ŞUBAT AYINDA ÖĞRETMEN ATAMASI MUTLAKA YAPILMALIDIR
ŞUBAT AYINDA ÖĞRETMEN ATAMASI MUTLAKA YAPILMALIDIRr
Büyük umutlarla üniversiteyi kazanan, aldığı öğretmenlik diplomasıyla bir an öce görev yapacağı okuluyla ve öğrencileriyle buluşma hayalleri kuran, ancak KPSS ve atama gerçeği ile yüzleşen ve solan hayatlar...Tanıdık bir öykünün, on binlerce atama bekleyen öğretmenin yaşamlarındaki yansıması bu. r
Eylül atamasının ardından Şubat Ataması için çalışma yürüten, yaşadıkları mağduriyeti bu ülkeyi yönetmek adına sözü olanlara ulaştırmaya çalışan atama bekleyen öğretmenler umutlu bekleyişlerini sürdürüyor hâlâ.
Bu ülkeyi yönetenler ne zaman atama bekleyen öğretmenler konusu gündeme gelse; önce devletin imkanlarından ve her eğtim fakültesi mezununu devletin istihdam edemeyeceğinden, sonra eşit ve adil bir sınav olarak KPSS'de başarılı olanların ancak öğretmen olabileceğinden dem vuruyorlar. Bu gerekçelerin pek gerçekçi olmadığını gözardı ederek üstelik.Tüm verilerin de ortaya çıkardığı gerçeklik şudur ki; şubat ayında öğretmen ataması bir talep olmaktan öte zorunluluktur. Özellikle öğretmen atamalarının önünde önemli bir engel olarak gösterilen maliyet sorunu, eğitim için bir kıstas olarak baz alınmamalıdır. Bir öğretmenin ülke ekonomisne vereceği yük ve maliyet değerlendirmesi, öğretmenlerin bu ülke ve geleceğimiz olan çocuklarımız için yarattığı değerleri yok sayan ve meseleyi basit bir hesap mantığına indirgeyen anlayıştır ve çözüm olmadığı da aşikardır. Üstelik ücretli öğretmen uygulamasıyla zaten belirli oranda da olsa bu maliyet taşeron firmalara 'taş' çıkartacak uygulamalar içerse de göze alınmaktadır. KPSS'nin eşit ve adil bir sınav olmadığı ise tüm şaibeleriyle artık bilinenin tekrarıdır. Üstelik KPSS, bilinenin aksine sınava giren ve atama bekleyen öğretmenler arasından adil bir seçim yapmak ve bu şekilde atama amacıyla düzenlenen bir sınav da değildir. Tam aksine ataması yapılmayan öğretmenlerin durumunu 'meşrulaştırmak' ve bu durumu olağanlaştırmak için düzenlenen bir sınavdır. Meşru olan ise atama bekleyen öğretmenlerin şubat ayında yeni bir atama talepleridir.r
Peki bu ülkeyi yönetenler kayıtsız mı kalacak bu çığlığa?
Eğitim sistemimizin her türlü sorununun çözüldüğüne, öğretmen ihtiyacımızın da kalmadığına dair bir yanılsama olmadığı bizzat en üst düzeyden yapılan açıklamalarda ortada olduğuna göre en geç şubat ayında bir atama bekleyen öğretmenlere bu eziyetin bir açıklaması var mı? Bütçe mi sebep, öğretmenlere ayrılacak kadro mu yok, yoksa öğretmene ihtiyaç duyan okul mu kalmadı? Sayıları artık onlarca ilimizin nüfusundan bile fazla olan atama bekleyen öğretmenler önemsiz bir ayrıntı mı olarak algılanıyor yoksa? Dünyanın neresinde mazlumların bir çığlığı varsa onlara el uzatmak boynumuzun borcudur diyenler, atanamadığı için hayatına bir türlü yön veremeyen, içinde yaşadığı kırgınlıklarla psikolojisi bozulan, yaşamına son vermek zorunda kalan ve geriye bir hüzün bırakan hiç öğretmen 'olamayanları' mazlumdan saymamakta mıdır acaba?
Bazen atama olabilir açıklamasıyla umutları yeşeren, çok geçmeden de resmi bir açıklamanın 'yok'luğunda dibe vuran onbinlerce 'olmayan' öğretmen kendilerine bunu yaşatanları da unutmayacaktır oysa. Atama bekleyen öğretmenlere ve onların sorunlarına sırtını dönen bir anlayışı sadece mahkum etmekle kalmayacak, bunun vicdani sorumluluğunu da her daim hatırlatacaktır.
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.