MEB Yönetmeliklerinin İş/İşlemlere Bindirmeleri
Yayınlanma:
Eğitimci Yazar Yahya ASLAN yazdı;MEB karmaşıklığı, içinden çıkılmaz hali, bocalamayı daha da artırarak, eğitim öğretim sahasında adeta top çevirmektedir. Unutmadan şunu da söylemeden edemeyeceğim, yönetmelikler tarihinde, o kadar çok eskisi var ki, bu eskiler aslında çözüme kapı açmıyor, tam tersine kapı koyuyor önüne, sıralı kapılar çoğaldıkça yönetmelikler uygulamasa sahasında labirente evriliyor. Bu labirentten çık çıkabilirsen...
MEB, özellikle bahar döneminde, ders yılının bitimine kısa bir süre kala kepenkleri indiriyor. Kepenkleri indiriyor derken, şunu kastediyorum. Paydaşlarını, mevzuatını, bilumum kendisi ile ilişkili olan ne var ise takmıyor. Bu takmama hali takıntı boyutunu da geçmiş gibi gözüküyor. Tabi, bu durum işleri sarpa sardırıyor. Kepenkleri erken indiren MEB’in, sarpa saran bu iş durumu karşısında kılını kıpırdatıp harekete geçmesi çok lüzumlu görülüyor. Konuyu biraz daha açarsak, sanırım ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılacaktır kanaatindeyim.
Malumunuz, içinde bulunduğumuz süreçte MEB’in doğrudan ve dolaylı bir şekilde yönettiği birçok iş/işlem mevcut. Bunların başında il içi yer değiştirme süreci ile ilgili birtakım iş/işlemler gelmekte, onu aday öğretmenlerin adaylıklarının kaldırılması ile ilgili iş/işlemler izliyor, onu da yönetici görevlendirme takviminin işleyen süreci ile ilgili iş/işlemler takip ediyor. Bunca iş/işlem, okulların da aslında iki ayağını bir pabuca sokmuyor değil. Aslında, iş/işlemlerle ilgili mevzuatına eklenen her yenilik, geçmiş yıllara göre + iş olarak okulların sırtına yüklenmektedir. Okulların cedelleşme halleri debelenmeye akıp giderken, akabinde de diyebiliriz ki okullar şartelleri indirmeye merdiven dayıyor olabilir. Bunca iş/işlemin arasında okulların, yönetmeliğin bazı sürüncemede kalan konularıyla boğuşmaları da cabası artık. Bakınız;
Öğretmenlerin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği, 17 Nisan 2015 günü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmeliğin yürümesi ile yönetmeliğe bağlı aday öğretmenlerin adaylıklarının kaldırılması ve il içi yer değiştirme ile ilgili iş/işlemlerin başlaması arasında 1 aydan kısa bir süre var. Bu bağlamda, söylenebilir ki körpe, daha yeni yürümeye başlayan bir yönetmeliğin sıcacık hükümleri uygulama sahasında el yakabilmektedir. MEB, ne yazıktır ki yönetmeliklerin, yayımı ile birlikte düzgün bir şekilde yürüyebileceğini öngörmekte, ama her seferinde yönetmelik hükümlerinin sarsak, ağır aksak bir şekilde yürüdüğüne şahitlik etmektedir. Yönetmelikler, MEB’in elinde yamalı bohçaya döndüğünden dolayıdır ki, yeni-eskinin ağır aksak ve sarsak yanlarına tedavi olamamaktadır. Aksine, MEB karmaşıklığı, içinden çıkılmaz hali, bocalamayı daha da artırarak, eğitim öğretim sahasında adeta top çevirmektedir. Unutmadan şunu da söylemeden edemeyeceğim, yönetmelikler tarihinde, o kadar çok eskisi var ki, bu eskiler aslında çözüme kapı açmıyor, tam tersine kapı koyuyor önüne, sıralı kapılar çoğaldıkça yönetmelikler uygulamasa sahasında labirente evriliyor. Bu labirentten çık çıkabilirsen...
İl içi yer değiştirme sürecine bir de rotasyon denen illet sokuldu. Bu illetin, kafaya takılan o kadar çok soru işaretleri var ki, iller bunları birleştirip MEB’e gönderse bir çuval dolusu olur zannımca. Rotasyonun, kafamıza takılan birkaç sorusunu, kepenkleri indirip bizi takmayan MEB’e sormadan geçemeyeceğim.
1- 1990-1995 yılları arasında A ilinin B okulunda çalıştım, 1995-2007 yılları arasında C ilinin D okulunda çalıştım. 2007’den bu zamana değin de yine A ilinin B okulunda çalışmaktayım. İl içinde yapılması öngörülen rotasyon için kullanılacak olan yönetmelik maddesi gereği ‘’aynı eğitim kurumunda ...’’ ki hizmet sürem hesaplanırken, bu sürenin başlangıç tarihi ne olur?
2- Okulumun dönüşmesi benim insiyatifimde gelişmedi, külliyen 444’ün suçu, alanım itibariyle de dönüşen okulumda istihdamın mümkün değildi, tercihlerim göz önüne alınarak, kısmi resen bir şekilde alanımı da dikkate alarak, beni bir okula atadılar. İnsiyatim dışında gelişen ve neticelenen bu olay sonunda, çıkarılan yeni yönetmeliğe bağlı olarak okul dönüşümü nedeninden ötürü atandığım ve şu an çalışmakta olduğum kurum ile çalıştığım eski kurumdaki (dönüşen) süreler, rotasyona bağlı hizmet süresi hesaplanırken birlikte mi hesaplanacaktır?
Yukarıdaki sorular, yalnızca ikisidir. Konuya ilişkin o kadar çok soru vardır ki, sayfalar dolusu olabilir, onun için kısa keseyim dedim.
Bir diğer mevzu ise MEB’in kendisine gelen normlar güncellensin ısrarına karşı kepenkleri indirmeye bağlı adeta sabitlendiği fütursuzluğudur. Bu fütursuzluk, norm güncellemeleri konusunda ÖZELLİKLE ileri bir yol almış gibi görünüyor. NUH diyor, peygamber demiyor ileri noktasında kilitlenmiştir diye izah edilebilir sanırım. Bu sabitlenmeden kaynaklı hareketsizlikten ötürü il içi, akabinde olacak başka tür yer değiştirme ve atama dönemleri sonunda mağdurlar , İL MEM’lerin kapısını aşındırır artık. Norm kadro güncellemelerinin onca kötü, olumsuz ve istenmedik deneyimine karşın atama ve yer değiştirme dönemleri öncesinde hala gerekli önleyici tedbirlerin alınmayışının olması, çok düşündürücü olduğu kadar insanları da işkillendirmiyor değil (İllerden gelen bilgilere göre bazı illerde münhal kadro listelerinin yayımlanmamış olması, bu işkillenmemizin destekleyicisi durumundadır diye düşünüyorum). MEB, aldığı bu tutum ile bu konuya dair doğabilecek her tür sorunu illerin başına atmaktadır. Zaten, zaman sınırlaması olmaksızın norm kadro fazlası öğretmenlerle ilgili iş/işlemleri valiliklere bırakmıştır. Bu bile yönetmeliklerin sorunları çözüm odaklı, sorunları def etmek ya da ortadan kaldırmak niyetiyle değil de, her geçen yıl biriken sorunlarla mütemadiyen baş etmek için hazırlandığının bir göstergesidir. Bu durum bir nevi, iş/işlemlerden bir an olsun başını kaldırmak, iş/işlemlerden bir an olsun sıyrılıp başını kaşımak için masa başında çalışan taşraya bir şans ve fırsat vermiş oluyor.
Sonuç olarak, MEB eğer ki, ısrarla eskileri yenilerin üstüne bindirip yoluna devam ederse, eskilerin yıkıntısında yenilerini arayacaktır. Yenilerini ararken, bulamayacak, yeniler imal etmeye devam edecek, yine aynı süreçlerle karşı karşıya kalacaktır. MEB, yıkıntıyı kaldırmadan yenileri devreye sokup yıkıntılarının altında yenilerini yok ediyor... 444 ile meydana gelen süreç, yönetmeliklerin yamalı bohça halleri ile sürüyor, MEB hukukunda ne neyin üstünde artık belli değil?
HELE HELE ATAMA VE YER DEĞİŞTİRME DÖNEMLERİNE BİR BAKIN, YÖNETMELİK Mİ ÜST, KILAVUZLAR MI, GENELGELER Mİ, YAZILI BASIN AÇIKLAMALARI MI, AĞIZDAN ÇIKAN LAFLAR MI? AKIL SIR ERDİRİLEMEYEN MEB İŞ/İŞLEMLERİ İÇİN MEB, KEPENKLERİ YAZ BOYU AÇIK TUTARAK AKILDA TAKILI OLANLARI KAFASINA TAKMALIDIR ARTIK... MESELA, ÖZRE BAĞLI YER DEĞİŞTİRME DÖNEMİNDE İMDAT ÇIĞLIĞI OLACAK 3 YIL KESİNTİSİZ SİGORTALILIK ŞARTINI...
Not: Öğretmenin 7 Haziran’ı, 15 Mayıs idi, geçti, 15 Mayıs seçim sonuçları toplu sözleşme masasında seçimin ne kadar doğru olup olmadığını gösterecek... Bakalım, toplu sözleşme masasında öğretmenin seçimimi yaman OLACAK; yoksa işverenin mi? Ya da kimin fendi kimi yenecek? Göreceğiz... Şunun şurasında kaç gün kaldı ki...
Yahya ASLAN
MEB
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.