Sayın Nabi Avcı'nın göreve geldiği ilk günlerde kendisini oraya getiren süreci irdelemiş ve Sayın Dinçer'in hatalarını tekrarlamamasını temenni etmiştik. Şunu söyleyelim ki Nabi Hoca bu kısa süreçte en başta babacan tavırları ve kadirşinaslığı ile eğitim camiasının gönlünü kazanmış gibi gözükse de bu durumun yalancı bir bahara dönüşmemesi yine sayın Bakanımızın elindedir.
Bakan Avcı ilk televizyon programında ve eğitim muhabirleri ile yaptığı görüşmede kısmen olumlu not almışsa da açıkca şunu söyleyelim hala alınması gereken çok yol var. En başta Dinçer ekibinin aynen kalması ve bu ekibin üstün başarıları ve titiz çalışmaları neticesinde ucube bir Yönetici Atama Yönetmeliğinin çıkması kamuoyunu dumura uğratmıştır. 4+4+4 okul dönüşümleri ve kariyer basamakları çalışmaları bitmeden ve gerekli mevzuat düzenlemesi yapılmadan bu yönetmeliğin çıkmasının tek sebebi olabilir, o da binlerce dava ile karşı karşıya kalmamak için MEB yetkilileri alelacele bir yönemelik çıkarmıştır.
Bu ve benzeri durumların önümüzdeki günlerde de sıkça yaşanacağını söylemek için müneccim olmaya gerek yok. Sayın Dinçer MEB'den ayrılmış ancak gölgesi orda kalmıştır. Eski bakanlardan Hüseyin Çelik'in dediği gibi MEB hala otomatik pilotta mıdır? Güleryüzünüz ve insancıllığınız umut verse de sayın hocam, ipleri en baştan ele alma zamanının geldiğini düşünmüyor musunuz? Geç kalıyoruz, geç kalıyorsunuz dedik hocam, daha fazla beklemeyin lütfen.
MEB'de Yeni Dönem Neler Değişecek? sorusuna şu an için bizim vereceğimiz tek cevap maalesef HİÇ BİR ŞEYden öteye gitmiyor. Umarız biz yanılırız ve çok da vakit kaybetmeden beklenilen olumlu değişiklikleri görebiliriz.