Milli Eğitim Bakanını bu hatta şikayet edebilir miyiz acaba?

Milli Eğitim Bakanını bu hatta şikayet edebilir miyiz acaba?
Türk Eğitim-Sen İstanbul 9 No’lu Şube Yöneticisi Funda KARABULUT'un yazısı.

Bakan Ömer DİNÇER ve muhteşem ekibi dâhiyane fikirleriyle, öğretmenleri rencide etmeye tam gaz devam ediyor. 1 Mart 2012’de devreye girecek olan Alo 147 Şikâyet Hattı ile öğrencilerden ve velilerden jurnalcilik yapmaları isteniyor. Sayın DİNÇER böyle bir uygulama ile ne kadar gerçekçi sonuçlar alabileceğini düşünüyor, merak içerisindeyiz gerçekten!
 
Sınıf mahremiyeti olan bir aile gibidir. Öğrencileri için en iyi geleceği hazırlamaya çalışan öğretmen annedir, babadır. Şimdi siz bu aileye girer öğrencilere, “ Var mı canını sıkan söyle ağabeyine? ” edasıyla bir jurnalcilik sistemi başlatırsanız o ailede güven, iyi niyet, samimiyet, sıcaklık kalır mı dersiniz?  Zaten yapılan tüm yorumlar ve eylemlerde öğretmenin,  “güven duyulmayacak, şahsiyetsiz ve kalitesiz” olduğunu vurgulayan milletvekillerinin olduğu bir ülkede, çocuklara örnek gösterilecek davranışın jurnalcilik olması çok da yadırganmasa gerek. Eğitimcilerin aşılamaya çalıştığı ‘’ karşılıklı konuşarak anlaşmak gerek ilkesini ’’ yerle bir eden bu muhteşem uygulama ile bizler de, Sayın Milli Eğitim Bakanını bu hatta şikayet edebilir miyiz acaba?
 
  
ÖĞRETMENİ ŞAMAR OĞLANINA ÇEVİRİYORSUNUZ
 
 Düşük not mu aldın, ara 147’yi; öğretmenin tipi hoşuna gitmedi mi, ara 147’yi; öğretmenin memleketini mi beğenmedin, ara 147’yi; yoksa öğretmenin derste seni eğlendirecek işler yapmıyor mu ara evladım 147’yi... Nasılsa doğru yanlış ayırt etmeden herkesi dinleyen bir hat var.
  
Uygulama hakkıyla gerçekleştirilirse belki olumlu sonuçlar çıkabilir. Fakat bu hattı arayacak kişilerin hangi emellerle aradığını, hatta arayanların gerçekten bir veli ya da öğrenci olup olmadığını anlayabildiğimizde, bu uygulama gerçekçi sonuçlara ulaşabilir. Öğretmenle şahsi meselesi olan insanlar bile bu hattı arayıp rahatlıkla öğretmene iftira atabilir. Tüm bu haklı nedenlerle bu uygulamanın başlatılmadan iptali gerekmektedir. Aksi takdirde bu durum öğretmenin psikolojik baskı altında çalışmasına neden olacak ve eğitimi kötü yönde etkileyecektir.
 
Kendini eğitime adamış binlerce insanın tek suçu öğretmen olmak. Meslek aşkımızı, iyi niyetimizi, toplumun gözünde şahsiyetimizi kaybettiren bu uygulamaların sonu gelmiyor ne yazık ki. Alo 147 hattının doğurabileceği sonuçlar kestirilmiyor mu, yoksa “Dostlar alışverişte görsün.” düşüncesiyle uydurulmuş köksüz saçma sapan bir sistem midir bu, bunu en iyi yaşananlar gösterecek.
   
 Madem bu denli şeffaf yapılar içinde olmamız isteniyor biz de, bizleri yönetenleri eleştirecek hatlar bekliyoruz. Hatta hat açılır açılmaz kendimizi biz şikâyet edeceğiz. Gelen giden öğretmenlere vuruyor, gıkları bile çıkmıyor ama çocuklara sorgulamayı, hak aramayı, kendini ifade edebilmeyi öğütlüyorlar. Tüm bu yerden yere vurmalara rağmen bir gün attığı tüm güzel tohumların yeşereceği ümidiyle yaşayan meslektaşlarımızın, haklarını söke söke aldığı günlere kavuşması dileğiyle…
 
                                                                                  
                                                                                                                                 
                                  
                                              Funda KARABULUT
                      Türk Eğitim-Sen İstanbul 9 No’lu Şube Yöneticisi

HABERE YORUM KAT

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.