Muğla Eğitim Bir Sen'den Türk Eğitim Sen'e cevap

Değerli Basın Mensupları, Değerli Eğitim Çalışanları,

25. Dönem Milletvekilleri Genel Seçimlerinin ülkemize, demokrasimize, kamu görevlilerine ve milletimize hayırlar getirmesini diliyoruz.

Bu seçim sürecinde, Milletvekili Adayları ve parti yöneticileri kadar, hatta bazen daha fazla çalışan emek sarf eden, bizleri doğru bir şekilde bilgilendirmek, yapılan faaliyetleri, söylemleri ve çalışmaları bizlere zamanında ulaştırmak adına gecesini gündüzüne katan siz değerli basınımıza tüm eğitim çalışanları adına teşekkür ediyorum.

Seçim sonuçları bir partinin tek başına iktidar olmasını mümkün kılmamaktadır. Türkiye’nin 13 yıldır tek parti iktidarına dayalı istikrar döneminden yeni siyasi zemine geçtiği görülmektedir. Mecliste temsil hakkı elde eden dört parti siyasetin teamüllerini de dikkate alarak olabilecek en kısa sürede 63. Hükümeti kurmak için sorumluluk üstlenmeli ve uzlaşıya açık olmalıdır.

Meclisin geniş tabanlı oluşması, demokratik, sivil ve özgürlükçü Yeni Anayasa için bir şans olarak kullanılmalıdır. Bu nedenle 25’inci Yasama döneminde meclisin temel işlevi yeni anayasa olmalıdır.

Milletimizin uzlaşmaya dayalı siyaset mesajının gereği hızla yerine getirilmelidir. Bu anlayışla kurulacak 63. Hükümet uzlaşıya dayalı umutları artırıcı ilk refleksini de toplu sözleşme masasında kamu görevlilerinin talep ve beklentilerini karşılayarak göstermelidir.

7 Haziran seçim sonuçlarının ülkemize, bölgemize ve insanlığa hayırlar getirmesini diliyor, demokratikleşme, özgürleşme ve devlet politikalarındaki insanileşme ile üretilen kazanımlar devam etmelidir. Bugün de kadim medeniyetimizin dünyayı kuşatması ve Yeniden Büyük Türkiye’nin inşası adına yeni hedefler belirlenerek yol almak gerekmektedir.

Değerli Basın Mensupları, Değerli Eğitim Çalışanları,

Eğitim Bir-Sen bin yıllık medeniyetimizin havzasından beslenmiş Mehmet Akif İNAN ve arkadaşları tarafından 14 Şubat 1992 tarihinde kuruldu.

Bugün duruşu, ufku, misyonu, vizyonuyla Türkiye’nin en saygın ve en büyük sivil toplum kuruluşu olan sendikamız, Eğitim çalışanlarının haklarının korunması ve geliştirilmesi, sorunlarına çözüm bulunması yönünde sendikal mücadeleyi kuşanmanın yanı sıra dünya mazlumlarının haklarını aramayı da kendine görev bilmiştir.

Eğitim-Bir-Sen, 23 yıllık mücadelesinde; emeğinin, çabalarının ve kazanımlarının sonucunda yeni bir destana daha imza atmıştır.

Özgürlüğü, adaleti, ahlakı ve erdemi merkeze alarak, hak ve özgürlük mücadelesinde her geçen gün yeni kazanımlarla yol almaktayız: 1 milyonu aşkın eğitim çalışanının bulunduğu eğitim öğretim ve bilim hizmet kolunda Eğitim-Bir-Sen, eğitimcilerin teveccühüne mazhar olmuş ve imzalanan mutabakatlara göre 340 bin 325 üye sayısına ulaşmıştır.

Demokratik sistem içerisinde katılımcılığı esas alarak, sendikacılığın kavga alanı olmaktan çıkması ve hizmet alanına dönüşmesi için elimizden gelen dikkati göstermekteyiz.

İyilikleri artırmanın ve kötülükleri engellemenin izdüşümü olarak algıladığımız sendikal mücadelemiz, Mevlana’nın pergel metaforunda olduğu gibi sabit ayağını medeniyet değerlerine basıp, hareketli kısmıyla bütün eğitim çalışanları kucaklamaya devam edecektir.

Değerli Basın Mensupları, Değerli Eğitim Çalışanları,

Muğla İl Yönetimi olarak “Kavga zemininde rekabet değil, rekabet zemininde hizmet sendikacılığı” ilkesiyle görevi devraldığımız 9 Kasım 2014 tarihinden bu yana tüm ilçelerimizde, okul ziyaretleri ve çeşitli sosyal faaliyetlerde eğitim çalışanlarıyla bir araya gelerek, onlara çalışmalarımızı, kazanımlarımızı ve hedeflerimizi anlatıyor ve onların da taleplerini, fikirlerini alarak yeni hedeflere doğru yol alıyoruz. Bu süreçte sendikamızı tercih eden eğitim çalışanlarına akıl almaz yakıştırmalarda bulunan sendikacıların bu söylemlerini sosyal medyaya taşımaları bardağı taşıran son damla olmuştur.

Bilindiği üzere Şube Başkanı Mürsel ÖZATA’nın ilçe temsilcilerine gönderdiği mesajı Türk Eğitim Sen Genel Başkanının sosyal medyada gururla paylaşmasına tepki göstererek,  mesajda yer alan “Ahlaksız” kelimesinin seviyesiz bir yaklaşım olduğunu belirttiğimiz bir basın açıklaması yapmıştık.

Buna karşılık olarak TES Şube Başkanı Mürsel ÖZATA ; bir eğitimci olarak şapkayı önüne koyup düşünmek, bir eğitimciye, bir sendikacıya yakışan tavrı sergilemek yerine, “ahlaksız” kelimesi için bir takım argümanlar üreterek basın açıklaması yapmıştır. Açıklamasında: “Bu yılki sendikal mücadelenin diğer yıllara göre daha farklı geçtiğini, yetkiyi alma sürecinde birçok zorluk ile mücadele ettiğini, kullanılan sendikal metotların sendikal etik kurallarına uygun olmadığını” belirttiği bazı iddialar nedeniyle üslubunun doğru olduğunu söylemektedir.

Bilinmelidir ki kamuya hizmet adına sendikal faaliyet yürüten kişilerin kullandığı bu üslup, insanların sendikalara ön yargıyla bakmalarına sebep olmakta, sendikal mücadeleyi kavga zeminine çekmekten öteye geçmemekte ve bu bizim sendikacılık ilkelerimizle de kesinlikle bağdaşmamaktadır. Bu nedenle, bundan sonra TES tarafından yapılacak olan herhangi bir basın açıklamasına veya bir iddiaya cevap vermeyeceğiz. Bu tavrımızın nedeninin söylenilenlerin cevap verilemez değil, cevap verilmeye değmez olduğunu belirtmek isterim. Sendikamız adına farklı bir algı oluşmaması adına, iddia ettiği suçlamalardan bir kaçına değinmek istiyorum;

Basından takip ettiğimiz kadarıyla yaptığı basın açıklamasında ÖZATA şu iddialarda bulundu;

“Öncelikle eğitim çalışanlarına bireysel menfaat vaat ettiler. Bu yetmedi 6528 sayılı yasa ile hem idarecilerin kazanılmış haklarını elinden aldılar hem de stajyer öğretmenlere mülakat getirerek eğitim çalışanlarını endişe ve korkuya sevk ettiler.  Bu da yetmedi. Her türlü ölçüsüz, insafsız teknik ve yöntemler kullanılmaktan çekinmediler. Biz de bu yapılan davranışlarının sendikal etikle bağdaşmadığını beyan ettik.” 

Bu şekilde açıklamada bulunan sendika başkanı, 6528 sayılı yasanın Eğitim-Bir-Sen tarafından yapıldığını, aynı zamanda Eğitim-Bir-Sen tarafından uygulandığını iddia etmektedir. Bu durum diğer iddialarının da ne kadar gerçekçi olduğunun bir göstergesidir.

Ayrıca; 6528 sayılı kanunla şahsımın İl Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı görevinin sona erdirilerek Mesleki Eğitim Merkezi’ne Eğitim Uzmanı olarak görevlendirildiğimi ve benden önceki şube başkanımızın okul müdür yardımcılığının aynı kanunla sona erip şuan öğretmen olarak çalıştığını belirtmek isterim. Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Mürsel ÖZATA yine aynı kanunla yapılan değerlendirmede görev süresi devam ettirilerek halen Müdür koltuğunda oturmaya devam etmektedir. Sayın Özata eğer yasayı biz uyguladıysak bize teşekkür borçlusun. Biz isim yada sayı vererek kimseyi rahatsız etmek istemiyoruz. Türk Eğitim Sen üyesi bir çok Okul Müdürü, Müdür Yardımcısı arkadaşımız da şu an görevlerine devam etmektedir.

Diğer iddialar da benzer özellikte;

Yatağan Bozarmut İlk/Ortaokulu’nda maliye belgesi diyerek sendikadan istifa formu imzalatılması:

Üyemizin 22/05/2015 Tarihinde sendikamıza vermiş olduğu dilekçe ile iddianın asılsız ve iftira niteliğinde olduğu görülmektedir.

Türk Eğitim Sen üyesine  istifa edip Eğitim Bir Sen’e geçme  şartıyla  Daire Başkanı olması vaadi:

İlgili daire başkanı hakkında herhangi bir bilgiye sahip olmadığımız için kendisi ile ilgili herhangi bir yetkiliye referansımız söz konusu olamaz. Edindiğimiz bilgiye göre Kamuran Bey’in belirtilen daire başkanlığına ataması değil geçici olarak görevlendirmesi yapılmıştır.

Üniversitede 4-B’den kadroya geçenlere Eğitim-Bir-Sen’e geçme şartı ile 20 günlük izinlerini 30 güne çıkarma vaadi

Üniversite de çalışan,“4/B statüsünde olup daha sonra kanunla 4/A statüsüne geçirilen personelin geçici işçi ve 4/B statüsünde çalıştıkları dönemlere ait hizmet sürelerinin şuan ki yıllık izin sürelerinin belirlenmesinde dikkate alınmadığı” bu durumda olan üyelerimiz tarafından sendikamıza iletilmiştir. Bu hak kaybının çözülmesi için gerekli yasal incelemeler yapılarak Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörlüğüne 07/05/2015 tarih ve 9657 nolu dilekçeyle başvurumuz yapılmıştır. Bu durum tamamen eğitim çalışanlarının hak arama mücadelesidir. Buna vaat yada tehdit demek çok büyük talihsizliktir. Ayrıca bu durumdaki eğitim çalışanı arkadaşlarımızın tamamı o dönemde hizmetli kadrosuyla atanmıştır. Bu durumunda düzeltilmesi ve  mezuniyetlerine göre unvanlarının verilmesi ile ilgili araştırmalarımızda devam etmektedir.

Milas’ta Eşi Sürat Kargoda çalışan öğretmeni sıkıntı yaşarsın diyerek TES’den istifa ettirilmesi:

 Üyemizin kendi sosyal paylaşım sitesinde “ilçe yönetimi tarafından eşimin çalıştığı kurumdan dolayı sıkıntı yaşayabilirsin, sıkıntı yaşamak istemiyorsan sendikandan istifa edip Eğitim Bir Sen’e geçmen lazım diye baskı altına alındığım kesinlikle gerçek dışıdır. Eğitim Bir-Sen yönetiminden hiçbir kişi tarafından böyle bir ifade kullanılmamıştır. Eğitim Bir-Sen’e kendi hür irademle üye oldum. Eğitim Bir Sen’e üye olduğumdan Eğitim Bir-Sen temsilcisi daha sonra haberdar olmuş ve hayırlı olsun demek için ziyaretime gelmişlerdir. Bu konuyla ilgili gerekli açıklamaları yapmış bulunmaktayım ve bu açıklamaları yapanlardan şahsım adına özür bekliyorum.” diye açıklaması mevcuttur.

Burada bir öğretmeni üye yapmak için eşini işinden çıkarmak gibi, işten attırmakla tehditten bahseden bir şube başkanının hayal dünyasını merak ediyorum.

 Değerli Basın Mensupları, Değerli Eğitim Çalışanları,

Kurucu Genel Başkanımız Mehmet Akif İNAN’ın, ‘Hangi düşüncede, fikir kalıbı içinde olursa olsun, onun bir insan olarak kabul görmesi, inancından dolayı horlanmaması lâzım, isterse benim inancımın tam zıddı olsun. Ben ona da hakk-ı hayat tanınmasının kavgacısıyım” şeklinde ifade ettiği umde doğrultusunda emek ve özgürlük mücadelesini kararlılıkla sürdüren Eğitim-Bir-Sen olarak, eğitim çalışanlarının ekonomik ve sosyal haklarının geliştirilmesi için ter dökmeye, her türlü siyasal yaklaşım ve ideolojiden uzak durarak, kendi dinamizmini oluşturan medeniyet ve değer odaklı sendikal anlayışla sorunun parçası değil, çözümün paydaşı olmaya devam edeceğiz.

 Önder UÇAK

                                                                                          Eğitim Bir Sen Muğla Şube Başkanı