MEB'in Değerler Eğitiminden Sadece "Dini Değerleri" Anladığının İspatı!

Milli Eğitim Bakanlığı`nın (MEB) 19. Milli Eğitim Şurası`nın önemli tartışma konularından birisi olan değerler eğitimi konusunda Şura`dan çok önce adımlar atmaya başladığı ortaya çıktı.

Milliyet gazetesinde yer alan habere göre MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve Hizmet Vakfı arasında geçen temmuzda imzalanan protokol ile değerler eğitimi uygulamasına yeni bir yön verildi. Protokol uyarınca MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü`nce hazırlanan "değerler eğitimi" seminer konularını içeren 39 sayfalık kitapçık, Genel Müdür Mustafa Kemal Biçerli imzasıyla 81 ilin valiliğine gönderildi.

Milli Eğitim Bakanlığı , Hizmet Vakfı ile yaptığı protokol kapsamında Türkiye`deki tüm örgün ve yaygın eğitim kurumlarında, "seminer" şeklinde okutulacak, "değerler eğitimi"nin içeriğini, kitapçık haline getirerek 81 ilin valiliğine gönderdi. Milli Eğitim Bakanlığı, tamamen Kur`an ve hadislerden örneklerle anlatılan dokuz konu üzerinden öğrencilere, "Evlerimizi, yuvalarımızı İslami ölçülerle ve imanın ışığında kurduğumuz takdirde yuvalarımız bir cennet köşesi, saadet ve huzur bahçesi olur", "Dininden ve ahlakından razı olduğumuz bir kimse kızımıza ve oğlumuza talip olursa, ‘kolaylaştırınız, güçlük çıkarmayınız` hadisiyle amel etmeliyiz" gibi bilgilerin verilmesini istedi. 

Türkiye`deki tüm örgün ve yaygın eğitim kurumlarındaki öğrencilere seminer şeklinde verilmesi planlanan değerler eğitimi için bakanlık dokuz konu ve bunların alt başlıklarını belirledi. Bu başlıklar arasında, "Sabır", "Hastalık ve musibetin anlamı", "Bir hayat gerçeği: Ölüm ve ötesi", "İnancın bireysel ve toplumsal hayata etkileri", "Dua ve ibadetin hayatımızdaki yeri", "Ramazan ayı ve oruç", "Peygamber sevgisi" gibi konular yer aldı. Kitapçığın gönderildiği birçok kentte seminerler verilmeye başlandı.

Kitapçıktaki bazı ifadeler şu şekilde;

Yuvamızı İslami ölçüyle kuralım

-  Biz de üzerine basıp geçtiğimiz bir ot, karınca, taş parçası olabilecekken insan olmuşuz.

-  Evlerimizi, yuvalarımızı İslami ölçülerle ve imanın ışığında kurduğumuz takdirde yuvalarımız bir cennet köşesi, saadet ve huzur bahçesi olur.

-  Zaman ve şartlar müsait olunca çocuklarını dini ölçülere uygun bir şekilde evlendirmek anne ve babaların çok önemli vazifelerinden biridir. Dininden ve ahlakından razı olduğumuz bir kimse kızımıza ve oğlumuza talip olursa, ‘Kolaylaştırınız, güçlük çıkarmayınız` hadisiyle amel etmeliyiz.

-  Avrupa modası yüzünden, yuva kurarken yapılan israflar ve ölçüsüzlükler yüzünden müminlerin dünya ve ahiret hayatları tehlikeye düşmektedir.

Yaratan Allah`tır

-  Devletimizin bekası, kurulacak meşru aile yuvalarıyla mümkündür. Hiçbir millet ve hükümet neslin çoğalmasına karşı çıkamaz. Avrupa ve Amerika devletlerinde nüfusun artması için maddi ve manevi teşvikler yapılırken bizde başka oyunların sahneye konulması, milletimizin güçlenmesini istemeyen mihrakların planı olabilir. Sağlıklı, dindar, faziletli, ahlaklı nesillerin çoğalmasından hiç kimse endişe etmesin. Mahlukatı yaratan ve besleyen Allah`tır.

İffeti sabır korur

-  Allah`a iman eden ve Kuran`ın anlattığı gibi dünyaya güzel bakan insanlar, ‘her işte bir hayır vardır` diye bildiklerinden şükredip hayatlarından lezzet almaktadır. Müminin can zaiyatını şehadet, mal zaiyatını ise sadaka olarak bilirler.

-  Hayat sürecinin en heyecanlı dönemindeki gençlere, şu maddeler bir ikaz olabilir: Gençliğin bir gün bitecek. Her yaptığını gören, işiten ve kaydettiren bir Zat var. Zerre kadar iyilik ve kötülüğün karşılıksız kalmayacağı bir ahiret var. Kural tanımaksızın her türlü zevk peşinde koşmak, mutluluk yerine ileride sürekli elem verecek.

-  Gayrimeşru isteklerin kol gezdiği, şehvetin insanları esir ettiği ortamlarda gençlerin iffetini koruyacak şey sabırdır.

-  Hastalık, insana, ölümü, kabri ve ahireti bilip ona göre hazırlanması gerektiğini hatırlatır. Hastalık, sabun gibi günah kirlerini yıkar ve temizler. İnsanın hastalık ve sıkıntılarla günahları dökülür. Vücudumuzdaki hastalıklar Cenab-ı Hakk`ın bir hediyesidir.

Oruç, melekliğe doğru yükseliş

-  İnancımız gereği ölüm bir nimettir. Çoğu zaman ağırlaşmış hayat yükünden kurtulmaktır. Uykunun büyük kardeşi ölüm, dünyanın ezici, boğucu ve sıkıntılı hallerinden bir kurtulma vesilesidir.

-  Zerre kadar bile olsa yaptıklarını bir karşılığı olduğunu bilenler ona göre hareket ederler. Onların dünyasında, yalan, zina, içki, kumar, zulme rastlanmaz.

-  Oruç, mümini hayvani içgüdülerin pençesinden kurtarıp, melekliğe doğru yükselişin hür ve engin semasında kanat çırpmayı mümkün kılacak ruh olgunluğuna ve ermişlik sırrına kavuşturmaktadır.


EĞİTİM-SEN

İlk yorum yazan siz olun

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Sendikalar Haberleri