Ahmet Maranki: Okulları kantinciler mi idare ediyor? En Büyük Sıkıntı Milli Eğitim’de

Ahmet Maranki: Okulları kantinciler mi idare ediyor? En Büyük Sıkıntı Milli Eğitim’de
Ahmet Maranki: Okulları kantinciler mi idare ediyor?En Büyük Sıkıntı Milli Eğitim’de

Yeni Akit Yazarı Ahmet Maranki geçtiğimiz aylarda Maaşını beğenmeyen öğretmenler ülkeyi terk etsin mi? yazısı sonrası Eğitim camiasından baya tepki almıştı.

Ahmet Maranki Yeni Akit Sayın Cumhurbaşkanımıza maarifle ilgili teklifler!!! yazısında En Büyük Sıkıntı Milli Eğitim’de olduğunu bu konuda gelen ihbar ve şikayetleri Milli Eğitim Bakanı veya yetkililerin talebi halinde kendilerine iletebileceğini ifade etti.

İşte Ahmet Maranki'nin o yazısı;

35 yıldır yazılı, sözlü medyada ve 50’ye yakın kitaplaştırdığımız ve sahasında 1 milyonun üzerinde okuyucuya ulaşan onlarca çalışmalarımızla ve devlet adına uluslararası görevlerimizle, ülkemizin ve dünyanın en kritik-stratejik mevzuu tarım, sağlıklı yaşam, eğitim, tarih... başta olmak üzere, “ilm-i siyaset”!?’le ilmimizin zekâtını veriyoruz.

Türkiye’nin maddi ve manevi kalkınmasına hız katabilecek denenmiş başarısı tescillenmiş maarif projelerimizi iki haftadır yazıyoruz!

EN BÜYÜK SIKINTI MİLLİ EĞİTİM’DE!

İhbar hattımıza gelen sayısız hak arayış, talep ve özellikle eğitimde yaşatılanları ibretle okuyorum! Öncelikle Milli Eğitim Bakanımıza ve her çıkmazda, mazlum-mağdurların umudu ve tek çözüm kaynağı Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Cumhur İttifakı ortağı Devlet Bahçeli’ye ithaf ediyorum!

“Çocuklarımızın, özellikle unutturulan kültürümüze ve en önemlisi sağlıklarına kavuşacakları, onlarca veliyle birlikte sunduğumuz sağlıklı yaşam ve beslenme projelerde okul idaresi ve milli eğitim müdürlüklerinden olumlu geri dönüş alamıyoruz..!?” vs ile başlayan dilekçeler acaba “okulları kantinciler mi idare ediyor?” sorusuna yol açıyor!?“”

YENİLİKÇİ BİR EĞİTİM SİSTEMİYLE

TÜRK-İSLÂM ÂLEMİNİN DİRİLİŞİ!

Yaklaşık 15 yıl; Orta Doğu, Balkanlar, Kafkasya ve Türk dünyasında yaptığım devlet görevlerinde, bugüne kadar denenmemiş gerçek bir eğitim modelini yazarak milli meclislerden geçiren birisiyim! Türkiye’deki tavsiyelerimiz dün olduğu gibi bugün de maalesef devlet kuruluşları paralel yapıların kontrolünde olduğundan fikirlerimizden istifade edilmektedir!!

TÜRK DÜNYASINDA; DİLDE, FİKİRDE, İŞTE

BİRLİK SAĞLANMALIDIR!

Yurtdışında Birleşmiş Milletler’in eğitim sorumlusu olarak yaptığımız bütün faydalı işler, dün olduğu gibi maalesef bugün de paralel yapıların kuluçka makinası gibi çalışan eğitim sektöründe başta üniversiteler olmak üzere eğitim sisteminde büyük olumsuzluklar yaşanmaktadır!

Aynı acıların yaşanmaması için, 15 Temmuz sonrasında Maarif Vakfı’nın kontrolüne alınan bu yurtdışındaki ve içindeki okullarda mutlaka yapılması gereken; “dinle bilimi kaynaştırıp barıştıran, demokrasi, hak ve hürriyetleri özümsemiş, sivil toplum bilincine sahip, en az bir ortak dil ile iletişim kurabilen birliktelikler kurmak”tır!!?

Son iki yazımda dile getirdiğim “maarif projelerindeki tedris modeliyle” yetişecek nesiller sadece Türk-İslâm ülkelerinde değil; tüm İslâmi, Hristiyan âlem ve ülkelerini de barıştırıp birleştirerek Türkiye’nin liderliğinde dünya barışını sağlamaya katkı yapacaktır!

GEÇMİŞE SÜNGER ÇEKİP, “ÇÖZÜM” SUNUYORUZ!

Sayın cumhurbaşkanımızın da dediği gibi “gıda güvenliği ülke güvenliği kadar önemli..” sözünden yola çıkarak gelecek neslimizi, uzun vadede vatanına milletine faydalı nesillerimizi ruhsal ve bedensel sağlıklarına kavuşturmak” olmalıdır!

En azından bir nesil önceden, ana babası helal lokma yemiş, ana rahmine düşmeden hayırlı-sağlıklı ebeveyn olarak yeni nesle sebep olanlar eliyle “said” ve gürbüz nesiller meydana gelecektir!

YENİ NESİLLERİMİZE VURULAN BÜYÜK

DARBELERDEN DÖNÜLMELİDİR!

Doğan çocukları, daha ilk gününden topuk kanları ve koruyucu olduğu söylenen uygulamalardan ziyade “helâl daire, keyfe kâfidir!” şuuruyla, bedenini ve ruhunu inciten rafine gıda ve mamalar yerine iki yaşına kadar helâl yiyip içmiş annesinin! helâl sütüyle şifalandırmak, uzmanların görüşüdür! Kâinat şifahanesindeki 124.000 çeşit nebatat ve hayvanatın da helâl dairede beslenenlerinden nasiplendirerek büyütmek, çocuklarımıza haram lokma yedirmemek en büyük yatırımdır! Zira bu, tabiatımıza-özümüze dönmekten başka çözüm ve metot yoktur!!! Anaokuluyla 3-4 yaşında gözümüzden uzaklaşan ve yıllarca okul kantinlerdeki tamamen zararlı, rafine, füme, gazlı, sağlıksız yağlardan yapılmış yiyecek ve içeceklerle zehirlenen neslimize acilen okul kantinlerindeki zehirlerden kurtarılarak beslenme programı uygulanmalıdır!

Beden sağlığına kavuşan nesillerimizin ruh dünyasına da iman hakikatleri noktasında verilecek eğitimlerle; “Anadolu kıtası büyüklüğündeki taşı gediğine koyacak!” Alperenlerle, 2023 ve sonrası gürbüz Türkiye Cumhuriyeti’nin gürbüz nesline kavuşacaktır!!!

Not: Sayın Bakanımız veya yetkililere yukarıdaki yazılanlarla ilgili ihbar hattımıza gelen çok iddialı ve isnatlarla dolu dilekçe dosyalarını, talepleri halinde çözüm odaklı şekilde kendilerine arz edebiliriz!

Ahmet MARANKİ-Yeni AKİT

HABERE YORUM KAT

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.