Eğitimde Yaşanan Muhafazakârlaştırmada Yeni Hedef Karma Eğitim! Eğitimin Dinsel Referanslar Üzerinden Biçimlendirilmesine İzin Vermeyeceğiz!

 AKP`nin siyasal-ideolojik hedeflerine uygun bir "toplum mühendisliği" projesi olarak gündeme gelen 4+4+4 dayatması ile eğitimde yaşanan muhafazakârlaştırma uygulamalarının ardı arkası kesilmemektedir. Başbakan`ın "dindar nesil" ve "muhafazakâr yaşam tarzı" vurgusundan cesaret alanlar, tüm topluma ve eğitim sistemine kendi ideolojilerini dayatmak için adeta yarış içine girmişlerdir. 

TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, ""Maalesef şimdiye kadar kız ve erkek öğrencilerin birlikte eğitim yaptırılmasını büyük bir yanlışlık olarak değerlendiriyorum. İnşallah bu yanlışlık önümüzdeki dönem içinde düzeltilecek" diyerek, hem eğitim bilimleri açısından hem de toplumsal yaşamın gelişimi açısından son derece tehlikeli bir açıklama yapmış, iktidarın eğitime dair gerici, muhafazakar ve cinsiyetçi hedeflerini bir kez daha teyit etmiştir. Eğitimin içeriğine yönelik olarak dinsel referanslar çerçevesinde gerçekleştirilen değişikliklerin yapılmasından cesaret alarak yapılan bu tür açıklamalar kesinlikle tesadüf değildir. 

Laik, demokratik eğitimin en önemli ayaklarından birisi "karma eğitim"dir

Eğitimin laik, bilimsel ve demokratik ilkeler çerçevesinde yürütülmesi yerine, kız ve erkek çocukların ayrı ayrı okullarda eğitim almasını pedagojiden  tamamen uzak ideolojik bakış açısıyla dile getirenlerin, Başbakan`ın "dindar nesil yetiştirme" hedefi ile bire bir uyumlu açıklamalar yapmaları bizler açısından şaşırtıcı değildir. Başbakan`ın "kızlı-erkekli aynı evde kalıyorlar" açıklamasının ardından Türkiye`de 1926 yılından bu yana uygulanan karma eğitimin hedef alınması, Türkiye`yi yönetenlerin nasıl hastalıklı bir zihniyete sahip olduğunu göstermektedir. 

Karma eğitimle öğretim, kız ve erkek öğrencilerin küçük yaşlardan itibaren farklı cinslerin birbirini tanıması, farklılıklarına saygı göstermesi ve kadın erkek eşitliğinin bilince çıkarılmasının en önemli gereğidir. Bundandır ki karma eğitim iktidara rahatsızlık vermektedir.

Eğitimin dini kurallara göre ya da herkesin inancına uygun bir içerikte düzenlenmesi uygulamaların ardından karma eğitimi hedef alan açıklamalar yapılması, kız ve erkek öğrencilerin önce ayrı sınıflarda, daha sonra ayrı ayrı okullarda okutulmasını gündeme getirmiştir. Geçtiğimiz günlerde Isparta`da kız ve erkek öğrencilerin ayrı ayrı yemek yemesine yönelik düzenleme yapılması, son olarak Aliağa`da bir okulda kız ve erkek öğrencilerin ayrı ayrı sınava alınması, söz konusu hastalıklı zihniyetin fiilen okullarımızda karma eğitim ile çelişen uygulamalar içine girdiğini göstermektedir. Ancak karma eğitimin ortadan kaldırılmasına yönelik olarak atılan adımlar, yapılan açıklamalar kadın erkek eşitliğine inanmayan Tayyip Erdoğan ve AKP`nin muhafazakar yapısıyla tamamen uyumludur.

Siyasi iktidar temsilcilerinin sahte özgürlükçü ve ikiyüzlü söylemleri ile eğitim başta olmak üzere, toplumsal yaşamı bir bütün olarak dini kurallara göre biçimlendirmek istemesine karşı net bir duruş sergilemek gerektiği açıktır. Bu konuda eğitim emekçilerine, öğrencilere ve velilere büyük sorumluluk düşmektedir.  

Eğitimde bilimsel gerçeklerden uzak, anti-demokratik ve doğrudan doğruya bilimsel, laik eğitim anlayışını hedef alan, eğitim bilimine açıkça meydan okuma anlamına gelen bu tür dayatma ve baskılara karşı asla sessiz kalmayacağız. Eğitim sistemini ve toplumu tek tipleştirmeye yol açacak her türlü dayatmanın karşısında tüm gücümüzle duracağımızın bilinmesini istiyoruz.

Karma eğitimi "zulüm" olarak gören, eğitimi ve tüm toplumsal yaşamı kuşatan gerici, muhafazakâr politikalara karşı tüm eğitim ve bilim emekçilerini, öğrencilerimizi, velilerimizi 23 Kasım`da Ankara`da gerçekleştireceğimiz eylemde yan yana omuz omuza olmaya çağırıyoruz.