Eğitim-Sen, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz İle Görüştü

Eğitim-Sen'den yapılan açıklama: 

06.07.2017 Perşembe günü Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, Mali Sekreterimiz Ahmet Karagöz, Örgütlenme Sekreterimiz İsmail Sağdıç, Kadın Sekreterimiz Derya Yulcu’dan oluşan heyetimiz, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ile görüştü.

KHK’lar eliyle eğitim emekçilesi, üyelerimizin yaşadığı mağduriyetler iletildi. Yaşanan mağduriyetlere karşı hukuki süreçlerin işletilmesinin mümkün olmamasından kaynaklı, üyelerimizin sosyal güvencelerinin ve çalışma haklarının ellerinden alındığı ifade edildi. Toplumsal travmalara neden olan ve OHAL’de cisimleşen bu sürecin sonlandırılması gereği heyet tarafından ifade edildi.

Eğitim emekçilerine dayatılan mülakat sisteminin bir an önce kaldırılması gerektiği, mülakatlar üzerinden işletilen bir eğitim sisteminin liyakatı tamamen ortadan kaldırdığı ifade edildi. Mülakat sistemine dair eğitim emekçilerinin yaşadığı tüm mağduriyetler ve eleştiriler iletildi.

Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği’nin değişikliğine ilişkin kamuoyuna yansıyan değişikliklerin, angarya işler tarifinin rehber öğretmenlik mesleğini fiilen ortadan kaldıracağı,tüm eğitim ortamının bu değişiklikten olumsuz etkileneceği belirtildi. Yönetmelik taslağının tarafı olan akademisyenlerin, sendikaların, derneklerin ve rehber öğretmenlerin görüşü alınarak ve hayata geçirilerek yapılacak bir düzenlemenin/ düzenlemelerin eğitim sorunlarının çözümüne cevap olabileceği, Milli Eğitim Bakanı ile paylaşıldı.

Mesleki eğitim ve halk eğitim öğretmenlerinin ek ders düzenlemesine dair yapılan düzenlemenin, mesleki eğitim ve halk eğitim öğretmenlerine yönelik büyük mağduriyetler yaratacağı, öğrencilere yönelik tüm eğitim süreçlerini olumsuz etkileyeceği, Milli Eğitim Bakanı’na iletildi. Bu düzenlemenin bir an önce geri çekilmesi gereği iletildi.

29 Aralık soruşturmaları ve bunların sonucunda oluşan ve oluşabilecek mağduriyetlerin ayrıntılı olarak değerlendirildiği görüşmede heyetimiz Milli Eğitim Bakanına kamu idaresinin kamu yetkisini kullanırken kendini yargının yerine koyarak idari tasarruflar kullanmaması gerektiği konusunun altı çizildi.