30 Temmuz tarihinde açıklanan İl Dışı Yer Değiştirme listesinde özellikle sınıf öğretmenlerimizle alay ediliyorcasına sadece 7 il açılması (163 okul, 237 kontenjan) aklen ve vicdanen yapılacak yorumlara kapalıdır. 10-15 yılını özveri içerisinde, ayrım gözetmeksizin eğitime adayan Sınıf Öğretmenlerine 30 hizmet puanlı okullar açılmış ve “burayı tercih edebilirsin” denilmiştir.
Vicdanımızın ve aklımızın yorumlamakta güçlük çektiği bu durum karşısında Sınıf öğretmenlerimizin içerisine sokulduğu durumu kınıyoruz. Henüz il içi tayinler sona ermediği halde, il içinden tayin isteyen bir öğretmenin görev yaptığı okulu ve il içinde tercih ettiği 5 okulu sıra gerekçesiyle kilitleyen MEB, sınıf öğretmenlerini Hakkâri gibi bir ilde dahi 3 kontenjana mahkûm etmiştir.
Sınıf Öğretmenlerinin bırakıldığı bu durum karşısında zafer edalarıyla “benim dönemimde öğretmenler az yer değiştirdi” tribine girecek olanlar bilmelidirler ki asla unutulmayacaklardır. Çünkü insanların emekleriyle ve hayalleriyle oynayıp onları yıkanlar hiçbir zaman unutulmazlar.
Öğretmene itibar kazandırma derdinde olan MEB, bu son süreçle beraber itibarsızlığını zirveye çıkarmıştır. İl emrinin ne olduğunu, Öğretmenin tatil süresinin kaç ay olduğunu bilmeyenler İtibar sözcüğünün ne anlama geldiğini de bilmediklerini göstermiştirler.
Oysa İtibar TDK sözlüğünde de geçtiği üzere “Güvenilir olma durumu” demektir. Bir öğretmenin hedefi olan öğrencinin gözünde güvenilir olmadığını kaç kişi söyleyebilir? Kaç tane öğrenci annesinin, babasının yanına gidip, “Anneciğim, Babacığım ben öğretmenime güvenmiyorum” demiştir…
Ama MEB, yaptıklarıyla, söylemleriyle, verdiği sözleri tutmamasıyla “güvenilir olma durumunu” yerle bir etmekte ısrarcı davranmaktadır. Yani itibarını düşürerek, itibarsızlaşmakta; güvensiz bir kurum haline dönüşmektedir.
MEB yetkilileri şunu çok iyi bilmelidirler ki, personellerinin gözünde saygınlıkları diğer bir deyişle itibarları sıfırın altına inmektedir. Bu saatten sonra sizlere gösterilecek saygı tamamen makama olan saygıdan kalan esintilerden ibaret olacaktır. İtibarı zedelenen MEB’e hem itibar hem de haysiyet kazandırmak için elinden geleni yapanlar yine ülkenin en ücra noktalarında kendilerini yıpratan öğretmenlerdir…
Her ne kadar “güven boyutunda” ümidimiz azalmış olsa da MEB’i sınıf öğretmenlerine karşı izlediği bu politikadan vazgeçmeye davet ediyoruz. MEB, belli ki disiplinsiz ve programsız hareketlerinden dolayı İstanbul, Van gibi Türkiye’de sınıf öğretmeni açığının en fazla olduğu yerleri dahi listeye koyamamıştır.
İl içi atamaların yapılmasından hemen sonra tayini çıkan öğretmenlerin okulları ve boş kalan normlar listeye eklenmelidir. 15-20 yıllık bir öğretmene 30 hizmet puanlı yerleri işaret etmek ancak “saygısızlıkla” açıklanabilir. Öğretmenine gerçekten değer verdiğini iddia edenlere yakışmamaktadır. Eğer bu durum devam ederse korkarız ki öğretmenler sadece maaş karşılığı kadar emek sarf etmeye başlayabilirler. İşte bu da olursa, Dünyanın en profesyonel işletmecisi bile eğitimde bir gram ilerleme sağlayamaz, tüm reformalar elinde çürür…
Anadolu Eğitim Sendikası olarak Sınıf öğretmenlerimizin içine düşürüldüğü bu durumdan dolayı çok büyük bir üzüntü yaşamakla beraber sürecin sonuna kadar da takipçisi olacağımızın bilinmesini isteriz, saygılarımızla…
VEYSEL ÇELİKER
AES BASIN SÖZCÜSÜ