OKULLARDA SERBEST KIYAFETLE İLGİLİ DÜŞÜNDÜKLERİM.
Türk Eğitim Sen
Gözümüz aydın olsun diyorum. Nur topu gibi bir gündem konumuz daha oldu. Okullarda kıyafet serbest olacak. Tek tiplikten kurtuluyoruz. Maşallah, Maşallah demek lazım. Gözümüz aydın olsun. Ülkenin bu kadar ciddi terör, işsizlik, ekonomik sorunu varken şimdi önceliğimiz okullarda serbest kıyafet uygulaması olsun mu tartışması başlatıldı. 350 bin ataması yapılmadığından dolayı Ankara’nın ayazında oturma eylemi yapanlar unutturuluyor.
Milli Eğitim Bakanlığı diğer bütün sorunlarını halletti de bu mu kaldı. Bir deyim vardır “her boyayı boyadık da bir tek fıstık yeşili kaldı” derler. Serbest kıyafet uygulamasını eğitimdeki sorunların üstünü örtmek olarak değerlendiriyorum. Bu konuda herkes farklı görüş ortaya koyuyor. Kimileri olsun kimileri olmasın diyor. Bu konuyu avantaj ve dezavantajlarıyla birlikte ele almak lazım. Bunun yapılmasındaki temel amaç ne? Önce bunu cevaplandırmak gerekir. Tek tiplikten kurtulma olarak bakılıyor. Gerekçe her yıl okulların açıldığı dönemde alınan formaların ailelere getirdiği ekonomik yük olarak ifade ediliyor. Bu öne çıkarılıyor. Bu yanlış bir yaklaşımdır. Zira serbest kıyafet Anne babalar daha fazla bir yük getirecektir. Peki, serbest kıyafet uygulaması olursa çocuklar her gün bir başka kıyafetle gitmek istemeyecek mi? Bu ailelere maddi külfet getirmeyecek mi? Anlayacağınız okullar defile alanına dönecek Ülkemizde gelir dağılımında büyük bir dengesizlik vardır. Serbest kıyafet uygulaması, ülkemizde yaşanan Sosyo- Ekonomik farklılıkları da okullarımıza yansıtır. Çocukların anne ve babalarının ekonomik durumu elbette giysilerine yansır. Dolayısıyla ekonomik durumu güçsüz olan ailelerin çocukları, diğer çocukların giysileri karşısında birtakım çocukça tepkiler gösterebileceklerdir. Bazı öğrenciler podyuma çıkar gibi okula gelirken, bazı öğrenciler bir eteğe, pantolona mahkûm hale gelebilirler. Bu durum çocukların olumsuz bir psikolojiye girmelerine yol açabilir Hatta bu durumu kompleks edinip, ilerde toplumdan öç alma noktasına dahi gelebilirler. Bu durumun, toplumdaki eşitlik kavramını zedeleyebileceğini, çocukların o yaşlarda bundan olgun bir sonuç çıkaramayacaklarını düşünüyorum. Sosyologlar okullarda kıyafetlerde marka savaşının başlayacağını, geçiş dönemi yaşayan ülkemizde büyük kaoslara sosyal dengesizliğe yol açacağını belirtiyorlar. Kıyafet serbestliğini bir de öğretmenlere ve asgari ücretle geçinen Anne, babalara sormak lazım. Şimdiden duyuyorum, bu nereden çıktı diyorlar. Bugün Bakanlık Müsteşarı ve yardımcıları kıyafet serbestliği çocuklar, veliler arasında ciddi psikolojik sorun oluşturacaktır sorularına karşılık; “Zaten okullar adrese dayalı olarak kayıt oluyorlar”, belli bölgelerde zenginler, belli bölgelerde fakirler var demek anlamında bir cevap vermişlerdir. Bu cevap tam anlamıyla bir skandal açıklamadır. Sosyal devlet anlayışına aykırı bir açıklamadır. Yazıklar olsun. Okulları bundan sonra ayıracağız gibi, “Zenginlerin gittiği okul, fakirlerin gittiği okul”.
Alınan karar yanlıştır. Ciddi sorunlar oluşturacaktır. Bu nedenle konu bir kez daha gözden geçirilmeli. Ezik yetişen çocuk, bundan dolayı anne ve babasını sorumlu tutarsa, onlarla övünmezse, bu durum psikolojik sorunlara yol açabilir.
Sayın Ömer Dinçer bu konuda acele etmiştir. Bu bazı pilot okullar seçilerek uygulanmalıydı, geri dönüşümleri alınmalıydı. Çocuk pedagojik yönden nasıl etkilenmiş, okullardaki eğitime öğretime bir katkı sağlamış mı, bu geri dönüşümü aldıktan sonra kıyafet serbestliği yaygınlaşabilirdi. Şu an Ülkemizin gelir dağılımındaki eşitsizlikten dolayı bu karar yanlış olmuştur.
Diğer ülkelerdeki uygulamalara baktığımızda; Başbakan diğer ülkeleri gösteriyor. Bu uygulamayı komünist ülkeler bile terk etti diyor. Bunu söylerken ülkemiz ile ülkeleri ekonomik yönden karşılaştırmak lazım. Okul kıyafeti tipleri ve zorunluluğu açısından dünya uygulamalarına bakıldığında, genel olarak gelişmiş ülkelerin bazılarında tek tip kıyafet uygulaması yoktur. Buralarda gelir dağılımında uçurumlar yoktur. Almanya'da Okullarda üniforma zorunluluğu 1980'li ve 1990'lı yıllarda kaldırılmış olmasına karşılık, son zamanlarda disiplini sağlamak ve öğrenciler arasındaki marka savaşıyla mücadele etmek için bazı okullarda tek tip okul kıyafeti yeniden kullanılmaya başlanmıştır.
Kanada'da devlet okullarında okul kıyafeti uygulaması yoktur. Bazı okullarda da kıyafetler okul aile birliğinde oy hakkına sahip velilerin yüzde 55'inin onaylaması sonucu seçilmektedir.
İngiltere'de tek tip okul kıyafeti 1960'lere kadar devam etmiş olup, sonrasında ise ''Butler Reformu'' ile orta öğretimde farklı tipte okul kıyafeti yeniden kullanılmaya başlanmıştır.
ABD'de ise uygulama eyaletlere göre değişmekle birlikte, genel olarak devlet okullarında uygulama zorunlu değildir. Ancak, az sayıda da olsa bazı resmi okullarda zorunlu okul kıyafeti uygulaması vardır. Bu husus yerel yönetimlerin ve okul aile birliğinin kararına bırakılmıştır.''
Özgürlüğe kimse karşı olamaz. Kıyafet özgürlüğüne de. Ama söz konusu eğitimle ilgili olunca orada durmak ve düşünmek gerekir. O zaman ordunun da özgürleşmesini isteyelim. Belki askerlerde forma giymek istemiyorlardır, ya da polisler, ya da hemşireler… Örnek arttırılabilir. Düşünsenize orduda askerlere serbest giyim özgürlüğü verildi. Sadece rütbeleri omuzlarına takılan apoletlerden fark edilecek. Disiplin nerde kalır sizce? Ya da sivil yurttaş nereden anlar asker olduğunu, subay olduğunu…
"Okul kıyafetlerinin en önemli kısmı okullarda öğrencilerle sivilleri birbirlerinden ayırmasıdır. Kıyafet uygulaması serbest kalırsa, okul kapılarının önündeki tinerci, balici ve diğer satıcılar öğrencilerin arasına kolaylıkla sızabilecektir. Bütün Ülke de bu kadar güvenlik zafiyeti varken bunu nasıl kontrol edecekler. Her teneffüsten sonra tek tek kimlik kontrolü yapmaları gerekecektir. Tüm bunlar göz önünde bulundurularak bir karar verilmelidir. Bu iş yaptık ol duyla olmaz. Attığın taş ürküttüğün kurbağaya değmeli…
İmam-Hatip Liseleri ve Orta kısmında öğrencilerin başörtüsü örtmelerini olumlu buluyorum. Geç kalmış bir sorundur. Bu sorunu yıllarca çözemeyen de bu iktidardır. İlahiyatçılar Kuran-ı Kerim derslerinde başörtüsü örtmeleri yönünde görüş bildirmekteler, velilerde çocuklarını bu okullara gönderirken büyük çoğunluğu başörtüsü örtmeyi istemektedirler. Eğer eğitimde özgürlükse amaç, eğitimde devrim yapın önce. Eğitim sistemini iyileştirin. Ülkenin ekonomik düzeyini standartların üstüne çıkarın. Çıtayı yükseltin. Herkes dilediği gibi alım satımı gerçekleştirebilecek duruma gelsin, sonra kıyafetleri serbest hale getirin.
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.