Kamu İşçisi Zammında Makas Açıldı: İlk Teklif Beklentilerin Çok Altında Kaldı

2025 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri (TİS) Çerçeve Protokolü görüşmelerinde ilk somut adım atıldı ve hükümet adına masada olan Türkiye Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS), merakla beklenen ilk zam teklifini açıkladı. Ancak sunulan teklif, işçi konfederasyonlarının talepleriyle arasında derin bir uçurum olduğunu gözler önüne serdi.

Hükümetin Teklifi: İlk Yıl İçin %24

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ev sahipliğinde yürütülen ve haftalardır devam eden müzakerelerde sessizliğini bozan TÜHİS, 2025 yılının;

• İlk altı ayı için %16,
• İkinci altı ayı için ise %8 oranında zam teklif etti.

Bu teklif, yıllık kümülatif olarak yaklaşık %25,28'lik bir artışa denk geliyor.

İşçinin Talebi Masada: %50 Zam ve Refah Payı

Hükümetin bu teklifine karşılık, işçi tarafını ortak bir mutabakatla temsil eden TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ konfederasyonlarının talepleri ise çok daha yüksek bir çıtada yer alıyor. İki konfederasyonun ortak hazırladığı ve 27 Şubat'ta Bakanlığa sunduğu talep paketinde şu maddeler öne çıkıyor:

• Taban Ücret: En düşük günlük brüt ücretin 1.800 TL'ye yükseltilmesi.
• Zam Oranı: Taban ücret ayarlamasının ardından 2025'in ilk altı ayı için %50 zam.
• Devam Eden Artışlar: Takip eden iki altışar aylık dönemler için %25'er zam.
• Ek Talep: Tüm bu zamlara ek olarak %10 refah payı verilmesi.

Müzakerelerde Çetin Bir Süreç Başlıyor

İşveren tarafından sunulan %16'lık ilk altı ay teklifi ile işçi tarafının talep ettiği %50'lik oran arasındaki 34 puanlık devasa fark, önümüzdeki günlerde pazarlıkların ne denli çetin geçeceğinin en net göstergesi oldu.

TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ yönetimlerinin, TÜHİS'in bu teklifini yetkili kurullarında değerlendirdikten sonra resmi bir yanıt vermesi bekleniyor. Ancak kulislerde konuşulanlara göre, bu teklifin mevcut haliyle kabul edilmesi "imkansız" olarak görülüyor.

Karayolları, demiryolları, enerji santralleri, bakanlıklar, üniversiteler ve hastaneler başta olmak üzere kamunun bel kemiğini oluşturan yüzlerce kurumdaki 600 bine yakın işçi ve ailesi, şimdi gözünü sendikaların atacağı bir sonraki adıma ve hükümetin teklifini revize edip etmeyeceğine çevirmiş durumda.