10 Kasım Tartışmasına MEB'den Basın Açıklaması Geldi: "Çarpıtma ve Saldırı Kampanyası!"

Bakanlık, bazı basın yayın organları ve sosyal medya mecralarında yer alan "10 Kasım'ın ara tatile kasıtlı olarak alındığı" iddialarını "iftira ve karalama kampanyası" olarak niteledi.

Takvimsel Gerekçeler Açıkladı, Spekülasyonları Reddetti

MEB'den yapılan kapsamlı basın açıklamasında, 10 Kasım'ın ara tatile denk gelmesinin kasıtlı olmadığı, tamamen pedagojik ve takvimsel gerekçelere dayandığı vurgulandı. Bakanlık, son üç eğitim öğretim yılında olduğu gibi 2025-2026 takviminde de ara tatillerin okul açılışının ardından 9. haftanın sonunda uygulandığını belirtti.

Açıklamada, 3-7 Kasım 2025 tarihlerinin "ortak yazılı sınav haftası" olması nedeniyle ara tatilin bu tarihte yapılmasının mümkün olmadığı ifade edildi. Ayrıca, 2024-2025 eğitim öğretim yılında da 10 Kasım'ın pazar gününe denk geldiği ve bu durumda "Atatürk Haftası" anma etkinliklerinin 4-8 Kasım'da gerçekleştirildiği, 10 Kasım Pazar günü ise öğrenci, öğretmen ve velilerin katılımıyla anma etkinliklerinin düzenlendiği hatırlatıldı. 2025-2026 eğitim öğretim yılında da benzer bir uygulamanın yapılacağı aktarıldı.

"Saldırı Boyutuna Ulaştı"

Bakanlık, ara tatilin ertelenmesi durumunda tatilin 11. haftaya kayacağını ve bunun da ara tatil ile birinci dönem sonu arasındaki süreyi kısaltacağını belirterek, çalışma takviminin yasal zorunluluklar, resmî ve dinî bayramlar, hafta sonları, ortak sınavlar, merkezî sınav tarihleri, öğretmen eğitim süreçleri, ara tatiller ve müfredat dengesi gibi çok sayıda parametre göz önünde bulundurularak hazırlandığının altını çizdi.

Basın açıklamasının en dikkat çekici noktalarından biri ise eleştirilere verilen sert tepki oldu. MEB, "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli öğretim programlarında da yer vermek suretiyle kadim medeniyetimizden devraldığımız bütün değerlerimiz ve tarihimize yön veren devlet büyüklerimizin manevi miraslarını öğrencilerimize aktarmak gayretimize rağmen bu yaklaşımın niyet okuyuculuğundan öte olmadığı aşikârdır" ifadelerini kullandı.

Açıklamada, 2025-2026 eğitim öğretim yılı takviminin 15 Mayıs 2025 tarihinde yayımlanmasına rağmen konunun bugün gündem yapılmasının, Bakanlığa yönelik sürdürülen "iftira ve karalama kampanyasının bir parçası niteliğinde" olduğu belirtildi. Bakanlık, "evlatlarımızın eğitimi ve geleceği" mesaisinde olan Bakanlığa yapılan ve "açıkça çarpıtma"nın seviyesiz birer örneği olan bu mesnetsiz iddiaları "bir saldırı boyutuna taşıyanları kınadı" ve milletin bu tür haberlere itibar etmemesini rica etti.