zorlaştırıcı bir etkiye sahiptir. Diğer taraftan, dava konusu düzenlemede; yetkinin bu derecede kişisel değerlendirmeye açık olması, iyi niyetle kullanım halinde dahi, uygulanan işlemlerde büyük yanılgılara neden olabilecektir. Yapılacak değerlendirme hatalarının sonradan düzeltilmesi de oldukça güç bir uğraşı gerektirecektir. Sonuç olarak, takdir yetkisindeki mutlaklık; keyfi ve kamu yararı amacı dışında uygulamalara neden olabilecektir.” Dava konusu düzenleme, sübjektif değerlendirmelere açık bir sistem öngörmektedir, takdir yetkisine mutlaklık düzeyinde etki kazandırmıştır, aday olmak isteyecekleri haberdar edecek bir içeriğe sahip değildir, hiçbir değerlendirme kriterine yer verilmemiştir, kariyer ve liyakat ilkelerini gözetmeyen yapısıyla kamu personeli açısından güvencesiz bir ortam yaratmaktadır, görevin gerektirdiği niteliklere ilişkin bir vurguyu içermemektedir. 3. 652 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin, ‘Uzman ve Denetçi istihdamı' başlıklı 40. Maddesinde; “MADDE 40 - (1) Bakanlık merkez teşkilatında; Millî Eğitim Uzmanları ve Uzman Yardımcıları ile Millî Eğitim Denetçileri ve Denetçi Yardımcıları istihdam edilir. (2) Uzman Yardımcılığı ve Denetçi Yardımcılığına atanabilmek için 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde sayılan genel şartlara ek olarak aşağıdaki şartlar aranır: a) En az dört yıllık lisans eğitimi veren eğitim, fen-edebiyat, hukuk, siyasal bilgiler, iktisadî ve idarî bilimler, iktisat, işletme fakülteleri ile hizmet birimlerinin görev alanına giren ve yönetmelikle belirlenen yükseköğretim kurumlarından veya bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurtiçindeki veya yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olmak. b) Yapılacak yarışma sınavında başarılı olmak. (3) Uzman Yardımcılığı ve Denetçi Yardımcılığına atananlar, en az üç yıl fiilen çalışmak ve istihdam edildikleri birimlerce belirlenecek konularda hazırlayacakları tezin oluşturulacak tez jürisi tarafından kabul edilmesi kaydıyla, yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar. Süresi içinde tezlerini sunmayan veya tezleri kabul edilmeyenlere tezlerini sunmaları veya yeni bir tez hazırlamaları için altı ayı aşmamak üzere ilâve süre verilir. Yeterlik sınavında başarılı olanların Millî Eğitim Uzmanı ve Millî Eğitim Denetçisi kadrolarına atanabilmeleri, Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavından asgarî (C) düzeyinde veya dil yeterliği bakımından buna denkliği kabul edilen ve uluslararası geçerliliği bulunan başka bir belgeye yeterlik sınavından itibaren en geç iki yıl içinde sahip olma şartına bağlıdır. Sınavda başarılı olamayanlara veya sınava girmeye hak kazandığı hâlde geçerli mazereti olmaksızın sınav hakkını kullanmayanlara, bir yıl içinde ikinci kez sınav hakkı verilir. Verilen ilave süre içinde tezlerini sunmayan veya ikinci defa hazırladıkları tezleri de kabul edilmeyenler, ikinci sınavda da başarı gösteremeyen veya sınav hakkını kullanmayanlar ile süresi içinde yabancı dil yeterliği şartını yerine getirmeyenler Uzman Yardımcısı ve Denetçi Yardımcısı unvanını kaybeder ve Bakanlıkta durumlarına uygun başka kadrolara atanırlar. (4) Uzman Yardımcıları ve Denetçi Yardımcılarının mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri, yarışma sınavı, tez hazırlama ve yeterlik sınavı ile diğer hususlar yönetmelikle düzenlenir.” hükmüne yer verilmiştir. 652 sayılı KHK'nin 40. maddesi uyarınca hazırlanarak, 30.03.2012 gün ve 28249 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Uzmanlığı Yönetmeliğinin, 5. maddesinde ‘Uzman yardımcılığı başvuru şartları', 6. maddesinde ‘Yarışma sınavı', 10. maddesinde ‘Yazılı sınav', 11. maddesinde ‘Sözlü sınav', 15. maddesinde ‘Uzman yardımcısı kadrolarına atama', 16. maddesinde ‘Uzman yardımcılarının eğitimi ve yetiştirilmeleri', 18. maddesinde ‘Tez konusunun belirlenmesi ve tez hazırlama', 20. maddesinde ‘Tezin değerlendirilmesi ve kabulü', 23. maddesinde ‘Yeterlik sınavına giriş şartı ve yeterlik sınavı', 24. maddesinde de ‘Uzmanlığa atama' düzenlenmiştir. Buna göre Milli Eğitim Uzmanlığına; başvuru koşullarını taşıyıp yarışma sınavına katılarak başarılı olan ve uzman yardımcısı olarak atanan, uzman yardımcılığı sırasında eğitim alıp yetiştirildikten sonra tez hazırlayan ve tezi kabul edilen, daha sonra yeterlilik sınavına katılarak başarılı olanlar atanabilecektir. Gerek 652 sayılı KHK'nin 40. maddesi, gerekse Milli Eğitim Uzmanlığı Yönetmeliğinin anılan hükümleri uyarınca, Bakanlık merkez kadrolarında altı ay süreyle geçici görevle çalışan herhangi bir öğretmen milli eğitim uzmanı kadrosuna atanamayacaktır. Böyle bir atama biçiminin, 652 sayılı KHK ile Milli Eğitim Uzmanlığı Yönetmeliğinin yok sayılması anlamına geleceği açıktır. Bir hiyerarşik normlar sistemi olan hukuk düzeninde alt düzeydeki normların, yürürlüklerini üst düzeydeki normlardan aldığı kuşkusuzdur. Normlar hiyerarşisinin en üstünde evrensel hukuk ilkeleri ve Anayasa bulunmakta ve daha sonra gelen yasalar yürürlüğünü Anayasadan, tüzükler yürürlüğünü yasalardan, yönetmelikler ise yürürlüğünü yasa ve tüzüklerden almaktadır. Bir normun, kendisinden daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan bir norma aykırı veya bunu değiştirici nitelikte bir hüküm içermemesi gerekir. Dava konusu yönetmelik hükmü, dayanağını oluşturan 652 sayılı KHK'nin 40. maddesine, dolayısıyla normlar hiyerarşisi ilkesine açıkça aykırılık oluşturmaktadır. 4. Davalı yönetim, Milli Eğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinde düzenlenen ‘Eğitim Uzmanlığı' unvanının, Milli Eğitim Uzmanlığı Yönetmeliğinde düzenlenen ‘Milli Eğitim Uzmanlığı' ile aynı olmadığını savunabilir. Eğer öyle ise davalı yönetimden her iki unvan arasındaki görev, nitelik gibi farklılıkların yasal dayanaklarını ortaya koyması beklenir. Bu farklılıkların yasal dayanakları ile birlikte ortaya konulabileceği kanısında olmadığımızı belirtmekle yetiniyoruz. Aslında davalı yönetim, dava konusu Yönetmelik değişikliğinin 1. maddesiyle eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfında görev yapacak eğitim uzmanlarını, bu yönetmeliğin de kapsamı dışına çıkarmıştır. ‘Eğitim Uzmanlığı' yönetmelik kapsamı dışına çıkarıldığına göre, eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfında görev yapacak eğitim uzmanları hangi yasal düzenlemeye dayanılarak istihdam edilecektir? Buna da verilecek olumlu bir yanıt bulunmamaktadır. 5. Dava konusu düzenlemeler hakkında yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için 2577 sayılı Yasanın 27/2. maddesinde sayılan koşullar birlikte gerçekleşmiştir. Yukarıdaki açıklamalar, dava konusu düzenlemelerin açıkça hukuka aykırı olduğunu göstermektedir. Uygulanması durumunda, hiçbir ölçüt olmadan bakanlık merkez teşkilatında geçici görevle görevlendirilen öğretmenlere, yine hiçbir ölçüt olmadan Eğitim Uzmanı unvanı verilecek, Bakanlık merkez ve taşra teşkilatında onlarca yıldır başarıyla görev yapan öğretmenler ise bir biçimde cezalandırılmış olacaktır. Bu da, görevde yükselme ve unvan değişikliklerinin tamamen keyfi görevlendirmelere ve atamalara bağlı olarak gerçekleştirildiği yönünde bir izlenime yol açacaktır. Bu izlenimin, öğretmenler ve bir bütün olarak eğitim camiası arasında doğuracağı sakıncalar belki de hiçbir biçimde giderilemeyecektir. Yüksek mahkemenin bu hukuka aykırı düzenleme ve doğuracağı sakıncalara geçit vermeyeceğini umuyoruz. SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan ve yüksek mahkemece doğrudan göz önünde bulundurulacak nedenlerle; 1. 31.12.2012 gün ve 28514 sayılı (4. Mükerrer) Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmeliğin 1 ve 3. maddelerinin İPTALİNE, 2. Öncelikle YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA, 3. Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı yönetime yükletilmesine karar verilmesini vekil olarak dilerim. …/01/2013 Av. Mehmet Rüştü Tiryaki EKLER 1. 31.12.2012 gün ve 28514 sayılı (4. Mükerrer) Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmeliğin örneği, 2. Onaylı vekâletname örneği.


İlk yorum yazan siz olun

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Sendikalar Haberleri