MEB YASASI TAM BİR SORUNLAR YUMAĞI
Yayınlanma:
Aktif Eğitimciler Sendikasından Yapılan Açıklama:
6528 SAYILI MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU İLE BAZI KANUN VE KHK’DE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR KANUN
TAM BİR SORUNLAR YUMAĞI
1. ÖĞRETMEN OLMAK SİYASİ REFERANS YOKSA ARTIK İMKANSIZ:
YENİ KANUNA GÖRE ÖĞRETMEN OLMA SÜRECİ:
- ÖNCE KPSS,
- SONRA BİR YIL ADAYLIK,
- ADAYLIK SONUNDA PERFORMANS DEĞERLENDİRMESİ (YANİ TORPİL),
- ONAY VERİLİRSE YAZILI SINAV,
- BAŞARILIRSA SÖZLÜ SINAV,
- BAŞARAMAZSA TEKRAR BİR YIL ADAY GİBİ GÖREV,
- SONRASINDA TEKRAR PERFORMANS DEĞERLENDİRMESİ,
- TEKRAR YAZILI SINAV,
- TEKRAR SÖZLÜ SINAV,
- BAŞARAMAZSA MEMURİYETLE İLİŞİĞİ KESİLİR...”
YAZILI SINAVA GİRMEK DAHİ İDARENİN ONAYINA BAĞLI
AĞZINIZLA KUŞ TUTSANIZ ARTIK ÖĞRETMENLİK BAŞARIYLA OLUNMAZ
YENİ KANUN MADDE 5:
“14/6/1973 tarihli ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun 43 üncü maddesine dördüncü
fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiş ve dördüncü fıkrasının ikinci cümlesi ile
mevcut yedinci ve sekizinci fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.
"Aday öğretmenliğe atanabilmek için; 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun
48 inci maddesinde sayılan şartlara ek olarak, yönetmelikle belirlenen yükseköğretim
kurumlarından mezun olma ve Bakanlıkça ve Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından
yapılacak sınavlarda başarılı olma şartları aranır.
Aday öğretmenler, en az bir yıl fiilen çalışmak ve performans değerlendirmesine göre başarılı
olmak şartlarını sağlamak kaydıyla, yapılacak yazılı ve sözlü sınava girmeye hak kazanırlar.
Uygulanacak olan sözlü sınavda aday öğretmenler;
a) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade kabiliyeti ve muhakeme gücü,
b) İletişim becerileri, öz güveni ve ikna kabiliyeti,
c) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı,
d) Topluluk önünde temsil yeteneği ve eğitimcilik nitelikleri, yönlerinden Bakanlıkça
oluşturulacak komisyon tarafından değerlendirilir.
Sınavda başarılı olanlar öğretmen olarak atanır. Sınavda başarılı olamayan aday öğretmenler il
içinde veya dışında başka bir okulda görevlendirilerek bir yılın sonunda altıncı fıkrada
belirtilen değerlendirmeye tekrar tabi tutulurlar.
Aday öğretmenlik süresi sonunda sınava girmeye hak kazanamayanlar ile üst üste iki defa
sınavda başarılı olamayanlar aday öğretmen unvanını kaybeder ve memuriyetle ilişiği kesilir.
Ancak aday öğretmenliğe başlamadan önce 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununa göre aday memurluğu kaldırılarak asli memurluğa atanmış olanlar hakkında sekizinci
fıkra hükümleri uygulanmaz. Bu kişiler Bakanlıkta kazanılmış hak aylık derecelerine uygun memur
kadrolarına atanırlar.
Sınav komisyonu üyeleri; Bakanlık personeli, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan personel
ile öğretim elemanları arasından seçilir. Bakanlık gerekli gördüğünde illerde veya merkezde birden
fazla komisyon oluşturabilir. Performans değerlendirmesinde dikkate alınacak mesleki ölçütler,
sınav konuları, komisyon üyelerinin seçimi, görevleri, çalışma usul ve esasları ile sınava ilişkin
diğer hususlar yönetmelikle düzenlenir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin olarak 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun aday memurluk ile ilgili hükümleri saklıdır. "
YORUM:
Yeni düzenleye göre, KPSS’de başarılı olan öğretmenler bir yıllık aday öğretmenliğe hak
kaznır, ardından bir performans değerlendirmesine tabi tutulacaktır. Bu değerlendirmenin objektif
kriterlere uygun yapılmayacağı açık olup yazılı sınava girmek dahi ancak amirin onayı ile mümkün
olabilecektir. Yani yönetici duruşunu-bakışını beğenmediyse memurluk hayal. Bu eşiği aşan
memur aday öğretmenler yapılacak olan yazılı sınava girmeye hak kazanmakta olup hala
öğretmen sıfatını kazanamaz. Tüm bu zorlu eşikleri aşan öğretmen adayı son olarak idarenin sözlü
sınavında kendini beğendirmek zorunda. Aslında beğendirmek diye bir şeyin dahi söz konusu
olmayacağı doğrudan seçilmişler arasında değilse liyakat kriteriyle atanmanın artık imkansız
olduğu açıktır.
Yine bu süreçlerde başarılı olamayan adaya ikinci bir şans verilmektedir. Ancak bu şans ta
öyle kolayca elde edilememekte yeniden bir yıllık çalışma süresi verilmekte ancak bu kez idare
nerede isterse yeniden aday olarak ve aynı zorlu eşiklerden geçecek olarak atanmaktadır.
2. YAKLAŞIK 80 BİN KİŞİNİN GÖREVİNE BİR ANDA KANUNLA SON VERİLDİ:
KAMU GÖREVLİLERİNİN GÖREVLERİNE KANUNLA TOPLUCA SON VERİLMESİ,
TEMEL İNSAN HAKLARINA, HUKUKA VE ANAYASA MAHKEMESİNİN KARARLARINA
AYKIRIDIR.
YENİ KANUN MADDE 22:
“652 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 37 nci maddesinin üçüncü fıkrasının Anayasa
Mahkemesince iptal edilen üçüncü cümlesi "Bakanlıkça belirlenen özür gruplarına bağlı yer
değiştirmeler ise yarıyıl ve/veya yaz tatillerinde yapılır." şeklinde yeniden düzenlenmiş, yedinci ve
sekizinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkralar
eklenmiştir.
(8) Okul ve Kurum Müdürleri, İl Milli Eğitim Müdürünün teklifi üzerine, Müdür Başyardımcısı ve
Yardımcıları ise Okul veya Kurum Müdürünün inhası ve İl Milli Eğitim Müdürünün teklifi üzerine Vali
tarafından dört yıllığına görevlendirilir. Bu görevlendirmelerin süre tamamlanmadan
sonlandırılması, süresi dolanların yeniden görevlendirilmesi ile bu fıkranın uygulanmasına ilişkin
diğer usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir. Bu fıkra kapsamındaki görevlendirmeler özlük
hakları, atama ve terfi yönünden kazanılmış hak doğurmaz."
YENİ KANUN MADDE 25:
652 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki geçici madde eklenmiştir
GEÇİCİ MADDE 10- (3) Milli Eğitim Bakanlığı merkez teşkilatında Talim ve Terbiye Kurulu Üyesi,
Müsteşar Yardımcısı, Genel Müdür, İnşaat ve Emlak Grup Başkanı ve Grup Başkanı kadrolarında
bulunanlar ile Bakanlık taşra teşkilatında İl Müdürü, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı ve İlçe Milli
Eğitim Müdürü kadrolarında bulunanların görevleri bu maddenin yayımı tarihinde hiçbir işleme
gerek kalmaksızın sona erer. Bunlardan Talim ve Terbiye Kurulu Üyesi, Müsteşar Yardımcısı ve
Genel Müdür kadrolarında bulunanlar ekli (3) sayılı liste ile ihdas edilen Bakanlık Müşaviri
kadrolarına, Grup Başkanı ve İl Müdürü kadrolarında bulunanlar ekli (3) sayılı liste ile ihdas edilen
Grup Başkanı ve İl Müdürü kadrolarına, diğerleri ile geçici 3 üncü maddeye istinaden şahsa bağlı
Şube Müdürü kadrolarında bulunanlar ise ekli (3) sayılı liste ile ihdas edilen Eğitim Uzmanı
kadrolarına, halen bulundukları kadro dereceleriyle hiçbir işleme gerek kalmaksızın atanmış
sayılır. Ekli (3) sayılı liste ile ihdas edilen kadroların herhangi bir sebeple boşalması halinde bu
kadrolar hiçbir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır.
YORUM:
Söz konusu değişiklikle beraber şu anda sayıları 80 bini bulan, 73 bin okul müdürü, müdür
yardımcısı olmak üzere üst düzey bürokratları, il, ilçe müdürlerini, müdür yardımcılarının
görevlerine adeta sivil bir darbeyle son verilmiş oldu. Bugün itibarıyla bu 80 bin kişinin kanunen
görevi bitti.
Söz konusu yasanın değişikliğe uğrattığı 37. Maddenin 8. fıkrasında görevde 4 yılını
dolduran okul yöneticilerinin görevlerinin sona erdirilmesi, ve henüz doldurmamış olanların da 4
yıllık görev süresini doldurduktan sonra görevlerine son verilecek olması okul yöneticilerinin
kaderinin Valilerin, İl Milli Eğitim Müdürlerinin iki dudağı arasına bırakılması, okul yöneticilerinin
atanmasında siyasi partilerin yöneticilerinin etkili olması sonucunu beraberinde getirmektedir.
Bu kanundan sonra iktidarın tecrübeyi ve liyakati tamamen dışlayarak kendi kadrolarını
Bakanlık merkez ve taşra teşkilatı ile okul yöneticiliklerine yerleştireceği açıktır. Böylece iktidarın
referansını alamayan hiçbir vatandaş devlette çalışamaz şeklinde son derece vahim bir sonuş
oluşmuştur. Yakın süreçte eğitimin siyasallaşmasını, görevde bulunan yöneticilerin baskı altında iş
yaşantılarını sürdürmelerini ve eğitim sistemindeki barışçıl ortamın zedelenmesi olumsuzluklarını
doğuracaktır. Ayrıca görevleri sona eren okul yöneticilerinin yerine gelecek olanların herhangi bir
sınav sürecinden geçmeden tamamen siyasal erkin hizmetinde bulunan valiler tarafından
atanmaları da ayrı bir utanç kaynağıdır, bu şekil bir uygulamada hukuktan ve eşitlikten
bahsedebilme olanağı bulunmamaktadır.
3. ÖZLÜK HAKLARI TEHLİKEDE:
YENİ KANUN MADDE 25:
652 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki geçici madde eklenmiştir
GEÇİCİ MADDE 10- (3) Milli Eğitim Bakanlığı merkez teşkilatında Talim ve Terbiye Kurulu Üyesi,
Müsteşar Yardımcısı, Genel Müdür, İnşaat ve Emlak Grup Başkanı ve Grup Başkanı kadrolarında
bulunanlar ile Bakanlık taşra teşkilatında İl Müdürü, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı ve İlçe Milli
Eğitim Müdürü kadrolarında bulunanların görevleri bu maddenin yayımı tarihinde hiçbir işleme
gerek kalmaksızın sona erer. Bunlardan Talim ve Terbiye Kurulu Üyesi, Müsteşar Yardımcısı ve
Genel Müdür kadrolarında bulunanlar ekli (3) sayılı liste ile ihdas edilen Bakanlık Müşaviri
kadrolarına, Grup Başkanı ve İl Müdürü kadrolarında bulunanlar ekli (3) sayılı liste ile ihdas edilen
Grup Başkanı ve İl Müdürü kadrolarına, diğerleri ile geçici 3 üncü maddeye istinaden şahsa bağlı
Şube Müdürü kadrolarında bulunanlar ise ekli (3) sayılı liste ile ihdas edilen Eğitim Uzmanı
kadrolarına, halen bulundukları kadro dereceleriyle hiçbir işleme gerek kalmaksızın atanmış sayılır.
Ekli (3) sayılı liste ile ihdas edilen kadroların herhangi bir sebeple boşalması halinde bu kadrolar
hiçbir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır.
(4) Bu madde uyarınca ekli (3) sayılı listede anılan kadrolara atanmış sayılan personelin yeni
kadrolarına atanmış sayıldıkları tarih itibarıyla eski kadrolarına ilişkin olarak en son ayda aldıkları
aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatları, ek ödeme ve benzeri adlarla yapılan her türlü
ödemelerin (ilgili mevzuatı uyarınca fiili çalışmaya bağlı fazla mesai ücreti hariç) toplam net
tutarının (bu tutar sabit bir değer olarak esas alınır); yeni atandıkları kadrolara ilişkin olarak yapılan
aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatları, ek ödeme ve benzeri adlarla yapılan her türlü
ödemelerin (ilgili mevzuatı uyarınca fiili çalışmaya bağlı fazla mesai ücreti hariç) toplam net
tutarından fazla olması halinde aradaki fark tutarı, herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın
fark kapanıncaya kadar ayrıca tazminat olarak ödenir. Atanmış sayıldıkları kadro unvanlarında
isteğe bağlı olarak herhangi bir değişiklik olanlarla, kendi istekleriyle başka kurumlara atananlara
fark tazminatı ödenmesine son verilir.
YORUM:
Bu değişiklikle beraber il milli eğitim müdürleri ve ilçe milli eğitim müdürleri özlük hakları
açısından mağdur edilecektir. Bu unvanlara sahip kişiler eğitim uzmanı olarak atandıklarında daha
az bir ücretle iş hayatlarına devam edecekler, her ne kadar yasada aradaki farkın tazminat olarak
ödeneceği belirtilmiş olsa da bu süreçte bu ücretlere uygulanacak olan yasal zamlar ana para
üzerinden olacağı için yeni kadrolara geçiş yaptırılan il ve ilçe milli eğitim müdürleri süreç içerisinde
maddi anlamda kayba uğrayacaklar ve özlük hakları zedelenecektir.
4. “EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET’’ İLKESİNE AYKIRILIK
YENİ KANUN MADDE 25:
652 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. GEÇİCİ MADDE 10-
(7) ) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte Milli Eğitim Baş denetçisi, Milli Eğitim Denetçisi ve İl
Eğitim Denetmeni kadrolarında bulunanlar Maarif Müfettişi, Milli Eğitim Denetçi Yardımcısı ve İl
Eğitim Denetmen Yardımcısı kadrolarında bulunanlar ise Maarif Müfettiş Yardımcısı kadrolarına,
başka bir işleme gerek kalmaksızın bulundukları kadro dereceleriyle atanmış sayılır. Bunların Milli
Eğitim Baş denetçisi, Milli Eğitim Denetçisi, İl Eğitim Denetmeni, Milli Eğitim Denetçi Yardımcısı ve
İl Eğitim Denetmen Yardımcısı olarak geçirdikleri süreler, ilgisine göre Maarif Müfettişi ve Maarif
Müfettiş Yardımcısı olarak geçmiş sayılır. Bu şekilde Maarif Müfettişi ve Maarif Müfettiş Yardımcısı
kadrolarına atanmış sayılanlara, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yürürlükte bulunan
mevzuat hükümlerine göre söz konusu kadrolarına bağlı olarak mali haklar kapsamında fiilen
yapılan her türlü ödemeler toplamı net tutarının, atanmış sayıldıkları kadro unvanları için öngörülen
mali haklar toplamı net tutarından fazla olması halinde, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte anılan
kadro unvanlarında bulunanlar hakkında (Milli Eğitim Denetçi Yardımcılığından Maarif Müfettişliği
kadrolarına atananlar dahil), atanmış sayıldıkları kadroda bulundukları sürece bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin uygulanmasına devam
olunur.
YORUM:
Bu değişiklikle birlikte “il eğitim denetmenleri ile bakanlık denetçilerinin maarif müfettişi
unvanında birleştirilmiş ve tamamı Rehberlik ve Denetim Başkanlığına bağlanmıştır bu bağlamda
aynı işi yapacak olan unvana sahip kişilerin farklı özlük haklarına sahip olması iktidarın ‘’eşit işe
eşit ücret’’ uygulamasını terk ettiğinin bir göstergesi olmakla birlikte hakkaniyet ilkesine de aykırı
bulunmaktadır. Bu durum Anayasamızın 10.maddesinde yer alan eşitlik ilkesine de aykırılık teşkil
etmektedir.
5. DÖNÜŞÜM SÜSÜ VERİLEREK DERSHANELERİN KAPATILMASI:
BİNLERCE ÖĞRETMEN ATANMA BEKLERKEN MEVCUT DERSHANE
ÖĞRETMENLERİNİN SINAVSIZ BİR ŞEKİLDE BAKANLIĞIN BÜNYESİNE ALINMASI
CİDDİ SORUNLARA GEBEDİR.
YENİ KANUN MADDE 12:
5580 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
"EK MADDE 1- Bu maddenin yayımı tarihi itibarıyla, ilgili mevzuat uyarınca faaliyet gösteren
dershaneler ile öğrenci etüt eğitim merkezleri iş yerlerinde eğitim personeli olarak çalışmakta olan
ve herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik, yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak
kazanmamış olanlardan, bu iş yerleri üzerinden sigorta primi ödenmiş çalışma süresi 1/1/2014
tarihi itibarıyla en az altı yıl olup 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci
maddesinde öngörülen genel şartlar ile öğretmen kadrosuna atanabilmek için aranan özel şartları
taşıyanlar 1/7/2015-1/8/2015 tarihleri arasında başvurmaları halinde, Kamu Personel Seçme
Sınavına girme şartı aranmaksızın Bakanlıkça belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde yapılacak
sözlü sınavda başarılı olmaları kaydıyla, kadro ve ihtiyaçlar dikkate alınmak suretiyle belirlenen
hizmet bölge ve hizmet alanlarında istihdam edilmek ve sağlık özrü hariç dört yıl süreyle başka bir
yere atanmamak üzere, öğretmen unvanlı memur kadrolarına atanabilirler. Bu fıkraya göre
Bakanlıkta istihdam edilenler, ayrıldıkları özel öğretim kurumundan kıdem ve ihbar tazminatı talep edemez.
Bu Kanun kapsamında örgün eğitim yapan özel ilkokul, özel ortaokul ve özel liselerde öğrenim
gören Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı öğrenciler için, resmi okullarda öğrenim gören bir öğrencinin
okul türüne göre her kademede okulun öğrenim süresini aşmamak üzere, eğitim ve öğretim desteği
verilebilir. Bu fıkra kapsamındaki eğitim ve öğretim desteğinden özel okul öncesi eğitim
kurumlarından eğitim alanlar da, 48-66 ay arasında olmak şartıyla en fazla bir eğitim-öğretim yılı
süresince yararlandırılabilir.
Eğitim ve öğretim desteği, Bakanlıkça eğitim kademelerine göre her bir derslik için belirlenen
asgari öğrenci sayısının üzerinde ve her halükarda derslik başına belirlenen azami öğrenci sayısını
geçmemek üzere verilebilir. Eğitim ve öğretim desteği verilecek toplam öğrenci sayısı her yıl Maliye
Bakanlığı ve Bakanlıkça müştereken belirlenir.
Eğitim ve öğretim desteği; yörenin kalkınmada öncelik derecesi ve gelişmişlik durumu, öğrencinin
ailesinin gelir düzeyi, eğitim bölgesinin öğrenci sayısı, desteklenen öğrenci ve öğrencinin gideceği
okulun başarı seviyeleri ile öncelikli öğrenciler gibi ölçütler ayrı ayrı veya birlikte dikkate alınarak
verilebilir.
Söz konusu eğitim öğretim hizmetini sunan veya yararlananların, gerçek dışı beyanda bulunmak
suretiyle fazladan ödemeye sebebiyet vermeleri durumunda bu tutarların, ödemenin yapıldığı
tarihten itibaren 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre hesaplanacak gecikme zammı ile
birlikte bir ay içinde ödenmesi, yapılacak tebligatla sebebiyet verenlerden istenir. Bu süre içinde
ödenmemesi halinde bu tutarlar, anılan Kanun hükümlerine göre Maliye Bakanlığına bağlı vergi
daireleri tarafından takip ve tahsil edilir. Bu fiillerin tekrarı halinde, ayrıca kurum açma izinleri iptal
edilir.
Dönüşüm programı kapsamındaki kurumları, aynı amaç ve niteliklerinin korunması şartıyla
devralanlar, bu madde hükümlerinden Bakanlığın izni ile yararlandırılabilir.
Dönüşüm sürecinin bitiminde dönüşme talebinde bulundukları örgün eğitim kurumunun haiz olması
gereken şartları karşılayamayanların kurum açma izinleri iptal edilerek faaliyetlerine son verilir. Bu
durumdaki kurumlardan, teşvik uygulamaları kapsamında yararlandıkları eğitim ve öğretim desteği,
istisna, muafiyet ve haklar ile diğer teşviklerin parasal tutarının, ilgili teşvikten yararlandırılma
tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre hesaplanacak gecikme zammı ile
birlikte bir ay içinde ödenmesi yapılacak tebligatla ilgililerden istenir. Bu süre içinde ödenmemesi
halinde bu tutarlar anılan Kanun hükümlerine göre Maliye Bakanlığına bağlı vergi daireleri
tarafından takip ve tahsil edilir.
Bu madde kapsamında Bakanlıkta istihdam edileceklerde aranacak şartlar, eğitim ve öğretim
desteğinin verilmesine ilişkin ölçütler, desteğin verileceği eğitim kurumu türleri, eğitim kademeleri
ve kurumlar itibarıyla verilecek destek tutarları, eğitim ve öğretim desteğinin kontrol ve denetimi ile
bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ve Bakanlıkça
müştereken hazırlanan yönetmelikle belirlenir."
YENİ KANUN MADDE 13:
5580 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. "GEÇİCİ MADDE 5- Bu maddenin yayımı tarihinde faal olan dershaneler ile bu Kanunla yapılan
düzenlemelere göre gerekli dönüşümü tamamlamayan öğrenci etüt eğitim merkezlerinin eğitim
öğretim faaliyetleri 1/9/2015 tarihine kadar devam edebilir.
Bakanlık, bunlardan 1/9/2015 tarihine kadar başvuranları, belirlenecek esaslara göre uygun
görülmesi halinde öğretim kurumlarına dönüşüm programına alır. Dönüşüm programına alınan
kurumların, 2018-2019 eğitim öğretim yılının bitimine kadar mevzuatta öngörülen şartları
karşılamaları kaydıyla dönüşebilecekleri okul ve diğer kurum türleri ile dönüşüm esas ve usulleri
Bakanlıkça çıkarılan yönetmelikle düzenlenir."
YORUM:
Bu değişiklikle birlikte dershaneciliği bitirmek amacıyla bir dönüşüm görünümü altında
dershaneleri ve iktidarın 28 Şubat mağdurları olarak adlandırdığı ve gerekli değişikliklerle
bünyesine aldığı yapının tasfiyesinin amaçlandığı gözle görülür bir gerçektir. Henüz mevcut eğitim
sistemindeki sorunları gidermeden idarenin apar topar bir torba yasayla yaptığı bu değişikliğin
mantığını anlamak oldukça güçtür.
Yine bu değişiklik iktidarın eğitim mekanizmasında başrolleri oynayan bazı yapıların etkinliğini
bitirmek ve eğitim alanında gerçekten tek başına söz sahibi olmasının bir çabası olarak görülebilir.
Ayrıca ülkemizde bu kadar fazla öğretmen fazlası varken mevcut dershane öğretmenlerinin
sınavsız bir şekilde bakanlığın bünyesine alınması da sırada bekleyen öğretmen adayları için
büyük bir hüsrana vesile olacaktır bu değişikliğin zaten umudunu yitirmiş adayları bir çıkmazın içine
sokacağı apaçık ortadadır.
Bu düzenleme hür teşebbüsü engeller niteliktedir. Bu değişikliğin Anayasamızın 42.
Maddesinde düzenlenen “Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim
hakkının kapsamı kanunla tesbit edilir ve düzenlenir… Eğitim ve öğretim kurumlarında sadece
eğitim, öğretim, araştırma ve inceleme ile ilgili faaliyetler yürütülür. Bu faaliyetler her ne suretle
olursa olsun engellenemez.” hükmü ile yine Anayasamızın 48. Maddesinde düzenlenen “Herkes,
dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir.”
Hükmüne aykırı olduğu da açıktır.
AKTİF EĞİTİMCİLER SENDİKASI
MEB
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.