Norm Sürprizi

Norm Sürprizi
Ne zaman seçmeli dersler, norma bu denli tesir etmeyecek sayıya düşer ise, işte o zaman norm kadro sıkıntısı da biraz olsun diner. Öğretmen de, okullar da rahatlar. Her yıl, NORM SÜRPRİZİ İLE KARŞI KARŞIYA DA KALINMAMIŞ OLUNUR...

 MEB, okulların norm kadro güncellenmesinin yapılması için illere bir yazı gönderdi. Bu yazıda, 8 Ekim’e kadar okulların norm kadroya esas olacak ve sisteme girilecek olan verileri, ilgili öğretmenlere imza karşılığında tebliğ etmesi istenmiştir. MEB, bu yolun izlenmesi ile öğretmenlerin norm kadro mağduru olmaması için tedbir almıştır. Bu bağlamda yapılması gereken norm kadroya esas sisteme girilecek olan verilerin tebliğini, kaç okul ilgili öğretmenlerine yapmıştır diye düşünmeden de kendimi alıkoyamıyorum. Zira şunu bilmekteyiz ki, okullarımız norm kadroya esas veri girişlerini yaparken, gereken hassasiyeti ya ihmalkarlıktan ya da bilgisizlikten tam manasıyla yapamamaktadır. Dilerim, tüm okullarımız 8 Ekim’e kadar nom kadroya esas sisteme girilecek olan verilerin tebliğini öğretmenlerine yapmıştır. Norm kadro veri girişlerindeki hata, eksiklik de böylelikle en aza indirilmiş olunur. Bu bağlamda da, asgari norm kadro mağduru öğretmenlerle karşılaşırız. Elbette norm kadro mağduriyetlerini önlemek, okulların yükümlülüğü dışında MEB’in de yükümlülüklerini herhangi bir aksamaya ya da gecikmeye mahal vermeden yerine getirmesi ile meydana gelecektir. Şöyle ki;

Norm kadro mağduriyetleri, okulların norm kadro güncellemeleri yapılmadan gerçekleştirilen atama ve yer değiştirmelerden sonra güncellenen norm kadrolar ile birlikte ortaya çıkmaktadır. Bu yıl, aslında böyle bir süreç yaşıyoruz. Norm kadrolar, kaç atama ve yer değiştirme yapılmasına rağmen hala güncellenmedi. Israrla yapılmamış olan bu güncelleme, 12 -13 Ekim 2015 günlerinde okullardan başlamak suretiyle silsile ile yapılacak. Ve MEB norm kadro güncellemesinin bu zamanlarda yani atama ve yer değiştirmelerden sonra yapmasının cezasını, norm kadro mağduru öğretmenlerin mahkemelere durumlarını dava edip lehte karar aldıklarında çekecektir. Atama ve yer değiştirme takvimleri, norm kadro güncelleme takviminden sonra olur ise atamalar ve yer değiştirmeler daha bilinçli ya da şuurlu olacaktır kanaatindeyim. Yoksa şuursuzca yapılan atama ve yer değiştirmeler, eğitim öğretim hizmet sınıfında istihdam edilen öğretmenlerin, norm kadro nedeni ile devamlılığına, sürekliliğine ve istikrarına ağır bir darbe indirecektir. Bunu önlemenin yollarından biri, norm güncelleme takviminin atama ve yer değiştirme takvimlerinin önüne alınmasıdır. Rayına oturmayan, sürüncemede ve belirsizliğe hapsedilmiş olan birçok iş/işlemi bulunan MEB, bari norm kadro güncelleme ve atama ve yer değiştirme iş/işlemlerini, her yıl değişmeyen şuurlu bir sürece oturtmalıdır.

12-13 Ekim 2015 günleri yapılacak olan, bir daha ne zaman tekrarlanacağı belli olmayan norm kadro güncellemesi ile ilgili bir konu kafamı hep kurcalamıştır. O konuda, seçmeli ders yüküdür. Biliyorsunuz ki, ortaokullarda seçmeli dersler her yıl değişmektedir. Seçmeli ders yükü ilave edildiğinde 1 ya da 2 norm artan bazı branşlar, eğer ki o seçmeli dersler bir sonraki yıl seçilmemiş olsun, bu durumda norm kaybı yaşayacaktır. Ve buna paralel olarak mevcut öğretmenlerden hizmet puanı en düşük 1 ya da 2’si, kaybedilen norm kadar olanı, norm kadro fazlası olacaktır. Seçmeli ders yükünden ötürü ortaya çıkan bu belirsizliğin normu etkilememesi için de okullar, seçmeli dersler belirlenirken manipülasyon yoluna mecburi olarak yönelmektedir. Seçmeli derslerin yol açtığı bu norm belirsizliği, şimdilik seçmeli dersler belirlenirken, okulların yapmış olduğu manipülasyon ile kısmi çözüme kavuşmaktadır. Tabi, bazı okullar, böyle bir manipülasyon yapmadığı takdirde her yıl bazı branşlarda ya norm kaybı ya da norm bolluğu yaşıyor olabilir. Ayrıca burada yeri gelmiş iken, geçmiş yıllarda seçmeli derslerin belirlenmesi takviminin, kitap belirleme işlemine nasıl şuursuzca yansıdığından söz etmek isterim. Malumunuzdur ki, geçen yıl değil, ondan önceki yıl, seçmeli dersler kitap belirleme işleminden sonra yapılıyor idi. Bu bakımdan kitap belirleme işlemi tam bir gafletin ürünü idi. İhtimal dahilindeki seçmeli dersler için kitap veri girişi yapılmakta idi. MEB, bu gaflet uykusundan geçen yıl uyandı ve seçmeli ders belirleme işlemini, kitap belirleme işleminin önüne çekti. Böylelikle kitap veri girişi, bir bilince bürünmüş oldu. İşte buna benzer bir ilişki, yukarıda da söz ettiğimiz üzere seçmeli ders-norm kadro arasında da bulunmaktadır. Ama buradaki problem seçmeli ders belirleme işleminin, norm kadro veri girişinden sonra ya da önce yapılıyor olması değildir. Buradaki asıl problem, seçmeli ders yükünün, branşın normal ders yüküne tesirinden dolayı mağduriyetlere yol açabilecek olan normdaki oynamalardır. Normun artması ya da azalması şeklinde tezahür eden...

MEB, bu süreci şu şekilde rayına sokabilir. Ders yılı ortasında, zaten bir sonraki yılın seçmeli dersleri belirleniyor. Atama ve yer değiştirmelerden önce gelecek ders yılı için yapacağı norm güncellemesi ile okulun alan bazında normları belirlenir. Ve atamalar da ona göre yapılır. Eğer ki, bu yılki gibi önümüzdeki yıllarda norm kadro güncellemesinde gecikme olur ise bu durumda ders yılı başında ve ortasında bazı öğretmenler kendilerini norm fazlası olarak görebilir, bazı okulların ise öğretmen ihtiyacı olabilir. Örneklersek;

Bir sonraki yıl için; içinde bulundukları yıldaki gibi Türkçe Öğretmeninin okutacağı seçmeli dersleri değil de, Fen ve Teknoloji Öğretmeninin okutacağı seçmeli dersleri seçtiğini varsayarsak öğrencilerin, bu durumda herhangi bir norm güncellenmesi yapılmadan bu yıl olduğu gibi ders yılı başlamış ise, ortaya neler çıkacaktır?

1-      Fen ve Teknoloji Öğretmenliği alanında ihtiyaç doğacaktır (Norm önceki yılın güncellemesi ile kaldığından atama ve yer değiştirme dönemlerinde Fen ve Teknoloji öğretmeni ataması yapılmamıştır. Mevcut ve olması gereken arasında, o ders yılı için Fen ve Teknoloji dersi ile ilgili seçilen seçmeli ders saatlerinin etkisinden dolayı bir uyumsuzluk olacaktır. Bu durumda, yenilenmemiş ders saati fiili olarak, ihtiyaç doğurmuştur).

2-      Türkçe Öğretmenlerinden biri maaş karşılığını dolduramamaktadır. Burada yukarıdaki maddede söz ettiğimiz seçmeli ders saati nedeninden dolayı olması gereken ile olan arasında bir tezatlık vardır.

3-      İlk norm güncellemesinde ise bir branşta ihtiyaç, diğer branşta fazlalık ortaya çıkacaktır.

4-      Eğitim öğretim, ders yılı içinde ortaya çıkan bu gibi durumlardan dolayı eğitim öğretimin doğası gereği sekteye uğrayacaktır.

Keşke, bir sayıda okulların alan bazlı normları kilitlenebilse, ama seçmeli dersler ortaokullarda 6 saat olduğu sürece bu dileğimizin gerçekleşme ihtimali zor görünüyor. Ne zaman seçmeli dersler, norma bu denli tesir etmeyecek sayıya düşer ise, işte o zaman norm kadro sıkıntısı da biraz olsun diner. Öğretmen de, okullar da rahatlar. Her yıl, NORM SÜRPRİZİ İLE KARŞI KARŞIYA DA KALINMAMIŞ OLUNUR...

HÜLASA; SEÇMELİ DERSLER, NORMLAR İLE DEVE CÜCE OYUNU OYNAMAKTADIR... KEDİNİN FARE İLE OYNADIĞI GİBİ...

Not: Seçmeli ders saatleri fazlalığını çıkardığı an öğrenciler de, norm kadro gibi nefes alacaktır. OH DİYECEKTİR. EN AZINDAN GÜNLÜK DERS SAATİ 1 SAAT EKSİLECEKTİR. OKUL GÜNLERİNDE, HER SABAH ERKEN KALKMAYACAK VE OKULDAN EVE GEÇ DÖNMEYECEKTİR...

Yahya ASLAN

HABERE YORUM KAT

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.