Eğitim Bir Sen Seçimleri Değerlendirmesi
Milletin umutlarının zemheri soğuğuyla, zatürreye tutulduğu amansız bir demde, 1992 yılının 14 Şubat gününde, bir Mütefekkir, Çağa 1400 yıl öncesinin direnci ile meydan okuyan bir Derviş “ Ülkenin ve ümmetin geleceğini yeniden inşa etmek” hedefiyle, bir avuç erdemli arkadaşıyla çıktığı yolda umudun tohumu oluyordu.
Düne kadar ötekileştirilen,12 Eylül ve 28 Şubat darbeleri ile özgüveni yok edilen, cici ve bucucularla bölük pörçük edilen, toplumsal düzlemde karşılığı ve muhatabı olmayan kendi dar çerçevesinde, kısır bir döngüye haps edilip, sürecin nesnesi haline getirilen muhafazakar kesimlerin şahlanışının adı olmuştur Eğitim-Bir-Sen.
300 Bin kişilik bir ailenin üstlendiği misyon; sendikacılığın yeni bir anlam bulup, toplumun mimarlığına üstlenip, geleceği inşa görevine talip olmasıdır. Statükonun siyaset ve bürokrasi ile sermayenin tutucu yapısı nedeniyle devam ettiğini gözden kaçırmamak gerekiyor. Yaşadığımız Paralel İhanet Çetesi kaynaklı Dost Darbesi bize sürekli uyanık ve her zamankinden daha çok çalışmamız gerektiğini gösteriyor. Sendika olarak Ülkenin geleceği adına “Yetmez ama EVET” ,ten , “Kamuda Başörtüsü Özgürlüğü” ve insanımızı “Önce İnsan” talebine yaklaştıran bir çok kazanım elde edildi. Bu kazanımların devam etmesi ve üstelenen misyonun tamamlanması için bir seçim dönemine girmiş bulunuyoruz. Sendika Genel Merkez Seçimi, Genel Başkanlık Seçimi. Gelinen durum bir tercihi zorunlu hale getiriyor.
O halde neyi tercih etmeli , kitlenin oyları ile Genel Merkez Delegesi olan arkadaşlar. Delege olmak bu süreçte bir emanet , bir temsiliyet ve bir vebal işidir. Kararlar bu doğrultuda alınmalı. Ülkenin bir değişime ve dönüşüme ihtiyacı var ve bu değişimin sivil örgütlenme ve sivil güç baskısı ile mümkün olacağını düşünen aday desteklenmeli. Demokrasinin sivil katılımla güçleneceğini, siyasetin halk denetimi ile kirliliklerden arınacağına inan aday desteklenmeli,. Sendikayı bir dernek , bir vakıf , bir meslek kuruluşu ve bir siyasi parti gibi değil, bütün bunları kapsayan bir kuruluş anlayışını benimseyen ve Hizmet sendikacılığı öne çıkaran aday desteklenmeli.. Sendika içinde demokrasinin yerleşmesini hedefleyen, güçlü bir merkezden çok , güçlü bir örgüt yapısını hedefleyen aday desteklenmeli. Sendikayı bürokrasi yada siyasete atlama taşı olarak kullanabileceklerin etkisinden kurtarıp ;sendikacı yetiştirmeye çalışan aday desteklenmeli.
Rahmetli Akif İNAN nasıl ki bütün teklifleri geri çevirerek bu konuda örnek olmuştu, bugünde o tekliflere koşarak gidenlerin işaret ettikleri ve destekledikleri adayı desteklememelidirler.
Velhasıl-ı kelam, Zirveden bizi Yeni Ufuklara taşıyacak, defalarca önü basit hesaplarla kesilmeye çalışılan , ama yılmadan ve direnerek , sadece sendikacılık yaparak, bugün aday olan ALİ YALÇIN desteklenmeli. Tabanın sesine kulak verilip, zirvenin ve gücün sarhoşluğu ve zehirlenmesine kapılmadan, Ülkenin ve Ümmetin yarınları adına, tabanın desteklediği ve inandığı aday olan Ali YALÇIN ve ekibine emanet tevdi edilmeli. İnanmış adamların duruşuyla, her vakitte Sabırla bakıyoruz “Zirveden Ufuklara”….
Bünyamin KURT
Eğitim-Bir-Sen Üyesi
Sendikacı-Yazar
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.