Okullar Kaderlerine Terk Edildi

Özel eğitim ve uygulama okulundan bir eğitim emekçisi
Balıkesir

Pandeminin belki de en çok etkilediği gruplardan biri özel eğitim gereksinimli öğrencilerimiz oldu. Devlete bağlı özel eğitim uygulama okullarında orta-ağır grup, zihinsel, bedensel, işitsel yetersizliği ve otizmi olan öğrenciler beraber eğitim görüyorlar. 8 öğrenci bulunan zihinsel yetersizliği olan öğrencilerimizin sınıfları 2 öğretmenle; 4 öğrenci bulunan otizmi olan öğrencilerimizin sınıfları ise 2 öğretmenle eğitim faaliyetlerini sürdürüyor. Özel eğitime uzaktan bakanlar için “Ne güzel, öğrenci az” şeklinde yorumlansa da alanda çalışan eğitimciler ve yardımcı personel için özel öğrencinin ihtiyaçlarının ne denli sürekli ve çeşitli olduğu ve sürecin engebelerle dolu olduğu bilinen bir gerçektir.

Peki pandemide özel eğitimde çalışan öğretmenler ve öğrenciler neler yaşadı? Öncelikle uzaktan eğitimde büyük bir sınav verdik. Velilerimizin çoğunun eğitim-öğretime erişebilecekleri teknik ekipmanları yoktu. Olsa bile birebir yönlendirerek çalıştığımız çocuklarımızla ekran karşısında süreci yönetmek oldukça zordu. Okulda davranışları düzenlenebilen çocuklarımız aylarca evlerde kapalı kaldılar. Normalde bile sosyalleşme imkanı kısıtlı olan öğrencilerimiz ve ailelerimiz toplumdan tamamen izole oldular, strese girdiler. Bu süreçte özel eğitimin sesini duyan pek kimse olmadı.

TEMİZLİK YOK, MESAFE YOK, ÖNLEM YOK
Yüz yüze eğitimi bekleyen eğitimciler ve öğrenciler okullarımız açıldıktan sonra bambaşka bir mücadeleye girdiler. Milli Eğitim Bakanlığı özel eğitime uzaktan bakanlar grubunda olacak ki, okullarımızın hafta içi 1 gün temizlenmesine bile fırsat tanımadan 5 gün kesintisiz devam etme kararı aldı. 6 ders saati boyunca okulda olan öğrenci ve öğretmenlerimizin yemek gibi temel ihtiyacı görmezden gelindi. Normalde okullarımızda açık olan yemekhaneler pandemi nedeniyle kapatıldı. Oysa özellikle otizmi olan öğrencilerimizin düzenli yemek rutini bozulduğunda davranış problemlerinin artacağı kaçınılmaz bir gerçekti.

Birebir eğitim ihtiyacı olan öğrenciler bir masada 1 metreden az bir mesafede çalışmalar yaptı. Çoğu öğrencimiz maskesini düzenli kullanamıyor. Öğrencilerimizin temizlik, tuvalet gibi ihtiyaçlarına yardımcı olan personel de sürekli öğrencilerle fiziksel temas halindeler. Yardımcı personel, çocuklar zarar görmesin ve birbirlerine zarar vermesin diye okul servislerinde de fiziksel mesafe olmaksızın birçok öğrenciyle ilgilenmek durumunda kalarak seyahat ediyor.

ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİLER VİRÜS KAPTI
Böyle zincirleme ilişkilerin olduğu kalabalık bir ortamda virüsün bulaşması kaçınılmazdı. Okullarımızın açıldığı ikinci hafta 1 öğretmen ve 1 öğrencimiz pozitif oldu ve onlarca temaslı kişi var. Bu satırları yazdığım sıra birçok öğretmenimiz test sonucunu bekliyor. Yani bizler virüsle kaderimize terk edilmiş durumdayız.

Fiziksel mesafenin mümkün olmadığı, maskenin neredeyse kullanım dışı olduğu özel eğitim okulu öğretmenleri olarak soruyoruz:

*Neden aşılamada öncelikli değiliz?

*Özel rehabilitasyon merkezleri tek tek öğrenci alabiliyorken, özel eğitim uygulama okulları neden tam gün ve her gün, tüm öğrencilerle devam etmek zorunda bırakılıyor?

Riskli koşullarda çalışmaya devam edersek tüm öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin ve personelin Kovid-19’a yakalanması ve kayıplar vermemiz şaşırtıcı olmayacak. Özel eğitim okullarındaki öğretmenler, öğrenciler ve personel için acil aşılama ve öğrenci, gün, saat sınırlaması talep ediyoruz.

EVRENSEL