Öğrenci sayısı 500'ün üzerinde olan okullara ilave temizlik personeli desteği sağlanacak.
Okulların temizliği için daha önce ekim, kasım aylarında göreve başlatılan personelin Çalışma Bakanlığının desteğiyle bu yıl ilk kez eylül ayında okullar açılmadan görevlendirildiğini hatırlatan Bakan Özer, yeni bir çalışmayı daha açıkladı. Özer, "İnşallah, öğrenci sayısı 500'ün üzerinde olan okullarımıza ilave temizlik elemanları göndereceğiz. O çalışmanızda sonlara ulaştık." dedi.
Bu yıl ilk kez her okula doğrudan bütçe gönderildiğini ifade eden Özer, bu kapsamda 3 milyar 900 milyon liranın okullara iletildiğini belirtti. Bu miktarın 1 milyar 400 milyon lirasının hâlen okulların hesaplarında hazır bulunduğunu dile getiren Özer, bu geleneğin kökleşeceğini ve destek miktarının sürekli artırılacağını söyledi.
Son 20 yılda eğitime devasa yatırımlar yapıldığını belirten Özer, bu dönemde ayrıca başörtüsü yasağı ve katsayı gibi antidemokratik uygulamaların da kaldırıldığını anlattı.
Eğitim sistemindeki büyümeye kalitenin de eşlik ettiğini paylaşan Özer, bunun için uluslararası öğrenci araştırmalarına bakmak gerektiğini dile getirdi. PISA ve TIMSS gibi araştırmalarda her döngüde Türkiye'nin puanını ve sıralamasını yükselterek yoluna devam ettiğini belirten Özer, Türkiye'de öğrenci sayısındaki artışa rağmen bunun sağlandığına işaret ederek, "O zaman son yirmi yıldaki bu büyümenin odağında kalite vardır" diye konuştu.
Yeni dönemde; okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması, mesleki eğitimin güçlendirilmesi ve okul yöneticileri ile öğretmenlerin mesleki gelişimleri başlıklarında üç konuya ağırlık verdiklerini kaydeden Özer şu bilgileri paylaştı:
"Okul öncesi eğitim, eğitimdeki fırsat eşitsizliklerinin başladığı noktadır. Liselerde ortaya çıkan okullar arası başarı farkında da problemin sebebi okul öncesidir. 2000'li yıllarda 5 yaşındaki 100 çocuğumuzdan 11'i okul öncesi eğitim alabiliyordu. Sonra, birinci sınıfa geldiği zaman hazır bulunuşluklarında çok ciddi fark ortaya çıkıyor. Bu fark telafi edilemediği zaman eğitimin ilerleyen kademelerinde sürekli artıyor, artıyor, artıyor. Biz göreve geldiğimizde yüzde beş yaş okullaşma oranı yüzde 78, üç yaş yüzde 14 ve dört yaş da yüzde 35 idi. Buraya önem vermemiz lazım dedik. Buraya önem verdiğimiz zaman eğitimde fırsat eşitliğiyle ilgili devasa bir katkı sunmuş oluruz.
Göreve geldiğimiz zaman tüm Türkiye'deki bağımsız anaokulu sayısı 2 bin 782 idi. Biz dedik ki 3 bin tane yeni anaokulu yapacağız ama bir sene içerisinde yapacağız ve Emine Erdoğan hanımefendi himayesinde projeyi başlattık. Şu ana kadar 1.800'e yakın bağımsız anaokulunu 10 ay içerisinde bitirdik. 14 bin 80 ana sınıfı açtık. Bu bağımsız okulların haricinde. Bu yıl sonuna kadar üç bin değil dört binlere yaklaşacağız inşallah. 10 ay gibi kısa bir sürede yüzde 78 olan okullaşma oranını şu anda yüzde 94'e çıkardık. Hedef yüzde 100'e eriştirmek."
Okulöncesi eğitimle ilgili hedeflere ulaşıldığı zaman eğitimde fırsat eşitliği ile ilgili çok önemli bir adım atılacağını kaydeden Özer, aynı zamanda öğrencilerin bilişsel ve bilişsel olmayan becerilerinin de güçleneceğini söyledi.
Konuşmasında mesleki eğitime de değinen Bakan Özer, katsayı uygulaması kaldırıldıktan sonra atılan adımları şöyle anlattı:
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.