MİLLİ EĞİTİM BAKANI ZİYA SELÇUK’A CAHİT ZARİFOĞLU ÜZERİNDEN OPERASYON ÇEKİLDİ

Milli Eğitim Bakanı Ziya SELÇUK’a merkez üssü Ankara - Hacıbayram’da olan Akif İnan vakfı merkezli dün Cahit Zarifoğlu üzerinden bir operasyon çekildi.

Bu operasyon ilk değildi son da olmayacak...

Bakan Ziya SELÇUK’u, Ak Partinin Bakanı olarak görmeyen, karşı mahallenin adamı olarak nitelendiren bu ekip seçimden sonra düğmeye basacak.

Yukarıdaki satırları tarihe not olarak düşelim ve Cahit Zarifoğlu olayının perde arkasını belgeleriyle yazalım.

Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğünün 26.03.2018 tarihli illere bir yazı göndererek genel müdürlüğüne bağlı okullarda kitap okumayı sevdirmek ve okuma alışkanlığı kazandırmak amacıyla Kitap okuma etkinliği kapsamında öğrencilerin kitap okumasının teşvik edilmesini istedi. (ZİYA SELÇUK BU TARİHTE BAKAN DEĞİLDİ) 

 Çanakkale Milli Eğitim Müdürlüğü, Bakanlığın resmî yazısına istinaden kitap okuma etkinliği kapsamında bir komisyon oluşturarak  24.05.2018 tarihinde 5 adet kitabın seçimini yaptı.

 Bu kitaplardan biri de Cahit ZARİFOĞLU’nun “Bir değirmendir bu dünya”  isimli kitabıdır. (ZİYA SELÇUK BU DÖNEMDE DE BAKAN DEĞİLDİ)

İşte o resmî yazı ve belgeler



 

Çanakkale Milli Eğitim Müdürlüğünün seçmiş olduğu Cahit ZARİFOĞLU’na ait kitapla ilgili CHP’nin konuyu Meclis’e taşıması ve basın organlarında konunun aşağıdaki metinler üzerinden eleştirilmesi üzerine Çanakkale Milli Eğitim Müdürlüğü Cahit Zarifoğlunun (Bir Değirmendir Bu Dünya) isimli kitabını listeden çıkartarak Kemal TAHİR’in “ Esir Şehrin İnsanları “ kitabını listeye ekledi.

İşte o belge 



 

CHP Bu kitaba neden karşı çıktı ?

CHP kitapta yeralan aşağıdaki metinler üzerinden konuyu Meclis’e taşıdı ve basın organlarında haber oldu .

Bir Değirmendir Bu Dünya kitabının içeriğinde yer alan , itiraz edilen metinler ...

“İslam düşmanları, bugünkü cemiyeti içkici, faiz sever, laik ve başıbozuk hale getirmek için nasıl uzun yıllar gayret etmişse insanları bu hainlerin elinden kurtarmak için de aynı derecede gayret göstermek gerekli”

“Kıbrıs’ta defalarca kan gövdeyi götürürken onların kılları kıpırdamamışken biz, düşmana daha ilk kıpırdanışında şamarı indirdik! (Ama zaferin siyasi ganimetini, aç bir leş kargası gibi sömürmeye kalkan, bugün Kıbrıs’ı Yunan’a teslim etmeye razı batıl CHP iktidarı oldu).”

“Bu nedenle Müslümanlara diyoruz ki hiçbir sapma ve tereddüt göstermeden, korkmadan, batıllara ve batılın uşakları ve temsilcileri olan CHP ve AP ve sair partilere sırt çevirerek mutlaka sandık başına git ve reyini cihad duygusu içinde, Allah’ın rızasını gözeterek kullan!”

“Komünizme ve kapitalizme inanan insanların meydana getirdiği topluluk ancak bir sürüdür”

Cahit Zarifoğlu’nun kitabının listeden çıkarılmasının sebebi kitapta yer alan yukarıdaki cümlelere CHP’nin itirazı ve konuyu Meclis’e taşımasıydı .

BÜTÜN BU SÜREÇLER YAŞANIRKEN ZİYA SELÇUK MİLLİ EĞİTİM BAKANI DEĞİLDİ !

Milli Eğitim Bakanı Ziya SELÇUK’a karşı dün Twitter üzerinden çekilen operasyon sıradan bir operasyon değildir.

Cahit Zarifoğlu üzerinden Milli Eğitim Bakanı Ziya SELÇUK’u hedefe koyan twitlerin birçoğunun gizli öznesi vardı.

Eğitimbirsen genel başkanı Ali YALÇIN’da Bakan Ziya SELÇUK’un telefonu yok mudur?

Konu hakkında Bakan’ı arayıp bilgi alamaz mıydı?

Adalet Bakanı Abdülhamit GÜL’de , Bakan Ziya SELÇUK’un telefonu yok mudur?

Konu hakkında Ziya SELÇUK’u arayıp bilgi alamaz mıydı?

Ya da bu konuda twit atan birçok gazeteci de Bakan Ziya SELÇUK’un telefonu yok muydu?

Dün Twitter üzerinden Cahit ZARİFOĞLU meselesini köpürtüp Bakan Ziya SELÇUK’u hedefe koyanların büyük çoğunluğu BAKAN’A ya da bürokratlarına ulaşıp konu hakkında bilgi alabilirlerdi , ama buna gerek bile duymadılar...

Milli Eğitim Bakanlığı koltuğunda dün Ziya SELÇUK değilde Saadet Partisi kökeninden gelen birisi otursaydı tepki verenlerin büyük bir kısmı ya sus pus olurlardı ya da Bakan’ı telefonla arayıp bilgi alma gereği hissederlerdi.

Cahit ZARİFOĞLU üzerinden Milli Eğitim Bakanını hedefe koyan twitleri atanlar, Twitter da konuyu köpürtüp İslami camia ile Bakan Ziya SELÇUK’u karşı karşıya getirmek isteyen kişilerin ortak paydası Bakan SELÇUK’u karşı mahallenin adamı olarak görmeleridir.

Sonuç olarak; Ziya SELÇUK’un Bakan olmadığı dönemde gerçekleşen bir olay üzerinden, konuyu araştırma gereği bile duymadan, konu hakkında  Bakan’ı arayarak bilgi almaya bile tenezzül etmeyen bu kişiler ve gruplar en büyük zararı Bakan Ziya SELÇUK’a değil, Ak Parti’ye ve Cumhurbaşkanımıza vermektedir . Cumhurbaşkanı’nın Milli Eğitim Bakanlığı için yapmış olduğu tasarrufu ilk geceden bu tarafa sorgulayanlar en büyük zararı Cumhurbaşkanı ve Ak Parti’ye veriyor.

www.kamudanhaber.net