Nagehan Alçı Erdi Muradına, Biz Gidelim Kurslara

MEB, yarıyıl tatiline sayılı günler kala destekleme kurslarının 22 Ocak’tan itibaren faaliyetlerine başlayabileceğine ilişkin bir resmi yazı gönderdi illere. Evet, evet, evet... Duyduklarınıza inanamıyor musunuz? Görünce inanırsınız artık. Neyse...

Bu ahval ve şerait üzerine öğretmenler ve öğrenciler tam kolları sıvamış, yarıyıl tatili için hazırlıklara başlamış iken ‘‘Bu da nereden çıktı!’’ tepkimesi ile baş göstermekteler. Umumun genel temayülü bu cihette seyrediyor değerli hazırun! Hazır mısın ey müdürüm, ey öğretmenim, ey öğrencim! Ansızın tutuldun yağmur timsali bir MEB yazısına... Neyse...

Gerçekten hak veriyorum.

Kime mi?

Tabii ki Nagehan ALÇI’ya...

Şaka şaka...

Milyon öğretmene...

Milyon öğrenciye...

Ama tepkileri hep ponçik ve minyon kalıyor. Neyse...

Neden mi haklı milyon öğretmen ve öğrenci?

Şöyle ki:

Mahkeme ibaresi gibi oldu heyttt... Avukat mı olsam ki? Neyse...

Bedenin yani vücudun dinlenmeye ihtiyacı var.

Öğretmenler ve öğrenciler için de geçerlidir bu.

Onlar da yoruldu. Rahata falan alışmadı katiyen... Öyle değil mi? Neyse...

Hatta dinlenme bir haktır, avukatlığa mı özeniyorum ben? Anayasal bir hak... Neler oluyor Tanrı’m bana böyle? Hak falan derken... Hakkaniyet ilkelerine falan diyerek hukuka uyarlılığı bulunmuyor diye de daha ileri gitmeyeyim yahu... Sonra başınıza hak, hukuk, adalet diyen birey dikilir de  alimallah sizi hakkınızı aramak için adalete yönlendirir falan filan. Tehlikeli sularda yüzmeden, suya sabuna dokunmadan, tereyağından kıl çeker inceliğinde sınır aşmayan eleştirilerime devam edeyim ben. Frenliyorum kendimi. Ve hizaya geliyorum. Neyse... Bu neyse, boş ver manasındadır. Boş verince daha ileri gitmiyorsun, kimsecikleri rahatsız etmemiş oluyorsun böylece. Ama sana habire rahata alıştın diyebilme hakkına ve cüretine sahip herkes. Neyse yahu...

Zannedersem Nagehan ALÇI’nın ‘‘Öğretmenler ve öğrenciler rahata alıştı.’’ sözleri MEB’te müthiş bir tesir bırakmış. Anladığım ve hissettiğim budur. İstihbaratım falan yok. Beni büyük büyük payede birisi sanmayın sakın, Anadolu’nun denize kıyısı olan bir yerinde ‘‘MİLYONDA BİR’’İM işte. Hadi buna da neyse...

MEB, öğretmenlerin ve öğrencilerin, en azından 8’lerin ve 12’lerin- yatmadığını Nagehan ALÇI’ya ispatlamak için harekete geçerek siz deyin harala gürele, ben diyeyim paldır küldür  bir yazı çıkarıp canlı derslerden yorulan öğretmenlerin ve öğrencilerin birazcık olsun soluklanmasına müsaade etmem demiştir aslında. Nagehan ALÇI, bu yazı ile bence çok rahatlamıştır. Nihayet öğrencilerin geleceğini dert edinen Nagehan ALÇI, dertlenmesinden mütevellit öğretmen ve öğrencilere sataşmasının karşılığını almıştır. Ya öğretmenler? Ya öğrenciler? Nagehan ALÇI’ya tepkilerinin karşılığını alabilmişler midir?  Yahu Nagehan ALÇI’ya doğru dürüst bir üst düzey tepki görmedik. Biz görmedik valla. Şöyle okkalı bir tepki... Siz gördünüz mü? Gördünüzse yazınız. Neyse...

Öğretmenler müthiş tepki verdiler, estiler, gürlediler -yağmadılar tabii o biraz cesaret istiyor ama Nagehan ALÇI ayrıcalıklı olduğundan dolayı eser, gürler ve yağar-  lakin bir türlü en üst düzeyden tepki verilmesini sağlayamadılar. Ah şu öğretmenler! Gerçekten eğitim sendikaları da artık eski etkinliğini ve etki gücünü yitirdi. Her şey göstermelik gibi geliyor bana. Amaca dönük değil de topluluk psikolojisi ile esip gürleme gibi düşünün. Bu da elbette karşı tarafta tesir etmiyor. Neyse...

Gelinen son noktada herkesin esmesi, gürlemesi ve yağması bitip ortalık durulunca anladık ki MEB,  milyonlarca öğretmenin Nagehan ALÇI tepkisinden etkilenmemiş ve büyük düşünür (!) Nagehan ALÇI’nın dediğinden müthiş etki altına girerek ansızın bir yazı ile kursların faaliyetlerine 22 Ocak’ta başlayacağını duyurmuş. Masal burada bitmiş.

Masalın sonunda ise Nagehan ALÇI için gökten bir MEB yazısı düşmüş, darısı diğer yazıların başına... Nagehan ALÇI ermiş muradına, biz gidelim 22 Ocak’ta kurs yerlerimize...

Skor:

Nagehan ALÇI-1 

1 Milyon Öğretmen-0

Saygılarımla...

Yusuf SEVİNGEN