Öğretiyoruz Ancak Eğitemiyoruz
Eğitim-Bir-Sen Ankara 1 No.lu Şube 'mizin çok amaçlı salonunda gerçekleştirilen 2. Cuma Söyleşileri programına; Şube ve ilçe yönetim kurulu üyeleri ve üyelerimiz katıldı.
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Eğitim-Bir-Sen Ankara 1 No.lu Şube Başkanı Yüksel HAŞLAK; Bugün burada, ikincisini icra edeceğimiz Cuma Söyleşileri isimli etkinlik için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Amacımız, katılımcılarımıza mevcut iş ortamlarından farklı,eğitim,kültür felsefe ve manevi iklim teneffüs ettirerek, milli manevi-tarihi değerlerimizi hatırlamak ve bu alanlarda uzman, akademisyen ve ilim adamlarımız eşliğinde ufuk turu yapmaktır. Her ay Cuma günü akşamı şubemiz ev sahipliğinde, istifadelerinize sunacağımız ve farklı konular belirleyerek konulara uygun konuşmacılar davet etmeyi planladığımız programımızın birlik ve beraberliğe, kaynaşmaya vesile olmasını diliyorum.Tüm katılımcılara teşekkür etti.
Gazi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim Programları ve Öğretim Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf BUDAK konuşmasına: İçinde bulunduğumuz bilgi çağında dünyayı takip edebilmek ve milletçe varlığımızı hissettirebilmek için eğitim öğretimi hayatımızın en önemli hususu olarak görmemiz gerektiğine vurgu yapan Budak, bilginin günden güne katlanarak çoğaldığı günümüz dünyasında, eğitim kurumlarımızın ve eğitimcilerimizin üzerine daha büyük görev ve sorumlulukların düştüğünü söyledi.
BUDAK, Soru-cevap şeklinde gerçekleşen söyleşide Türkiye’nin eğitim felsefesi, eğitim programları ve eğitim hedefleri konusunda birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulundu.
BUDAK, konuşmayasına şöyle devam etti : Öğretiyoruz ancak eğitemiyoruz. Okullarda bizlere temel derslerle birlikte öğretilen birçok kural var. Ancak bunlara uymuyoruz. “Öğretim sistemimiz, öğrenciye trafikte kırmızı ışıkta karşıdan karşıya geçilmeyeceğini öğretir. Ancak, öğrenci kırmızıda karşıdan karşıya geçmeye devam eder. Demek ki öğrencilerimize bu kuralı öğretiyoruz, fakat olmayan eğitim felsefesi sebebiyle öğrencilerimizi eğitemiyoruz” tespitinde bulundu. Eğitimin bir program çerçevesinde sunulduğu yapı, bize birçok kuralı öğretiyor, sonrasında da bizleri başarıyla mezun ediyor. Öğretim, “eğitim” den aldığı görevi yerine getiriyor, peki ya eğitim nedir? En genel tanımlamalarından birisi ile eğitim, yaşantı ve öğrenme yoluyla bireyde istendik yönde (olumlu) davranış değişikliği meydana getirme süreci, olarak tanımlanıyor ki bu tanım çerçevesinde yapabileceklerini en azından temel düzeyde yerine getirerek bizlere teorik bilgiyi sunuyor. Teorik bilgiye sahip olan bizler, bunları pratiğe geçirmek bir yana bildiğimiz o kuralları aşmak, üstünden atlamak için adeta yarışıyoruz.
BUDAK, Çocuklarımızın üstün yetenekli olduklarını anlayabilmek için bazı davranış ve hareketlerine dikkat etmek gerektiği, çocukların yaptığı hareket ve söylediği sözlerin onların zekâ ve yetenekleri konusunda ipuçları verdiği belirtildi.
“Bebeklerin dünyaya üstün zeka ve yeteneklerle geldiğini, hedefsiz çevre, bilinçsiz aile ve tutarlı olmayan eğitim sistemleri sebebiyle bu özelliklerin erozyona uğradığını ” ifade etti.
Prof. Dr. BUDAK, “Sınav sistemimiz, öğrencileri birbirlerine rakip oluşturduğundan, öğrenciler paylaşmayan, bencil çocuklar üretmektedir.” dedi.
BUDAK, “Çocukların olumsuz yönlerini ortaya koymak yerine, bardağın dolu tarafına bakıp, olumlu yönlerini ön plana çıkartarak motive etmeli, eğitimden soğutmamalıyız.” önerisinde bulundu.
BUDAK, konuşmasının sonunda soruları yanıtladı. Program bitiminde Eğitim-Bir-Sen Ankara 1 No.lu Şube Başkanı Yüksel HAŞLAK tarafından Prof. Dr. Yusuf BUDAK'a plaket takdim edildi.
Fatih Aşkın
EĞİTİM-BİR-SEN
ANKARA 1 NO.LU ŞUBE BAŞKAN YARDIMCISI
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.