GÜVERCİNLERİ YEMLEMEK
Güvercin dini, milli ve hatta insani literatürde geniş yer alan ender canlılardandır.
Hz. Peygamberin Hicret’inde, padişahların haberleşmelerinde hep karşımıza çıkmıştır.
Bundan mıdır bilinmez şehirlerde, kasabalarda, köylerde de hala bizimle iç içe yaşar o sevimli kuşlar…
Büyük camilerimizin bahçelerinde, küçük evlerimizin çatılarında hep onlara rastlarız.
Başımızın üstünde yerleri vardır.
Başımıza pislemediği sürece…
Devlet de devleti yöneten de o sevimli kuşlar gibi bizim kutsallarımız arasındadır.
O nedenle devleti ve devleti yönetenleri de kutsal bilir başımız üstünde taşırız.
Başımıza pislemedikleri sürece…
Güvercinlerle devlet adamları arasında da ortak bir özellik vardır.
İkisini de dişinden tırnağından artırarak, çoluğunun çocuğunun rızkından keserek millet yemler.
Geçtiğimiz günlerde yine devlet-güvercin ilişkisi kamuoyunun gündemine geldi.
Devlet adamı olduğunu düşünenlerden birisi kendinden büyük bir laf etti.
Hiç yeri ve zamanı olmadığı halde öğretmenleri, cami önlerindeki yem bekleyen güvercinlere benzetti.
Evet; bir millet büyüklüğünü sadece insanlara karşı göstermiş olduğu ilgi, alaka ve yapmış olduğu hizmetle ortaya koymaz.
Aynı zamanda büyük millet olmanın vasıflarından birisi de çevreye ve diğer canlılara karşı duyarlılığı ile doğru orantılıdır.
Bu 350 bin öğretmen adına geçtiğimiz Pazar birçok merkezde sıkıntıları dile getirmek amacıyla kitlesel basın açıklamaları yapıldı.
Ancak; bu açıklamalarda yüzbinlerce mağdur öğretmenler adına yüz kadar öğretmen katılmadı.
Cami önlerindeki güvercinler bile bu kadar tedirgin değilken bunca gence kendi davalarına sahip çıkmamaları ve tedirgin olmaları için ne yaptınız?
İnsanlar ve onları yetiştiren öğretmenleri faşizanca baskılarla o kadar sindirdiniz ki, haklı davalarında dahi bir araya gelip dertlerini dile getiremez hale geldiler.
Cami önlerindeki güvercinlere gösterilen hassasiyet 350 bin (Birçok şehrin nüfusundan daha fazla bir kitle) ataması yapılmayan öğretmene gösterilmemektedir.
Önümüz kış, güvercinlerin ve diğer mahlûkatın derdi ile dertlenenlerden, bu konuda projeler hazırlayanlardan, 350 bin insanın geleceği ve onların yolunu gözleyen öğrencilerin geleceği konusunda da aynı hassasiyeti göstermelerini beklemek hem veli hem öğrenci hem de milletin geleceğini düşünenlerin hakları olsa gerek.
Güvercinleri yemlerken öğretmenleri aç bırakmak, açıkta bırakmak, işsiz bırakmak ve aşağılamak devlet adamlığıyla ve insanlıkla bağdaşmaz.
ALİ İHSAN ÖZTÜRK
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.