“Dostunun alnındaki sineği baltayla kovalama…” Bu manidar Çin atasözü esasında MEB'in özellikle en son yayımladığı eğitim kurumlarına yönetici atama yönetmenliğindeki eksiklikler, MEB'teki çarpıklığı, yetersizliği, plansızlığı ve vizyonsuzluğu ziyadesiyle izah etmeye kâfidir.
Hiç şüphesiz bir toplumun doğru bilinçlenmesinde ve şekillenmesinde eğitimin, dolayısıyla okulların rolü, hayati önem arz etmektedir. Zira eğitimli toplumlar, ayakları yere sağlam basan, bilinçli, güçlü ve iletişime açık toplumlardır.
Hele eğitim sorunlarını çözüme kavuşturmamış bir ülkede; ahlak, insanlık, toplumsal dolayısıyla güvenlik sorunlarının çözüm bulması mümkün değildir.
İşte maalesef bu ülkede bu minvalde eğitimin önemi ve değeri “büyüklerimizin” ilgi alanına henüz girmiş değil.
Dahası eğitim ile ilgili alınan bütün kararlar, ne pedagojik ne de bilimsel eksenlidir.
Nitekim eğitim ile ilgili alınan kararlar, salt siyasi ve ideolojik tezahürlerle alındığı aşikârdır.
Oysa eğitim, siyasi reflekslerle yön verilecek bir mevzu olunmadığı, kabul edilmelidir.
Çünkü eğitim ile ilgili alınan doğru ya da yanlış kararların en nihayetinde öğrencilerin üzerinde olumlu ya da olumsuz, büyük bir etkisi oluyor.
Dolayısıyla eğitim, katiyen bir siyasi malzeme konusuna ve bir yapboz tahtasına dönüşmemelidir.
Hele siyasi hesapların yapılacağı bir alana, kesinlikle dönüşmemelidir.
Zira diğer bütün kurumlarda ne denli siyasi müdahaleler olursa da olsun, iş ve işlemler kâğıt üzerinde olduğu için gereği yapılıyor.
Ama okullarda yapılan her siyasi müdahalenin öğrenciler üzerinde derin olumsuz sonuçlara davetiye çıkartıyor. Ve maalesef bu durumun faturasını, toplum olarak hepimiz ödemek durumunda kalıyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığının yürürlüğe koyduğu yönetici atama yönetmenliği, adaletten ve hakkaniyetten yoksun olması gerçeği bir yana, öte yandan hâlâ yönetici atamaları sonuçlandırılmadığı için, okullarda tam bir başıboşluk ve belirsizlik yaşanmaktadır.
Nitekim bu günlerde eğitim kurumlarına müdür yardımcısı atama çalışmaları yürütülmektedir.
Daha doğrusu birçok okula, müdür yardımcısı atamaları gerçekleştirilememektedir.
Zira en son yayımlanan yönetici atama yönetmenliği, kapsamlı hazırlanmadığı için Meslek Liselerine ve özellikle Kız Meslek Liselerine müdür yardımcısı atamaları yapılamamaktadır. Çünkü yönetmenlikten kaynaklı engeller ve yetersizlikler var. Zira Meslek Liselerinde müdür yardımcısı olmanın kriteri, meslek öğretmeni olmak, Kız Meslek Liselerinde de hem meslek öğretmeni olmak, hem de kadın öğretmen olma şartı bulunmaktadır.
İşte birçok Meslek Lisesinde bu şartları taşıyan öğretmen olmayınca, bu okullara müdür yardımcısı atamaları yapılamamaktadır.
Dolayısıyla MEB, Meslek Liselerindeki ve özellikle Kız Meslek Liselerindeki mezkûr sorunu ivedilikle gündemine almalıdır. Dolayısıyla kadın ve meslek öğretmenlerin bulunmadığı durumlarda, Meslek ve Kız Meslek Liselerinde farklı bir çözüm alternatifi sunulmalıdır. Yani erkek öğretmenlerin atanması seçeneği oluşturulmalıdır.
Ayrıca MEB, özellikle adalet duygusunun tesisi bağlamında daha hakkaniyetli bir yönetici ataması yönetmenliği hazırlığına girmelidir. Aksi takdirde sözde okulların disiplini ve yönetimi sağlansın ve eğitim kalitesi yükselsin diye uygulamaya konulan yeni yönetici atama yönetmenliği, tıpkı Çin atasözünün derinliği ile “dostunun alnındaki sineği balta ile kovalama…” metaforundan öteye geçmemektedir.
Evet, mezkûr yönetici atama yönetmenliği, büsbütün sıkıntılı bir yönetmenlik olduğu görülmeli ve bilinmelidir. Dolayısıyla restorasyondan acilen geçmesi elzemdir.
Mehmet Şah MARHAN
kamunews