"SENDİKACILIKTA KAÇAK GÜREŞENLER, 1 MAYIS’TA TUŞ OLMUŞTUR"

SENDİKACILIKTA KAÇAK GÜREŞENLER, 1 MAYIS’TA TUŞ OLMUŞTUR

 Bugüne kadar Türkiye’de 1 Mayıs denildiğinde akıllara sürekli, kavga, şiddet, anarşizm ve en önemlisi bir neslin tertemiz ümitlerini, hayallerini yerlebir eden ülkemizin geleceğini esaret altına almak isteyen vesayetlerle, hükümetlerle, gladyo tarzı oluşumlarla işbirliği yapan sendikal çeteler geliyordu. Bundan nemalanan bir takım kesimler tarafından 1 Mayıslar yıllardır, işveren ile çalışanları arasında kaynaşma yerine çatışmanın, buluşma yerine gerginleşmenin yıldönümü gibi gösterilmeye çalışıldı. Tüm bu yargılar, zincirler, olumsuz düşünceler bu sene Memur-Sen ve Hak-İş Sendikalarının ortaklaşa kutladığı Konya’daki 1 Mayıs Mitinginde tam tersine döndü. Artık 1 Mayısların birlik ve kardeşlik içerisinde emek bayramı olarak kutlanmasının da mümkün olduğunu çalışanların haklarının savunulduğunu, yeni hakların gündeme getirilip talep edildiğini tüm Türkiye’ye gösterildi.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın yaptığı tarihi 1 Mayıs konuşmasında; “Emeğin, emekçilerin, kamu görevlilerinin, işsizlerin birlik gününde, mücadele gününde bir aradayız. Haksızlığa itiraz, sömürüye isyan etmek için, haklarımızı haykırmak, 1 Mayıs’ı kutlamak için alanlardayız. Kan, vandalizm, anarşizm gibi görüntülerle zihinlerimize kazınmak istenen 1 Mayıslar artık geride kaldı.” dedi.

Memur-Sen Genel Başkanının yaptığı bu konuşmalar artık Türkiye’de memurlar ve işçiler için yeni bir sendikal anlayış başladığının da sinyallerini veriyordu. Tabi ki bu durum 28 Şubat’ın 27 Nisan’ın Gezi Parkının tarafgirliğini yapanları  rahatsız edecekti. Yıllarca kavga’dan, anarşizmden, Vandallıktan beslenen ve kendilerine sürekli alan açmaya çalışanlar artık sonlarının geldiğinin ve hükümranlıklarının da bitmesinin yakın olduğunun farkına varmaya başladı.
Alanlarda istediğini elde edemeyeceğini anlayan DİSK, KESK ve Türkiye Kamu-Sen, ÇSGB Bakanı Faruk Çelik'in de katıldığı ‘İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası’ programını Taksim üzerinden provoke etmek istediler. Ancak kürsüye çıkan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın da onlara verecek cevabının olduğunu hesablayamadılar. Zaten hesaplayamazlardı. Artık sendikal anlayışının değiştiğinin farkında değillerdi. Farkında oldukları tek şey vardı: Oligarşik vesayetlerini geri dönmez bir biçimde kaybettikleriydi.
Yalçın toplantıda Taksim dayatmasını ve yaşanan olayları savunan konfederasyon başkanlarına cevaben "Bu vandalizmdir, anarşizimdir. Sendikalar vesayetin ırgatlığına değil, milletin özgürlük mücadelesine ve demokrasinin korku tünelinden çıkmasına hizmet etmeli" dedi.
Yalçın'ın verdiği cevap üzerine kısa süre şaşkınlık yaşayan konfederasyon Başkanlarından İsmail Koncuk ve Kani Baki, içine düştükleri durumdan sıyrılmak için provokasyona sarıldılar. Provokasyonda tutmayınca iki başkan salonu terk ettiler.
Uzun yıllardır yetkiyi ellerinde bulundurup, İşçinin, Memurun Haklarını aramak yerine Halkları birbirine düşürmeye çalışan, her türlü kirli oyunun içinde yer alarak ülkeyi kaosa sürükleyenlere destek verenler ve bunun adına da Sendikacılık diyenler, Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın “Hodri Meydan” demesinden korkmuş olacaklar ki meydandan kaçarak yenilgilerini tescillemiş oldular.
Sendikacılıkta eskiden olduğu gibi sıkıştığında KAÇARAK, KAÇAK GÜREŞMEYİ TERCİH EDENLER, maalesef 1 Mayıs 2015 tarihinde TUŞ oldular.
Teyfik ÜRÜNLÜ
Eğitim Bir Sen Adana Şube Başkan Yardımcısı

İlk yorum yazan siz olun

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Sendikalar Haberleri