Kurum Yöneticileri, Eğitimciler Bütçesizlik Stresinden Kurtarılmalıdır

Ali Yalçın, Eğitim-Bir-Sen Kahramanmaraş 1 No’lu Şube’nin ‘Teşkilat Buluşması’na katılarak, yeni vergi matrahları, 3600 ek gösterge, Öğretmenlik Meslek Kanunu, eğitim kurumlarının bütçe sorunu gibi konularda açıklamalarda bulundu.

Gelir vergisi oranları ücretlilerin kâbusu olmaktan çıkarılmalıdır

2020 yılı gelir vergisi matrahlarının yaklaşık olarak yeniden değerleme oranı kadar artırıldığını ifade ederek, “Yeniden değerleme oranı kadar artış olması doğru, geçmiş yılların eksiklerini kapatmaması yönüyle yanlıştır. Gelir vergisinde yüzde 15’lik dilimin matrahı, kamu görevlilerinden yıl boyunca yüzde 20’lik gelir vergisi kesintisini gerektirmeyecek düzeye yükseltilmeliydi. Matrahlarda yüksek artış yapılamıyorsa, vergi oranları düşürülmeli ya da vergi kaynaklı gelir kaybı tazmin edilmelidir. Gelir vergisi dilimlerinde yeni ihdas edilen yüzde 40 dâhil, yüzde 35, yüzde 27 ve yüzde 20 oranları ücretlilerin kâbusu olmaktan çıkarılmalıdır. Kamu görevlileri vergi ödemekten değil; vergi yükünün artmasından, vergi adaletinin sağlanmamasından, verginin maaşı azaltmasından rahatsızdır. Kamu yönetiminde ehliyet ve liyakat, gelir dağılımında ve vergi yükünde adalet tam anlamıyla sağlanmalıdır. Vergide emeği korumanın, alın terinden daha az vergi almanın yolu bulunmalıdır. Adalette, nimette ve külfette eşitlik istiyoruz” şeklinde konuştu.

3600 ek gösterge vaadi gerçekleşmeli, kamu görevlilerinin tamamı göz önünde bulundurulmalıdır

Yalçın, 24 Haziran seçimleri öncesinde vadedilen, Cumhurbaşkanlığı ikinci 100 Günlük Eylem Planı’nda ve 2023 Eğitim Vizyonu Belgesi’nde yer verilen 3600 ek gösterge düzenlemesinin, meslek grupları bazlı değil, memnuniyet katsayısını artıracak, kamu görevlilerinin tamamını kapsayacak şekilde yapılması gerektiğini kaydetti.

Mesleğe destek, geleceğe hizmet niteliğinde bir meslek kanunu ivedilikle çıkarılmalıdır

Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun zamana yayılmaması, daha fazla zaman geçirilmeden çıkarılması çağrısında bulunan Yalçın, “Öğretmenlik mesleğinin statüsünü yükseltecek, mesleği tüm aşama ve basamaklarıyla ele alacak, özlük ve sosyal haklarında iyileştirmeler yaparak sosyal itibarını daha da yükseltecek, mesleğe destek, geleceğe hizmet niteliğinde bir meslek kanunu ivedilikle çıkarılmalıdır” ifadelerini kullandı.

Kurum yöneticileri, eğitimciler bütçesizlik stresinden kurtarılmalıdır

Ali Yalçın, bütçesiz eğitim kurumu kalmaması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi: “Kurum yöneticiliği ikincil görev kapsamından çıkarılmalı, yöneticilere münhasır bir kadro ihdas edilmelidir. Eğitim yönetiminde liyakat ve kariyer esaslarına uygun bir sistem hayata geçirilmelidir. Okullara yeterli ödenek verilerek okul yöneticilerinin eğitimin kalitesine yoğunlaşmaları sağlanmalıdır. Bağış tartışmalarıyla, yöneticilerle velileri karşı karşıya getiren, yöneticilerin enerjisini emen ödenek sorunu bir an evvel çözüme kavuşturulmalıdır.”

Mecburiyetimiz mahkûmiyetimiz olmayacak artık

Yerli otomobil konusuna da değinen Yalçın, sözlerini şöyle tamamladı: “Yerli otomobil konusunda geçmişten beri yaşadığımız bir heyecan ve istek mevcuttu. Mecburiyetimiz mahkûmiyetimiz olmuştur. Bu mecburiyet kalktığı zaman da kullandığımız araçlar yerli olacaktır. Çünkü biz yerli ve milli düşüncenin insanlarıyız, bu mefkûrenin insanlarıyız.”