Tarih Öğretmenleri İsyan Etti
Yıllardır atama bekleyen yüzlerce tarih öğretmeni adayı bugün Ankara Güvenpark’ta toplanarak, gösteri yaptı. MEB’den tarih öğretmeni atamalarını artırmasını isteyen adaylar, sorunlarının çözümü için önerilerde bulundu.
Öğretmen atamalarında en yüksek puan ile en az alım yapılan bölümün tarih öğretmenliği olduğunu belirten adaylar, sınavlara her yıl 14 bin öğretmen adayının girdiğini, her yıl fakültelerden binlerce adayın mezun olduğunu vurguladı. Buna karşın MEB’in her yıl sadec 300 tarih öğretmeni aldığına dikkat çeken adaylar,“300 kişilik atamalarla bu yığılma önlenemez” dedi.
MEB’in onbinlerce tarih öğretmeni adayı dururken, okullarda tarih derslerini ücretli öğretmenlere verdirdiğini dikkat çeken adaylar, bu yanlış uygulamaya son verilmesini isterken, şunları söyledi:
“Okullarda İslam tarihi derslerini din kültürü öğretmenleri anlatıyor. Bu dersi, bu işin sağlam bir eğitimini almış tarihçiler anlatmalıdır. Atama puanı sadece 50 olan ve buna rağmen hala açığı var denilen kültürü öğretmenlerinin bu dersi anlatması kabul edilemez. Aynı besmeleyi çeken biz tarihçiler İslam tarihini gerektiği gibi anlatabilecek bilgi ve birikime sahibiz.”
Tarih öğretmeni atamalarını artırmak için emekliliği gelmiş tarih öğretmenlerine emekli olmaları, gençlere yer açmaları çağrısında bulunan öğretmen adayları, atama sayılarının artırılması için şu önerilerde bulundu:
“Nitelikli tarih dersi almayan nesil düşünün! Çağdaş dünya ve Türkiye tarihi dersi ve zorunlu ders olmalıdır ki; yeni nesillerimiz yakın geçmişini iyi bilsin ve küreselleşen dünyanın baş döndüren olaylarını anlayıp, gelecekle ilgili öngörülü olabilsinler.
Osmanlı tarihi olmadan bir dünya ve Türk tarihi düşünülemez. Lise 1’den başlayarak lise son sınıfa kadar Osmanlı tarihi dersleri zorunlu olmalıdır. Böylelikle tarih dersleri sayısı artırılacaktır.
Türk kültür tarihi dersleri çeşitlendirilip seçmeli ders sayısı artırılmalıdır.
Tarih bölümü değer görmelidir. Mademki ihtiyaç az neden bir yılda 7 bin kişiye formasyon (öğretmenlik) eğitimi veriliyor? Çığ gibi büyüyen üniversitelerin hepsinde neden tarih bölümü var? Bu yetmiyormuş gibi ikinci öğretim ve açık öğretim gibi seçenekler sunularak mezun sayısında yığılma oluşturuluyor. Buna dur demenin zamanı gelmedi mi?
Osmanlıca dili Türk tarihinin bir sorunudur. Bu dilin bilinmemesi, milyonlarca belgenin karanlıkta kalması demektir. Bu dersi verecek okutman bulunmadığından dersler açılmadan kapatılıyor. Peki el yazması ödevlerini sabah ezanlarına kadar çözmeye çalışan biz tarihçiler neciyiz? Temel Osmanlıca derslerini bizden iyi kim verebilir?"
Tarih öğretiminin Milli Eğitim Temel Kanununun 2, 5, 10, 11.Maddeleri, 28. maddesinin 1. fıkrasına, 40. maddesinin 3. fıkrasına uyum sağlamakta yetersiz olması ve Tarih öğretiminin Mili Eğitimin Temel İlkelerinin Ferdin ve Toplumun İhti ...
Tarih öğretiminin Milli Eğitim Temel Kanununun 2, 5, 10, 11.Maddeleri, 28. maddesinin 1. fıkrasına, 40. maddesinin 3. fıkrasına uyum sağlamakta yetersiz olması ve Tarih öğretiminin Mili Eğitimin Temel İlkelerinin Ferdin ve Toplumun İhtiyaçları, Atatürk İlke ve İnkılâpları ve Atatürk Milliyetçiliği, Demokrasi Eğitimi ilkelerini sağlamakta yetersiz olması, bilimlerin babası sayılan Tarih’in maalesef günümüz Türkiyesi’nde hakettiği değeri görememesine sebep olmuştur.
Türk toplumu tarihimizi dizilerden öğrenmeye mecbur bırakılmış bu konuda yeterli eğitimi alan Tarih Öğretmenlerine ise yeterli önem verilmemiştir. 2000’li yıllarda öğretmen olabilmek için KPSS uygulanmaya başlamış ve bu sınavla beraber alınan öğretmen sayılarını incelediğimiz zaman Tarih Öğretmenleri tüm yıllarda görmezden gelinmiştir. Yapılan son 2014 KPSS sonucunda 40.000 öğretmen ataması yapılmış, Tarih Öğretmenleri genel sıralamada ilk 10.000’e girmesine rağmen maalesef atamaları yapılmamıştır. 81,7 ile en yüksek puanla kapatan bölümlerden biri olmuştur. Son 10 yılda Tarih Öğretmenliği bölümüne yapılan toplam atama sayısı 2000-3000 arası bir sayıdır. Bu, tarih branşının emsali olacak birçok bölümün 1 yıllık atama sayısına karşılık gelmektedir. 16-20 bin aralığında mezunu olan ve her sene ortalama 1000-2000 civarında mezun veren Tarih Bölümüne atamalarda ayrılan kontenjan maalesef yetersizliğin bile altında, bir mizahi duruma dönüşmüştür.
Tarih Öğretmenlerinin bir diğer mağduriyeti ise, bu bölüme ayrılan ders saatleri ve ders yeterlilikleridir. 2015 Şubat atamalarından tarih öğretmenliğine verilen kontenjan ise bir parmak bal çalmaktan öteye gitmemiştir. 302 kontenjan en yüksek KPSS puanlı tarih öğretmenlerinin yarasına merhem olmamıştır. Bugün 20.000 civarında tarih öğretmeni atama beklemektedir. Şubat ayında verilen 302’lik komik kontenjanlarla eritemezsiniz. Bizim 12 sene boyunca aldığımız kontenjanlara rehberlik, İngilizce ve Sınıf öğretmenleri sadece 1 sene da ulaşmıştır, adalet bekliyoruz ve 2015 KPSS’ye kadar en az 1000 tane daha tarih öğretmeni arkadaşımızın mesleğine katılmasını diliyoruz. Bizim bu isteğimiz kesinlikle ve kesinlikle realiteden uzak değil.!
Somutlaştıracak olursak;
1- İslam Tarihi dersi,adı üzerinde Tarih dersi olmasına rağmen bu ders maalesef büyük bir yanılgıya düşülerek Din Kült.ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerimize verilmiş, yapılan bu hata ile Tarih Öğretmenlerinin alanı hak ihlaline maruz bırakılmıştır.
2- Osmanlıca dersi ezber bir mantıkla bir dil olayı gibi düşünülerek Türk Dili ve Edebiyatı, eğitimleri yetersiz olduğu halde ise Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, İlahiyat ve Türkçe branşlarına da verilmiştir. Halbuki Tarih Öğretmenleri bu dersin her sene eğitimini almış, diğer branşlardan daha fazla Osmanlıca eğitimi görmüş, her türlü Osmanlıca okuma- inceleme yapmış ve çok daha donanımlıdır.
3- Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi dersi şu an liselerde seçmeli olarak okutulmaktadır. Hemen hemen her okulda bu ders verilmesine rağmen seçmeli olduğu için öğretmen norm kadrosunda görülmemektedir. Bu da Tarih Öğretmenliği açığına olumsuz yansımaktadır.
4- Halihazırda 20 bine yakın mezunu olmasına rağmen halen her sene binlerce mezun veren fakültelerin öğrenci alımına devam etmesi ve buna rağmen istihdam alanlarının genişletilmemesi sorunu giderek çıkmaza sürüklemektedir.
5- Eğitim Fakültelerinin yüzlerce mezun vermesi yetmezmiş gibi Açık Öğretim ve Fen-edebiyat fakültesi mezunlarına plansızca Pedagojik Formasyon Belgesi’nin verilmesi sonucu her sene binleri bulan bir işsiz mezunlar ordusunun oluşturulması ise sorunun trajik bir göstergesidir.
Saymakla bitiremeyeceğimiz Tarih Öğretmenlerinin sorunları ve mağduriyetinin giderilebilmesi için önerilerimiz:
1-Tarih Bölümlerine öğrenci alımında ivedilikle azaltmaya gidilmeli ve uzun vadeli planlamalar yapılmalı.
2-Açık Öğretim Tarih Bölümü kapatılmalı, Fen-edebiyat fakültelerindeki Tarih Programları azaltılmalı ve öğrenci alımı minimize edilmelidir. Yine Pedagojik Formasyon Belgesinin verilmesi durdurulmalıdır.
3-Öğrencilerimizin tarihini daha iyi öğrenebilmeleri için Tarih dersi sayısı artırılmalıdır. Özellikle Osmanlı Tarihi ders sayısı artırılmalıdır.
4-İslam Tarihi dersi için yapılan yanlıştan dönülmeli ve bu ders hakka uygun olarak Tarih Öğretmenlerine iade edilmelidir.
5-Osmanlı Türkçesi dersi zorunlu olmalı ve bu derste hakka uygun olarak hem de alan yeterliliğinden dolayı Tarih Öğretmenlerine verilmelidir.
6-Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi dersi seçmeli statüsünden zorunlu dersler arasına koyulmalıdır. Zira bu ders hem LYS hem de KPSS sınavlarında sorumluluk dahilindedir.
7-Bunlara ek olarak maalesef emekliliği dolmuş ancak kendilerince nedenleri olan, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde çalışan çok sayıda Tarih Öğretmeni bulunmaktadır. Zamanın ruhuna, yeni eğitim siteminin gerekliliği olan teknolojiye, genç ve dinamik öğrencilerin öğrenme hızına uyum sağlayamayan bu öğretmenlerimiz emekliliğe teşvik edilmelidir.
Bütün eğitimcilerin de bildiği üzere; Tarih Bilimi kendine has metodu, birtakım incelikleri ve teknikleri olan çok özel bir derstir. Bu yüzden; ehil olmayan ellerde ve ücretli öğretmenlerce de verilen bu ders telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracaktır. Siyaset ve tarih yıllardır iç içe geçmiş birbirinden çok ince nüanslarla ayrılan iki dinamiktir. Ehil olmayan ellerin vereceği bu ders bu dinamiği bir dinamit haline getirecek ve öğrencilerimizde iyileştirilemez yaralar açacaktır.
Tarih öğretmenleri bu iki dinamiğin arasından bilimsel yöntemleriyle gerekli olan bilgiyi çıkaracak ve öğrencilerimize tarih bilinci oluşturacaktır.Günümüz dünyasında özellikle eğitimde model alınan Batı dünyasında tarih dersinin ve tarih öğretmenlerin yüklendiği misyon çok önemlidir. Batı dünyasında öğretmenlik bizdeki gibi çok değerli olmakla beraber,
Tarih dersi ve öğretmenler
i çok daha saygındır. Yine bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın da yer yer değindiği gibi Tarih öğretimindeki yanlışlıklar ve eksikliklerin de temel nedeni eğitimimizdeki Tarihe ve öğretmenlerine verilen eksik önemden kaynaklandığı aşikardır.
Bütün bu sorunlar göz ününe alındığında 2015 Nisan ayı için 40.000 atama ve Tarih Öğretmenliği için en az 1.000 kontenjanın ne kadar gerekli olduğu açıktır.Umarız ki değerli Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri ve Başbakanımız yeni ve somut bir müjde ile bu sorunu bir nebze hafifletecektir.
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.