Atanamayan öğretmenler 'Ölümcül meslek hastalığı'na yakalanıyor!

Atanamayan öğretmenler 'Ölümcül meslek hastalığı'na yakalanıyor!
Atanamayan öğretmenler 'Ölümcül meslek hastalığı'na yakalanıyor!

 KPSS'de başarılı olamaması üzerine girdiği bunalım sonucu intihar eden Türkçe Öğretmenliği bölümü mezunu Mehmet Sadık Güneş'in ölümü, Ağustos ayı içinde yapılacak öğretmen atamaları ve atanamayan öğretmenler sorununu bir kez daha gündeme getirdi. "Ölümcül meslek hastalığı" olarak tanımladıkları intihara götüren atama sorununun temelinde, devletin istihdam politikaları olduğunu belirten AYÖP İstanbul sözcüsü Duygu Semiz, atanamayan öğretmenler olarak koşulsuz atama beklediklerini söyledi.

Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda (KPSS) başarılı olamaması üzerine girdiği bunalım sonucu 20 Temmuz'da Siirt'te bulunan Tillo Kalesi'nden atlayarak intihar eden Türkçe Öğretmenliği bölümü mezunu Mehmet Sadık Güneş'in ölümü, atanamayan öğretmenler gerçeğini acı bir biçimde yeniden gündeme taşıdı. 2013-2014 yılı için belirlenecek Ağustos ayı öğretmen atamalarına günler kala, 71 bin öğretmen açığının olduğu Türkiye'de, 42 bin öğretmenin atamasının yapılacağı duyurulurken, atanmayı bekleyen öğretmen sayısının ise, 350 bine yakın olduğu belirtiliyor.

'Elimizde özgeçmiş dershane dolaşıyoruz'

Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu (AYÖP) İstanbul Temsilcisi Duygu Semiz, ataması yapılmayan öğretmenlerin yaşadıkları sorunlarını anlattı. 2010 yılından beri özel sektörde çalıştığını belirten Semiz, özel sektörde çalışan öğretmenlerin en büyük sıkıntısının sigortasız olarak çalıştırılmaları olduğunu söyleyerek, "Bunun dışında dershane sahiplerinin büyük sermaye gruplarına ait olmayan bazı dershanelerin kendi iç krizleri sebebiyle maaşların düzenli ödememesi, çok küçük meblağlara çalıştırılmaları gibi sıkıntılarla boğuşuyoruz. Bu nedenle her sene elimizde özgeçmiş dershane dolaşmak zorunda kalıyoruz" diye konuştu.

'Koşulsuz atama bekliyoruz'

Özel sektörde çalışmak zorunda bırakılan öğretmenlerin, geleceksizlik ve güvencesizlik halini sürekli olarak yaşadıklarını ifade eden Semiz, öğretmenlerin, hükümet politikaları nedeniyle özel sektöre mahkum edildiklerini söyledi. Semiz, KPSS 'deki puan eşitsizliğinin yüzlerce öğretmeni işsiz bıraktığını da söyleyerek, "2001 yılından beri çok ciddi bir şekilde işsiz öğretmen kitlesi var. Bugün sayısı 400 bine yaklaşan ataması yapılmayan öğretmen var" dedi. AYÖP olarak uzun yıllardır KPSS'nin kaldırılması ve koşulsuz atamanın yapılması için mücadele ettiklerini dile getiren Semiz, "Ücretli öğretmenliğin kaldırılması için kampanyalar düzenledik. Özellikle atama döneminde atama talep ederken, hiçbir zaman 'şu kadar öğretmen atasın, 50 bin 100 atasın' şeklinde bir tutumumuz olmadı. Biz atama bekleyen tüm öğretmenlerin koşulsuz bir şekilde atanmasını talep ediyoruz" dedi.

'Sorunun kaynağı devletin istihdam politikaları'

Semiz, atama sorununun temelinde, devletin istihdam politikaları olduğunun da altını çizdi. Eğer hükümet eğitim alanına ayırdığı bütçeyi arttırır, istihdam politikasını değiştirse, her şeye 'kadir' olan devletin bu alanda da ciddi bir sorunu giderebileceğini düşündüklerini dile getiren Semiz, bu konudaki sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Ama ne yazık ki böyle bir niyeti yok" dedi. Devletin, öğretmenlere, ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalıştığını vurgulayan Semiz, "Çünkü bir taraftan da kadrolu öğretmenlerin de haklarını tırpanlamaya çalışıyor. Bunu bizimle yapıyor. Bizim sayımız ne kadar fazla olursa, işsiz öğretmen sayısı ne kadar fazla olursa, kadrolu öğretmeni de sesini kısmak için kullanabiliyor. Onun hakkı için mücadele etmesini engelleyebiliyor." 

'İntihar eden öğretmen sayısı her geçen gün artıyor'

Öğretmenlerin devletin istihdam politikalarına ve güvencesiz çalışma koşullarına karşı hep birlikte mücadele etmesi gerektiğini de vurgulayan Semiz, "Eğitim alanına yapılan bu saldırılara karşı bir araya gelmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için mücadelecimizi devam ettiriyoruz" dedi. Semiz, devamında atanamamaları nedeniyle bunalıma girerek intihar eden öğretmen sayısının her geçen gün artmasına da dikkat çekti. Semiz, "Yine bir öğretmen arkadaşımız intihar etti. Bir arkadaşımız atanamadığı için çalıştığı inşaatta göçük altında kalarak yaşamını yitirdi. Ölen arkadaşlarımızın sayısı her geçen gün artıyor" dedi. 

'İsteseler çözerler'

Yaşanan intiharları, "ölümcül meslek hastalığı" olarak tanımladıklarını ifade eden Semiz, "Güvencesizlik, sürekli bir belirsizlik haline neden olduğu için büyük bir bunalım ve çaresizlik intihara sürükleyebiliyor" diye konuştu. İntiharların sadece öğretmenleri ilgilendiren bir konu olmadığını aktaran Semiz, "Bu durum hükümetin oluşturduğu istihdam ve çözümsüzlük politikalarından kaynaklanıyor. Bu nedenle iktidarın bu alandaki istihdam politikalarını derhal değiştirmesini, öğretmenlerin hayatları üzerindeki ellerini çekmesini istiyoruz. Öğretmenlerin ölümüne sebep olacak politikalardan derhal vazgeçmelerini istiyoruz" dedi. 

Devletin atanamayan öğretmenler sorununu çözmek istemediğini de belirten Semiz, "Bütün mali kaynaklar ellerindeyken, bizim annelerimiz babalarımızın yıllarca ödediği vergilerle bu devleti yöneten kişilerin bugün çok rahat bir şekilde başka yerlere ayırdığı bütçeyi, eğitim alanına ayırarak atanamayan öğretmenler sorununu çözebileceklerini düşünüyoruz. Bunu halen çözmemelerinin sebebi olarak da, istememelerini görüyoruz. İsteseler çözerler" diye konuştu...

HABERE YORUM KAT

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.