Tablet Bilgisayara, Gösterdiğiniz Değeri Öğretmeninize Göstermezseniz Bu Ülke Kalkınamaz

Tablet Bilgisayara, Akıllı Tahtaya Gösterdiğiniz Değeri Öğretmeninize Göstermezseniz Bu Ülke Kalkınamaz

 Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Ülke TV’de Halis Gökgöz’ün konuğu oldu. Gündoğdu, programda toplu sözleşme süreci ve öğretmenlerin az çalıştığı yönünde yapılan son açıklamalara değindi. Hükümete, “Ek ödeme vermeyebilirsiniz, para vermeyebilirsiniz, yüzdelik zam vermeyebilirsiniz ama kimse öğretmenleri değersizleştiremez” sözleriyle tepki gösteren Gündoğdu, “Tablet bilgisayara, akıllı tahtaya gösterdiğiniz değerin onda birini öğretmeninize göstermezseniz bu ülke kalkınamaz” dedi.

Toplu sözleşme sürecini değerlendiren Ahmet Gündoğdu, şunları söyledi: “666 sayılı KHK ile sel önünden kütük kaçırır gibi tek taraflı belirlenen ek ödemeler; müsteşara, genel müdüre 772 TL, kurum içindeki bazı çalışanlara -ki olması gereken oydu- 130 TL’den 304 TL’ye kadar ek ödeme verildi. Ama bunlar içerisinde öğretmenler, öğretim görevlileri, hekim dışı sağlık personeli, din hizmetleri sınıfı gibi belli kesimler ve bunlar içerisinde de en mağdur durumda bulunan öğretmen ve öğretim elemanlarına 666 sayılı KHK’nin mağduriyetini giderecek bir teklif de gelmedi. Bir aydır ek ödeme için uğraşıyoruz. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu sürecinin biteceği gece saatlerinin son saniyesine kadar içeride arkadaşlarımız, dışarıda biz Başbakanla, bakanlarla, Ali Babacan’la, Bülent Arınç’la, Faruk Çelik’le -ki Faruk Çelik’le en az otuz defa görüşerek bu konuda adım atılması için çaba gösterdik. Cumhuriyetimiz kurulduğu günden beri yanında çalışan arkadaşları ve diğer kariyer sahibi mesleklerle kıyaslandığında 666 sayılı KHK’dan sonra öğretmenin maaşının en alt sıraya inmiş durumda olmasını anlatmak için son saniyeye kadar mücadele ettik. Ama burada öyle bir talihsizlik var ki, ‘770 bin dolar maaş alıyordum, bıraktım geldim’ diyerek fedakârlık yaptığını söyleyen bir Maliye Bakanı var. 770 bin doları bırakıp gelen birisinin 770 dolar alanları anlaması mümkün değildir.”

‘Öğretmenler çalışmıyor’ açıklamalarına tepki gösteren Gündoğdu, “Sayın Başbakanın değerlendirmesi son değerlendirme. Sayın Başbakana kadar Sayın Milli Eğitim Bakanı’nın bu zamana kadarki bütün yaklaşımı ‘öğretmen çalışmıyor’ şeklinde oldu. ‘15 saat maaş karşılığı 1624 TL alıyor’ oldu. Evet, göreve yeni başlayan, en az alan öğretmenin maaşı 1624 TL, 15 saat maaş karşılığı derse giriyor ama ben size soruyorum, 10 dakika seminer verecek olan bir seminerci bile o semineri sunmak için saatlerce hazırlanıyorsa, bu öğretmenin günde anlattığı ders için kaç saat hazırlandığını, rehberliğini, nöbetini niçin hesap etmiyoruz” diye sordu.

Evine iş taşıyan tek mesleğin öğretmenlik olduğunu kaydeden Ahmet Gündoğdu, “Ben yıllarca öğretmenlik yaptım, hafta sonları çocuklara mahcup olmamak için cumartesi-pazarım yazılı okumakla geçerdi. Yılda her sınıfa en az 6 sınav yapar öğretmenler. Kariyer mesleği böyle değerlendirilir mi? Soruyorum, şu an savaş yok. Savaş yok diye askere maaş vermeyelim mi diyecek Bakan Mehmet Şimşek? Öğretmenlerin talihsizliği, Çalışma Bakanı olduğu dönemde bile çalışanların yüzde 11’ini haram para, yüzde 32’sini niteliksiz ifade eden bir bakışın öğretmenlere bakan olması oldu. Bakanın vesayeti deşifre etme, 4+4+4 kesintili eğitime geçme, Milli Güvenlik derslerini kaldırma gibi yaklaşımlarında sonuna kadar destek olduk, hep destek oluruz, hiç paraya, pula da bakmayız. Ama her fırsatta öğretmeni dövülecek bir yaklaşımda görmesi, öğretmenin sözcüsü olan sendikaları da rakip görmesi büyük bir sorun. İdarecilere telekonferans yoluyla çıkış yapıyor, yine ‘sendikalar yanıltıyor’ diyor. Biz, öğretmen dövülüyor, ağır yaralanıyor, öldürülüyor. Sahip çıkılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

Gündoğdu, öğretmenin Haziran ayında 15 gün, Temmuz ayında 15 gün, Eylül ayında 15’er gün, okullar tatil olduktan sonra ve okullar açılmadan önce seminer süresinin olduğuna dikkat çekerek, “Bu seminerleri daha nitelikli hale getirecekseniz getirin ama bunu da tatil ilan ederek öğretmenlere yaklaşırsanız bu bakış sağlıklı bir bakış olmaz” ifadelerini kullandı.

Artık Konu Para Konusu Değildir

Hükümete de seslenen Gündoğdu, şunları kaydetti: “Ek ödeme vermeyebilirsiniz, para vermeyebilirsiniz, yüzdelik zam vermeyebilirsiniz ama kimse öğretmenleri değersizleştiremez. Öğretmenler bu ülkenin inşacılarıdır. Tablet bilgisayara, akıllı tahtaya gösterdiğiniz değerin onda birini öğretmeninize göstermezseniz bu ülke kalkınamaz. Bunu yetkililerin görmesi, öğretmenin gönlünü alması lazımdır. Para, pul istemiyoruz. Bugün bu ülkenin en mahrumiyet yerinde imam vardır, öğretmen vardır ve aldığı maaş 1624 TL. Fedakârlık ortada, diğer yaptıklarını dikkate almayıp da saat üzerinden değerlendirmek, OECD üzerinden yanlış hesaplara girmek sağlıklı bir sonuca götürmez. Yetkilileri uyarıyorum, öğretmenin gönlü kırılmıştır, Başbakan yanıltılmıştır, öğretmenler incitilmiştir. Bunun hem Başbakan düzeyinde hem bakanlık düzeyinde tamir edilmesi gerekiyor. Artık konu para konusu değildir.”

Son dönemde sık sık gündeme getirilen “Bütçenin üçte biri memura gidiyor” açıklamasına da değinen Gündoğdu, “Bütçenin üçte biri memura gidiyor diyorlar. Bütçenin kaçta kaçı faize gidiyor. 50 milyar TL’nin üzerinde faize ayrılan pay var. Bunun 13 milyar TL’si bu sene memura ayrılsaydı, bu sene 4 milyon memur ve emekli hükümete dua ediyor olacaktı. Sorun burada, sorun tercih sorunu. Bu ülkenin yükünü memurlar çekiyor, onun için bütçede gerekli bir payı var. Çünkü 2,5 milyon memur var, 1,8 milyon emekli var ve kamu işçisi bu statüde değerlendiriliyor. Alınacak olan 100 bin memur da bu bütçenin içerisinde değerlendiriliyor” diye konuştu.

İlk yorum yazan siz olun

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Sendikalar Haberleri